Süper Lig’e çok kötü başlangıç yapan Ankaragücü, TSYD Başkent Kupası maçında da sahasında Sivasspor’a 2-0 yenildi.
Başkent ekibi, sürpriz bir şekilde 3-5-2 dizilişiyle sahaya çıktı.
Gerideki üçlüyü değerlendirmek gerekirse Pazdan vasatın biraz üstü, Sarlija sakatlıktan iyi dönmüş, Erdi ise her maç geriye giden bir görüntü içerisinde.
Kendisini toparlamazsa, formayı kısa sürede kaptırır.
Cebrail ve Pinto kanatlarda vasat bir oyun sergilerken, onların yerine ikinci yarıda oyuna dahil olan Kitsiou ve Atilla’nın da pek ışık veren halleri yoktu.
Orta sahanın ortasında yer alan Lukasik da gittikçe sıradanlaşıyor.
Assane, Lukasik’ten sadece bir tık yukarıda.
Alper, her maç üzerine bir şeyler koyuyor ama tam hazır olacak diye ne zamana kadar beklenecek bilinmez.
Bu maçta da iyi olarak değerlendirilebilecek performans sergiledi.
Dikine oynamayı sevse, buna gayret gösterse de takımda ona ayak uyduracak arkadaşı olmayınca onun da tüm çabaları sonuçsuz kalıyor.
İleri ikiliden Borven, Kayseri maçında daha iyiydi.
Umarım geriye gidiş, sadece bu maça özeldir.
Maçın sonlarına doğru Mücahit’e attığı pas enfesti, altını çizelim.
Emre Güral, dibi görmüş, bir daha oralara dönmek istemeyen bir oyuncu görüntüsünde.
Bu formunu devam ettirir, eski Emre Güral’ı bize izletirse Bolingi’nin yokluğunu aratmayabilir.
Ankaragücü açısından günün yıldızı Şahverdi oldu.
Oyunda kaldığı süre içerisinde neredeyse sıfır hatayla oynadı.
Şutları, duran top kullanmadaki becerisiyle yıldız adayı olabilecek tek oyuncu olarak sahada kendini gösterdi.
Şahverdi gelecek adına ne kadar umut verdiyse, Mücahit de maalesef o kadar kötüydü.
Kimse heyecan yaptı demesin, Süper Lig’de forma giymiş bir oyuncu.
Konyaspor, serbest bıraktıysa demek ki bir nedeni varmış demekten alamıyor insan kendini.
Berke de pozitif bir görüntü sergileyerek, bu takımın geleceğinde mutlaka ben de olacağım dedi adeta.
Futbolcuların artıları, eksileri bunlar.
Gelelim yönetime ve teknik direktöre.
Başkan Fatih Mert, bu maçla birlikte dünya futbol tarihine geçmiştir sanırım.
Bir kupa finalinde kaybedip, rakibe kupa veren tarihte bir başka kulüp başkanı gösteremezsiniz bana.
En masum haliyle yorumlayıp, Başkan Fatih Mert fair-play örneği sergiledi diye geçelim.
Futbolculara kaptanlığın önemini anlatmışsınız sanırım.
Tüm pazuband değişikliği Kupa Beyi’nin büyüklüğüne yakışır şekilde yapıldı.
Keşke bunlar hiç yazılmadan, çizilmeden yapılsaydı.
Yine de teşekkürler.
Yabancı kontenjanına Ante Kulusiç takıldı.
Sözleşmesi dondurulmasına karşın, hazırlık maçı olduğundan dolayı kaptan bugün sahadaydı.
Kulusiç’in bu konuyu sorun haline getirmemesi, yönetime yazar.
Bir tebrik daha yönetime.
Gelelim teknik direktör Fuat Çapa’ya…
Bu takımla 11 Ağustos’ta ilk antrenmana Beştepe’de çıktın.
Üzerinden 2 ay geçti.
Arada Afyon’da oldukça uzun süreli kamp yapıldı.
Gelen, giden oyuncular oldu.
Senin onayın olmadan bir tane bile oyuncu alınmadı.
Hatta bazı oyuncular bizzat senin listenden alındı.
3 lig maçı, 5 de hazırlık maçı oynadın. (Beşincisi iki gün önce Keçiörengücü ile Beştepe’de oynandı, Ankaragücü 2-0 kazandı)
Bu maçların tamamına yakınında sahadaki dizilişin 4-2-3-1 şeklindeydi, zaman zaman 4-4-2’ye döndüğün de oldu.
2 ay tüm taktik antrenmanlarda bunu çalışacaksın, takım bir türlü oturmayacak, milli maç arasında her şeyi düzelteceğim diye söz vereceksin.
Sonra bakacağız ki 3-5-2’ye dönülmüş.
Yani 2 aydır yaptığın tüm taktik çalışmalar çöpe mi gitti?
Hocam 3-5-2 oynayabilmek için kanatların çok güçlü olması gerekir.
Sürekli ileri geri çalışması, hücum kadar defansif özellikleri de olmalı.
Örneğin Caner Erkin, Gökhan Gönül gibi.
Tamam Kitsiou ve Pinto iş yapar ama performanslarını 90 dakikaya yayabilirler mi?
Bence yayamazlar.
Yedekleri Cebrail ve Atilla’nın bu özellikleri var mı?
Var ama çok kısıtlı
Takımdaki tüm kanat oyuncular Adziç, Paintsill, Saba, Orkan sadece hücum yönü olan, defansif özellikleri zayıf oyuncular.
3-5-2 oynayacaksan bu transferler boşuna mı yapıldı?
Yok bugünkü maça bakıp bu takım 3-5-2 oynamaz diye karar verirsen, milli maç arası boşa mı gitmiş oldu?
Herkesin gördüğünü, konuştuğunu yazalım da utanacaksak yine utanalım, yazdıklarımızı yalayacaksak yine yalayalım.
Ligde 4. hafta sona erdi, her takımın maçını az çok izledik.
Şu ana kadar izlediklerimize bakarsak ligin en zayıf halkası maalesef Ankaragücü görünüyor.
Bu takım çok ama çok zor kazanır.
Bu oyuncuların maç kazanacak seviyeye gelmesi için daha çok ekmek yemeleri gerekir.
Hocam, bu konuda görev size ait.
Bir an önce Eskişehir’deki, Kasımpaşa’daki Fuat Çapa’yı gösterin bize.
Yarın localardan başlayarak taraftar da stada girmeye başlayacak.
Bu takım Ankaragücü, burada rahat bırakmazlar sizi sevgili hocam.