İsmail Kartal, uzun bir aranın ardından Başkent’in spor medyası ile bir araya geldi.
Tüm sakatlar iyileşmiş, takım ilk kez tam kadro idmanda.
Yüzü gülmesi gerekir ama belli ki sıkıntılı.
Konuştukça, olayın vehameti ortaya çıkıyor.
Hepimizin bildiği, çözülemediği için halının altına süpürmeyi yeğlediğimiz maddi sorunlar yine tavan yapmış.
Başkan Mehmet Yiğiner, üç beş yönetici, bir de kendisi gece gündüz demeden çalışıyor, didiniyor ama nafile.
Bir türlü kasaya para girmiyor.
Futbolcu isyan noktasına gelmiş.
Onlar da hesap kitap yapıyor.
6 galibiyet 1 beraberliğin 17 milyon 550 bin TL ettiğini biliyorlar.
Alınteri ile kazandıkları bu parayı bile neden alamadıklarını, artık yüksek sesle soruyorlar.
Bu paranın “dipsiz kuyu” olarak adlandırılan borçlara gittiğini duymak, morallerini sıfıra indiriyor, motivasyon sıkıntısı yaşıyorlar
Futbolcular, özellikle de yabancılar maddi sorunlardan dolayı ilk motivasyon kaybını Bursaspor maçında yaşadılar.
O maçta oynanan futbol ortada.
Konyaspor maçı öncesi de bu sorun başgösterdi, o maçta oynanan oyun da ortada.
İsmail Kartal da bu yüzden antrenmandan daha fazla enerjiyi, futbolcularla yaptığı toplantılarda harcıyor.
Önceki gün onları ikna için uzun uzun konuştu, bugün yarın yine toplantılar var.
Bursaspor maçından sonra da futbolcularla bir araya gelmiş, uzun uzun dertleşmişti.
Futbolcular hocalarına güvenmiş, sonraki 3 maç mükemmel performans göstermişti.
Ama 3 maçlık galibiyet serisine rağmen, ceplerine sadece harçlık niyetine üç beş kuruş konulunca, bu kez Konya faciası yaşandı.
Ankaragücü, bu beş parasız dönemde gerçekten inanılmaz kalitede bir takım kurdu.
Eğer İsmail Kartal, futbolcuları bir kez daha motive etmeyi başarırsa Beşiktaş’ı silip süpürür sahada bu takım.
Fark bile atar Kara Kartal’a.
Burada İsmail Kartal kadar taraftara da büyük görev düşüyor.
Futbolcuların moralsiz çıktıkları iki maçta da arkalarında taraftarın itici gücü yoktu.
Konya maçında taraftar yasaktan dolayı statta yoktu, Bursa maçında da kardeşlik gösterilerinden dolayı taraftarın enerjisi futbolculara yansıtılamadı.
Beşiktaş maçı, Ankaragücü açısından hayati önem taşıyor.
Birincisi, rakibi bir daha bu kadar eksik ve moralsiz yakalamak imkansız gibi bir şey.
Tarihi rövanşı almak için fırsat ayağa kadar gelmiş.
İkincisi sakın 19 puana aldanmayın, her şey ama her şey olabilir Ankaragücü için.
Her bir puanın altın değerinde önemi var.
İkinci yarı ne olacak, ne İsmail Kartal bilebiliyor ne de yönetim.
En kötü senaryo şöyle:
Özellikle yabancılar, devre arasında alacakları için FIFA’ya başvurup sözleşmelerini tek taraflı olarak feshedebilirler.
Eğer Ankaragücü transfer yasağını kaldıramazsa, altyapıdan takviyelerle ikinci yarı maçlarına çıkar ki…
Bu durumda işi zor mu zor?
Mevcut borçlara, FIFA kanalıyla talep edilecek futbolcu alacakları da eklenecek.
Mümkün değil, bu takımın uzun yıllar bu borcun altından kalkması.
Senaryo çok kötü değil mi?
O yüzden Beşiktaş maçında taraftar, tüm gücüyle futbolcusunu motive etmeye çalışmalı.
Parasal sorunlar yüzünden kafası karışık oyuncu, sahada öyle bir taraftar bulmalı ki, tüm sıkıntılarını unutsun, kendini maça versin.
Beşiktaş maçında ceza almak pahasına olay çıkartmak isteyen de, benim sesim daha fazla çıksın diye uğraşan gruplar da şapkasını önüne koyup düşünsün.
Bu maçta çıkacak olaylardan dolayı saha kapanır, Başakşehir ve Göztepe maçı da seyircisiz oynanır, puan kayıpları yaşanırsa ne olur bu takım?
Mizah, her zaman şiddetten daha etkilidir.
Hele ki zekayla birleşirse.
Ankaragücü yönetimi, Beşiktaş taraftarına bilet fiyatını 1 TL yaparak bunun en güzel örneğini verdi.
Taraftarımız da zekidir, mizahı sever.
O da sahada gerekeni şiddete başvurmadan yapacaktır.
Taraftara ve biz spor medyasına maçtan sonra da büyük iş düşüyor.
Ortalığı ayağa kaldırmalıyız ki, yerel seçimler öncesi Ankaragücü’nün sesi gür bir şekilde duyulsun.
Siyasiler de bilmeli Ankaragücü’nün sorunları çözülmedikçe oy alamayacaklarını.
Sadece elimizi değil, tüm vücudumuzu taşın altına koyma zamanı geldi de geçiyor…
METİNER ERDEM