Dün Ankaragücü ile ilgili İstanbul kaynaklı bir haber yayınlandı.
Ankaragücü’ne Thomas Heurtaux’a olan 2 milyon 295 bin Euro borcundan dolayı 3 dönem transfer yasağı geldiği iddia ediliyordu.
Haber Salim Manav imzalıydı ve Salim Manav’ın da özellikle kulüplere FIFA’dan gelen yasaklar konusunda çok sağlam kaynakları olduğunu biliyorduk.
Salim Manav’a ulaştık, kaynağının çok sağlam olduğunu ifade etti.
VİRALSPOR olarak Ajansspor’u kaynak göstererek haberi kullandık.
Akşam şu an meslekten isteği dışında uzaklaşmak zorunda kalan, genç yaşına rağmen Ankaragücü’nün canlı ansiklopedisi denilebilecek bilgilere sahip Ahmet Sülak ile canlı yayına katılacaktım.
Ankaragüçlülere taze haberler vereyim diye yayın öncesi Yönetim Kurulu Üyesi Faruk Koca ile bir görüşme yaptım.
Sayın Faruk Koca, kendisine transfer yasağı konusunda bir bilgi ulaşmadığını, ancak her an FIFA’dan böyle bir kararın çıkabileceğini söyledi.
Konuşmamızı yazıya dökmeden canlı yayına girdiğimizden, açıklamaları söz hakkı bana verildiğinde Sayın Faruk Koca’dan Ankaragüçlülere müjde olarak paylaştım.
Yayın sırasında Başkan Fatih Mert’in tweet’ini gördük, ardından birileri bizi sosyal medyada teyit etmeden haber geçmekle eleştirmiş.
Ankaragücü Başkanı bir gün önce transfer yasağının geleceğini kendisi söylemiş, haber bizim değil, neyini teyit ettirecekmişiz anlamadım ama neyse, sağlık olsun.
Ajansspor haberinin de TFF kaynaklı olduğunu da az çok biliyorum.
Belki bugün o yazı kulübe gelmedi ama yarın, olmadı gelecek hafta bu karar kulübe gelecek.
Maalesef Ankaragücü yeniden transfer yasağı illeti ile karşı karşıya kalacak.
Bunu Sayın Fatih Mert de kabul ediyor, Sayın Faruk Koca da.
Dedim ya sağlık olsun, biz işimizi yapalım, eleştiren eleştirir, takdir eden takdir eder.
Gelelim Sayın Koca’nın açıklamalarına…
Thomas Heurtaux, Alessio Cerci ve Lukasz Szukala ile pazarlıklar yapıldığını, üç futbolcunun da önerilen rakamları kabul etmediğini, bu yüzden dosyaların FIFA’ya gittiğini anlattı Sayın Faruk Koca, ardından Ankaragüçlüleri rahatlatacak şu sözleri de ekledi:
“Transfer yasağı kararı gelir ama biz ne yapar eder, bu yasağı kaldırırız. Ankaragücü’nü bir daha transfer yasağı olan bir kulüp haline düşürmeyiz.” Uzun uzun Mehmet Yiğiner döneminde yapılan hataları anlattı.
“Neden bunları camia ile paylaşmıyorsunuz, bugüne kadar Mehmet Yiğiner’in adını telafuz ederek aleyhine bir tek cümle sarf etmediniz, niçin” diye sordum.
Verdiği cevap son derece naifti:
“Her platformda eleştirimizi yapıyoruz. Eleştirdiğimiz dönem belli, o dönem kulübün yöneticileri belli. İsim vererek bir Ankaragücü başkanını eleştirmeyi çok da doğru bulmuyoruz.”
Bugüne kadar eski dönemin futbolculara olan borçlarını kapatmak için kulübe 120 milyon lira para girişi sağladıklarını anlatan Sayın Koca, “Öyle kötü sözleşmeler yapılmış ki öde öde bitmiyor. Şimdi de mevcut oyuncularla ilgili sıkıntılar yaşıyoruz. Transfer yasağı dolayısıyla bazı oyuncuları kadroda tutabilmek için piyasa değerlerinin 3-4 katına sözleşme yapılmış. Bu devirde böyle rakamlar yok. Yönetim kurulu olarak çıldırıyoruz bazen. Öyle uygun fiyatlara, öyle yetenekli futbolcular var ki piyasada. Aynı mevkide oynayan kendi oyuncumuza bakıyoruz, 4-5 katı ücret ödeniyor. Şu an takımda olan 2-3 futbolcu ile yapılan sözleşmelerle neredeyse sıfırdan 11 kurmak mümkün.” diyerek Mehmet Yiğiner döneminde yapılan yanlışları, yine isim vermeden özetliyor.
Sayın Faruk Koca’nın söylediklerinin özeti: Ankaragücü’ne transfer yasağı gelecek ama bu yasak ne yapıp edilecek kaldırılacak.
Zaten kaldırılmasa ne olur ki…
Şu anda Ankaragücü’nün elindeki kadro, iyi bir teknik direktörün elinde çok rahat Avrupa’yı zorlar.
Yeni kurulmuş, pandemi döneminin sıkıntılarını yaşayan takım, şu an bir türlü istenilen sonuçları alamadı.
Umarım Mustafa Reşit Akçay, şu ana kadar bir umut vermese de benim gibi kendisini eleştiren herkesi utandırır, Ankaragücü’nü ligde tutar.
Bu arada önceki gün Sayın Fatih Mert, Ankaragücü’ne transfer yasağı gelmesinin “büyük ihtimal” olduğunu söylerken, yasağa neden olan Thomas Heurtaux’un adını hiç duymadığını, hangi mevkiide oynadığını dahi bilmediğini söyledi, şaşırdım.
Thomas Heurtaux 2 yıldır bu kulübün gündeminden hiç düşmedi.
Neyse faydam olsun, anlatayım Thomas Heurtaux kimdir?
İtalya Seri A takımlarından Udinese’de 116, Hellas Verona’da 19, Fransa Ligue 1 takımlarından SM Caen’de 102 maçta forma giyen Fransa vatandaşı stoperdir.
U-18’den U-21’e kadar Fransa’nın alt yaş milli takımlarında da forma giymiş bir oyuncu olarak Ankaragücü ile 30 yaşında 800 bin Euro ücretle, 3 yıllık sözleşme imzaladı.
Daha uygun sözleşme yapılabilir miydi, Ankaragücü için bu rakamlar lüks müydü bilemem ama Heurtaux, son yıllarda Ankaragücü’ne transfer edilen en kariyerli oyunculardan biriydi.
Tabi kariyerli olması, başarılı olacağının garantisi olmuyor.
Bu işler sırf kariyerle olsaydı CV’sinde Milan, Atalanta, Roma, Torino Atletico Madrid gibi kulüpler yazan, Avrupa’da kaldırmadığı kupa kalmayan, Ankaragücü’ne gelmeden birkaç yıl önce Torino’den Atletico Madrid’e 15 milyon Euro bonservis ödenerek transfer edilen Alessio Cerci, Sarı Lacivertlileri tek başına şampiyon yapardı.
Dönelim Heutaux’a…
Ankaragücü’ndeki henüz 2. maçında, Afyon’da oynanan ve 1-0 kazanılan Akhisar maçında çok da iyi oynarken sakatlandı. O dönem anlatılanlara göre, Mehmet Yiğiner, 300 bin Euro’luk peşinatının sadece 50 bin Euro’sunu ödemiş.
Sakatlanınca başkaca ödeme yapmamış.
Parasını isteyince Mehmet Yiğiner tarafından odadan kovulmuş.
300 bin Euro’ya sözleşmesini fesh edebilecekken, kovulduğu için gurur yapıp FIFA’ya başvurup alacaklarının tamamını, yani 2 milyon 295 bin Euro istemiş.
Mehmet Yiğiner’in bir dakikalık sözde efeliğinin kulübe maliyeti 2 milyon Euro.
Bu kulüp aynı kabadayılığın ceremesini kaleci Hopf’ta da çekti.
Hopf’u da odadan kovdu, sonra ona da 2,5 milyon Euro’ya yakın ödeme yapılmak zorunda kalındı.
Mehmet Yiğiner, efe ya…
Sadece bu 2 efelikle Ankaragücü’nü 30-35 milyon lira zarar ettirdi.
Daha Sadaev’in dosyası yolda.
Onunla da 300 bin Euro’ya sözleşme yapılmış. (Yaklaşık 2 milyon 300 bin TL)
Şu an tüm kulüplerin radarında olan Saba ve Michalak’a toplam ödenenden bile fazla…
Hala suçu futbolcularda, teknik direktörlerde bulan, Mehmet Yiğiner’i savunanlara selamlar…