Sadece Türkiye’nin değil Avrupa’nın en yaşlı takımı olan Ankaragücü, Süper Lig’in en genç kadrosuna sahip Trabzonspor’a 3-0 yenildi.
Trabzonspor’un 5 as oyuncusunun sakat, 3 as oyuncunun da cezalı olmasından yola çıkarak, hafta içinde kaleme aldığım bir yazıda “Ankaragücü, bu Trabzonspor’u yener, yenmeli” iddiasında bulunmuştum.
Yanılmışım, VİRALSPOR okuyucularından özür diliyorum.
Bu yazıyı kaleme alırken geçen sezon ki cesur yürek Mustafa Kaplan’ın kadroda ve oyun siteminde çok radikal değişiklikler yapacağını düşünmüştüm.
Büyük hayal kırıklığına uğradım.
Hatırlayın, Ankaragücü’nde teknik direktörlük değişikliği niye yapılmıştı?
Metin Diyadin, Aykan Atik’ten aldığı kadroyu aynen muhafaza etmiş, değişime ayak diremişti.
Mustafa Kaplan bu takımı çok iyi tanıyor, sadece 11’deki futbolcuları değil, yedekleri ve gençleri de biliyor, gerekli değişiklikleri yapar diye bekliyorduk.
Olmadı, yapmadı, yapamadı.
Metin Diyadin’in 5 haftada 1 puan toplayan kadrosunu, elinde sihirli değnek var sanarak aynen sahaya sürdü.
Hem de Kulusiç sakatken, onun yerine, değil top oynamak, yürüyecek hali bile olmayan Yalçın’ı ilk 11’e alarak.
Mustafa Kaplan bu takımı tanıyor derken, kimse bunu kastetmiyordu.
Sonra nedir bu takımı tanımaktan kasıt anlamış değilim.
Bu takımı kim tanımaz soruyorum.
Bugün statta olan 15 bin kişinin tamamı 11’i ezbere sayar, hangi oyuncunun bu takıma katkı sağlayacağını, hangisinin sağlamayacağını Vallahi de bilir, billahi de bilir.
Sevgili Mustafa Hocam!
Bu takım, son 8 maçta sadece 1 galibiyet, 1 beraberlik alarak ligin dibine demir atmış.
O tek galibiyeti de sana karşı alabilmiş.
Tek bir dokunuş bile yapmadan, bu takımdan nasıl mucize bekleyebiliyorsun sevgili Hocam?
Bu mu takımı tanımak sevgili “Kral”?
Bugün bu kadroyu görünce, Ankaragücü’nün gerçek ihtiyacının takımı tanıyan değil, hiç tanımayan bir teknik direktör olduğuna inanmaya başladım.
Hala Yalçın’a, Sedat’a, Moke’ye, Aydın’a, Faty’e, sakat Canteros’a umut bağlayacaksan, bunlardan birini çıkarıp yerine diğerini alacaksan Sevgili Mustafa Hocam, bu takımdaki ömrün kelebeklerin ömründen fazla olmaz.
Ünal Karaman’ın pırıl pırıl çocuklarını gördün mü?
Nasıl canla, başla mücadele ediyorlar?
Gençliğin enerjisini nasıl sahaya yansıtıyorlar?
Ünal Karaman, son yarım saat takımdaki 2-3 tecrübeli oyuncuyu da çıkardı, 11’in tamamı çoluk çocuk oldu.
Senin güvendiğin bu kadro, yine de pozisyon bulamadı Hocam.
Gençlere sen de güven.
Hocam, yol yakınken bu yanlıştan dön.
Bugün çıkardığın kadronun bu ligde iş yapmayacağı, senden önceki 11 haftada test edilmiş, onaylanmış.
Sen bu takımı değiştirmezsen, bu takım seni de yer Sevgili Mustafa Kaplan.
Geçen sezon ki gibi cesur ol, gençlere güven, kendine güven.
Kadroyu değiştireceksen değiştir, kimsenin gözünün yaşına bakma, oyun sistemini değiştireceksen değiştir, kimseyi dinleme
“Kral”lar cesur olur Sevgili Hocam.
……………………………………….
Sevgili Fatih Mert, sevgili Tamer Açar.
Biliyorum bir dakika bile boş vaktiniz yok, günde 2-3 saat uykuyla çok ağır tempoda çalışıyorsunuz.
Sizden ekstra bir iş isteyeceğim, şu tribünlere bir el atın.
Özellikle Maraton tribününe.
Gecekondu ile tek başına olmuyor.
Eski yönetim öyle böldü, parçaladı ki tribünleri, özellikle de Maratonu.
Ankaragücü’nün taraftar gücü yarı yarıya azaldı dersem abartmış olmam.
Sorun nedir bilmiyorum ama daha önce de yazdım, bir kez daha tekrarlayayım.
Ben geçen sezon ki Maraton’u özledim.
Birleştik deseler de belli ki birleşme sadece sözde kalmış, ben tribünde o birliği göremiyorum.
Bir el atın, sorun varsa çözün.
METİNER ERDEM