Türkiye Futbol Federasyonu’nun, liglerin her şartta oynanacağını açıklamasını değerlendiren hukukçu Sedat Doğan, kararların son derece aceleyle alındığı ve hukuk gözlüğü ile değerlendirilemediği kanaatinde olduğunu ifade ederek, ”Tehlikeyi görmezden gelerek maçları oynatmak hastalanmaya, yaralanmaya veya ölüme sebebiyet verebilir. Bu, Türk Ceza Kanunu’na (TCK) göre suç teşkil edebilir ve hapis cezaları söz konusu olabilir.” dedi.
Eski Galatasaray yöneticilerinden hukukçu Sedat Doğan, Sözcü’de yer alan açıklamasında kararın hukuki riskler taşıdığını dile getirdi.
Sedat Doğan’ın açıklamalarından satır başları şöyle:
-Ben bir hukukçu olarak kararların son derece aceleyle alındığı ve hukuk gözlüğü ile değerlendirilemediği kanaatindeyim. Bu sebeple konuyu bilen hukukçuların yanı sıra doktorlar ve ekonomistler tarafından konunun değerlendirilmesi gerektiğini düşünüyorum. TFF bu yönde bir çalıştay düzenleyebilir. Bugün bir belayı savalım derken daha büyük belaları davet etmemek gerekir.
– TFF, futbolcular ve diğer personelin sosyal güvenlik haklarını korumak, menfaatlerini gözetmekle yükümlüdür. Bu bağlamda futbolcular ve tüm ilgililerin sağlığının korunması, asli görevleri arasındadır.
– Futbolcuların yüksek efor gerektiren antrenman ve maçlara, en temel korunma önlemi olan maske takarak çıkmaları mümkün görünmüyor. Maskesiz yapılacak her türlü aktivite insan sağlığının ciddi bir şekilde tehlikeye girmesine sebep olacaktır.
– Tehlikeyi görmezden gelerek maçları oynatmak hastalanmaya, yaralanmaya veya ölüme sebebiyet verebilir. Bu, Türk Ceza Kanunu’na (TCK) göre suç teşkil edebilir ve hapis cezaları söz konusu olabilir.
– Federasyonun kasti bir yaralamayı (hastalanmayı) düşünmeyeceğinden hareketle… Taksirli yani tedbirsizlik sebebiyle yaralama suçundan (TCK Madde 89) veya daha kötüsü taksirle ölüme sebebiyet vermek (TCK Madde 85) suçundan değerlendirme yapılabilir.
– Yüzlerce maçta yeni vakalar ortaya çıkabileceğinden, suça verilecek cezalar TCK’nın zincirleme suç hükümleri veya gerçek içtima hükümleri çerçevesinde ağırlaşabilir.
– Ceza hukuku açısından baktığımızda, kararların alınmasına yönelik olumlu oy kullanan her üyenin ve alınan kararın uygulanmasından sorumlu olan başkanın, doğacak neticelerle alakalı cezai sorumluluğu bulunmaktadır.
-İş Kanunu 77/1 gereği işverenler, iş yerinde iş sağlığı ve güvenliğini sağlamak için her türlü tedbiri almak zorunda. Borçlar Kanunu 417/2 de bu hükme paralel hüküm koymuştur. Kulüplerin sadece mevzuatta belirtilen önlemleri almaları yeterli değildir. Kulüpler mevzuatta öngörülmemiş ancak bilimsel ve teknolojik gelişmelerin gerekli kıldığı diğer iş sağlığı ve güvenliğine ilişkin olarak önlemleri almakla da yükümlüdür. Futbolcuların veya diğer personelin hasta olarak iş göremez hale gelmeleri veya vefat durumunda kulüplerin tazminat yükümlülükleri ortaya çıkabilir.
-Liglerin oynanmamış kabul edilmesi gerekir düşüncesindeyim. Zira kimin şampiyon olacağı, kimin kümede kalacağı belli değil. Takımların finansal hak edişleri açısından şunu önerebilirim: Geriye kalan dönemde dağıtılacak olan maç başı puan karşılığı ve yayın haklarından gelen primler bir havuzda toplanır ve paylaştırılır.
