Ankaragücü 14 maç, 131 gün sonra 3 puanı bir arada Malatyaspor’u deplasmanda 1-0 yenerek gördü.
Ankaragücü yönetimi de ilk galibiyetine bu maçla ulaştı
Sarı Lacivertliler, bu galibiyetle puanını 17’ye yükseltirken, yine aylar sonra 17’nci sıradan bir üst basamağa geçildi.
Önce transfer yasağının kaldırılması, ardından Süper Lig için üst seviye kadro oluşturulması ile yükselen moraller, Malatya deplasmanında alınan galibiyetle tavan yaptı.
Rakip Malatyaspor’un, önce Jahovic, ardından da Guilherme’nin ayrılmasıyla hücum gücü bariz bir şekilde gerilemiş.
Hücumda tüm yük Bifouma’nın sırtına binmiş.
Son 11 maçında sadece 1 galibiyet alabilen, sahip olduğu 24 puana rağmen, şu anda ligin en kötü futbolunu oynayan Malatyaspor karşısında galibiyet dışında alınacak her skor, Ankaragücü için önemli kayıp olacaktı.
İlk yarı Ankaragücü’nün futbolu maalesef çok umut verici değildi.
Mustafa Reşit Akçay’ın Oscar Scarione’den ön libero yaratma fikrini anlamakta gerçekten zorlandık.
Aynı İlhan Parlak’ın görevi neydi, neden sürekli defanstaydı onu da anlamadığımız gibi.
Pazdan’ın hastalanması sonucu son gün 11’e dahil olan Alihan Kubalas’ın penaltı zaafiyeti artık bir gerçek.
İlk yarıda yine bir topa koluyla müdahalesine Allah’tan Fırat Aydınus penaltı çalmadı.
Ha pozisyon penaltı mıydı, yüzde 90 değildi.
Ama kötü niyetli bir hakem çalsa, ne yapabilirsin?
Ankaragücü bu tür pozisyonlarda o kadar çok mağdur oldu ki.
Alihan maalesef bu pozisyonlarda kolunu arkasına almayı bir türlü beceremiyor.
Alihan bu pozisyondan sonra kendine çeki düzen verdi, maçı başka hiçbir hata yapmadan, hatta üst seviyede oynayarak tamamladı.
Pozisyonsuz geçen ilk yarıda, Gerson Rodrigues’in 22. dakikada iki arkadaşı boşken bencil davranıp kaleye şut çekmesi akıllarda kalan tek enstantaneydi.
Gerson, Kasımpaşa maçında da göze boş gelen futbol oynasa da bencilliğiyle dikkat çekmişti.
Umarım hem hoca hem de yönetim gereken uyarılarda bulunur.
Ankaragücü’nün bencillikler yüzünden kaybedilecek yarım puana bile tahammülünün olmadığı anlatılır.
Gol kaçırılır, futbolun doğasında var ama 2 arkadaşın bomboşken uzaktan kaleye şut çekmek hoş bir davranış değil.
Ankaragücü, pozisyonu az olsa da ilk yarıda üstün olan taraftı.
Mustafa Akbaş’ın henüz 49. dakikada kırmızı kart görmesi ile ikinci yarıda her şey tamamen Ankaragücü’nün lehine döndü..
Malatyaspor’un 10 kişi kalmasına karşın sürekli hücumu düşünmesi de Ankaragücü’nün işini kolaylaştırdı.
Kontraatağa uygun bir kadrosu olan sarı lacivertliler, Malatya’nın kesilen her atağında topu çok rahat bir şekilde rakip kaleye taşıdı.
Orgill’in golünden sonra farka gitmesi gereken maç, şansızlık mı diyelim, beceriksizlik mi diyelim bilemiyorum, final pasları ya da son vuruşlardaki yetersizliklerden dolayı 1-0 sona erdi.
Bifouma’nın şutunun direkten dönmesi de Sarı Lacivertliler adına şans anıydı.
Ankaragücü’nde kaleci Ricardo Friedrich’e çok iş düşmedi, iş düştüğünde de gereğini yaptı.
Korcan’ın yokluğunu aratmayacağı kesin.
Kasımpaşa maçında sallanan Lukasiç, bu maçın yıldızlarındandı.
Aldığı her topu dikine ileriye taşıdı.
İlhan’ın yerine oyuna giren Konrad Michalak, bu forma İlhan’ın değil, benim diyen bir performans sergiledi.
Gelmin Rivas, çok az süre aldı, Gerson gibi bencil olmadığını gösterdi.
Son dakikalardaki pozisyonda kendi de vurabilecekken topu boş durumdaki Michalak’a aktarması olumlu bir hareketti.
Ama Rivas’ın bu takımda forma giyebilmesi için daha çok zamana ihtiyacı var.
Dever Orgill sonunda gol orucunu bozdu, umarım devamını getirir.
Gerson-Orgill güzel bir ikili oldu.
Tek eksik bu ikiliyi orta sahadan besleyecek bir on numaranın olmaması.
Bu seneki olmasa da geçen sezon ki Canteros tam da bu takımın oyuncusuydu.
Sakatlığından dolayı 28 kişilik kadronun dışında kalması şansızlık.
İlhan’da transferlerden sonra büyük düşüş var.
Scarione her zaman ki gibi takımın en kötüsüydü.
Kulusiç, Kitsiou görevlerini iyi yapan oyunculardı.
Pinto’da da düşüş görüyorum umarım eski Pinto’yu yeniden sahada görürüz.
Ankaragücü ligde 3 galibiyeti oldu, ikisi Kemal Özdeş’e karşı, biri de Mustafa Kaplan’a.
Bu da bir başka hoş ayrıntı.
Evet…
Artık şeytanın bacağı kırıldı.
Bundan sonra bu takım puan sıralamasında hızla yükselecektir.
Kağıt üzerinde sarı Lacivertlileri zor bir fikstür bekliyor gibi gözükebilir.
İkinci yarıda şu ana kadar oynadığı her maçta favori Ankaragücü’ydü.
Artık Ankaragücü favorilere karşı oynayacak.
Bu takım, son 3 deplasmanı kaybetmemişti.
Zaten iyi bir deplasman takımıydı, şimdi yeni transferlerle çok çok iyi deplasman kadrosuna sahip oldu.
Saba, Lukasik, Gerson, Konrad, Orgill, deplasmanlarda ya da favori takımlarla Eryaman’da oynanacak maçlarda çok iş yapar.
Umarım Mustafa Reşit Akçay, takımın bu özelliğini iyi kullanır.
Bugün Ankaragücü, Mustafa Reşit Akçay’ın hatalarına rağmen bu maçı kazandı.
Mustafa Hoca, maçı mutlaka bir kez daha seyrederse, İlhan ve Scarione hatalarını anlar sanırım.