Ankaragücü, Kepezspor’u ilk 12 dakikada attığı 2 golle yendi.
Enes Tepecik ve suskun golcü Atakan Güner maçın yıldızlarıydı.
Geçen hafta Buca deplasmanında asisti Atakan Güner yapmış, muhteşem golü Enes Tepecik atmıştı.
Bu kez tam tersi oldu, Atakan Güner’in attığı iki golün de asistini Enes Tepecik yaptı.
Umarım futbola Avrupa’da başlayan ikilinin iş birliği bu maçlarla sınırlı kalmaz, ileriki maçlara da yansır.
Maçın yıldızları bu ikili olsa da İsmail Çokçalış’ın bitmek tükenmek bilmeyen bindirmeleri, Osman Çelik’in defansta verdiği güven, Muhammet Hüseyin Sevgili’nin stoperden sonra bek olarak da mükemmel oynaması izleyenlere keyif verdi.
Fatih Arhan, Mesut Kesik de maçın iyilerindendi.
Sakatlıktan yeni dönen kaptan Mahmut Tekdemir, maç ilk çeyrekte kopunca kendini zorlamadı.
Kaptan gibi diğer oyuncular da vasat bir oyunla maçı tamamladılar.
Teknik direktör Recep Karatepe, hatırladığım kadarıyla ilk kez 5 oyuncu değişikliği yaptı, maçın son 5 dakikası gençlerden oluşan bir kadroyla tamamlandı.
17 yaşındaki Efe Toprak’ın uzatmalarla birlikte 10 dakikadaki performansı sizi bilmem ama beni etkiledi.
Rakip amatör küme seviyesinde.
Ankaragücü istese 5’lik 6’lık yapabilir, averajı düzeltilebilirdi.
Ancak Recep Hoca, 12. dakikada maç 2-0 olunca haklı olarak İnegölspor maçını düşünerek oyunu rölantiye aldı.
Ankaragücü’nün bahis skandalında ilk 11’den 8 oyuncusunu kaybeden Ankaraspor maçı dahil, 4 maçlık kolay serisi vardı.
Maalesef bu seride 5 puan kaybedildi.
Şimdi önünde bu 5 puanı telafi edebileceği, kendisini play off potasına atabileceği ilk yarının son 3 maçı var.
İnegölspor ile deplasmanda, Erbaa ile içeride oynayacak, ilk yarının son maçı İskenderunspor ile yine deplasmanda.
Çok inişli çıkışlı grafiği olduğundan, Recep Karatepe için olumlu ya da olumsuz yorum yapmakta zorlanıyorum.
Çünkü Ankaragücü’nün performansını şu ana kadar Recep Karatepe’den çok, yönetim kurulunun “prim/maaş ödemeleri” belirliyor.
Kepez maçının primi düşük olduğundan ödenip ödenmemesi İnegölspor maçının oyununu etkilemez.
Recep Karatepe’nin önünde kendi performansı ile kazanılacak ya da kaybedilecek bir maç var.
İnegöl maçında normal şartlarda avantaj Ankaragücü’nde.
Rakip cezalı, maç seyircisiz.
Statta sadece Ankaragücü taraftarı olacak.
İnegölspor, zorlu Elazığ deplasmanında çok yoruldu.
Ankaragücü ise antrenman havasında bir maç oynadı.
İnegöl maçı kazanılırsa, üst üste 3 galibiyet moralleri tavan yaptırır, Erbaa maçında Eryaman dolar.
Gelelim Ankaragücü’nün gerçek sorunlarına….
Futbolcular para bekliyor ama personelin, Tandoğan’ın durumu çok daha fena.
Futbolcular en azından primlerle acil ihtiyaçlarını karşılıyor, personel ne yapsın?
Başkan, kendi yönetimine “kaynağı buldum, ay sonuna kadar tüm ödemeler yapılacak” diyor.
Kaynağın kim ya da neresi olduğunu sadece kendisi biliyor.
Vallahi bilirsiniz sağlam istihbaratlarım vardır, böyle bir kaynağın bulunduğu bilgisine ulaşamadım.
Şu an başkan yardımcısı İlhami Alparslan’ın gayretleri ile çark dönüyor, primler ödeniyor.
Bir süredir sizlere bir projeden bahsediyorum.
Bu proje bir aksilik olmazsa 15-20 gün içinde gerçekleşecek.
Ancak bu projeden Ankaragücü’ne para akışı mart, nisan ayında başlayacak.
Ankaragücü yönetimi o zamana kadar dayanabilir mi bilemem.
Bu proje Ankaragücü’nün kasasına futbolcu, personel maaşları, tesis giderleri gibi günlük ihtiyaçları karşılayacak bir para girişi sağlayacak.
Ankaragücü 2. Lig’de, hatta 1. Lig’de kimseye muhtaç olmadan yaşamını sürdürecek.
Dediğim gibi, proje gerçekleşirse…
Ankaragücü’nü bekleyen tehlikeler ise kısa vadeli.
Futbolcuları Mart, Nisan’a kadar bekletmek çok zor.
3 futbolcunun resmi ihtar yazısı kulübe geldi, 4 futbolcunun yazısı da yolda.
Ocak sonuna kadar vergi-SGK ödemelerinin yapılması gerekiyor.
FIFA’dan yeni yaptırımlar gelmemesi için Nico Schulz, Dorin Rotariu, Michal Rakotzy dosyalarına el atılmalı.
Her iş ayrı ayrı 40-50 milyon lira gerektiriyor.
Kasa ise bomboş.
Boşverin “Hani 1 milyar TL ile geliyorlardı” söylemini.
Tüm paraları çanta içindeki nakitmiş.
Yok işte para belli oldu.
Yönetimin işi çok ama çok zor.
Bahsettiğim projenin bürokratik işlemlerini yürüten kişi Başkanvekili Abdulkadir Tecimer.
Şu sıra torununun sağlık problemlerinden dolayı canı bir hayli sıkkın.
Bebek sadece 10 günlük, dua ediyorum, acil şifa diliyorum.
Gününün çoğunu hastanede geçiriyor, Kepezspor maçına da gelemedi.
Maça gelememesi istifa ettiği söylentilerine yol açtı.
Terimer’in canını sıkan bir konu da işten ayrılırken sosyal medyada bildiri yayınlayan bir personelin geri dönüş şekli.
İsmet Beltan’ın dönüşüne de kızgın diyorlar, yalan.
Ben aracılık ettim, İsmet Beltan’ı bizzat kendisi davet etti, onunla bir sorunu yok.
Personel olan arkadaşla ilgili sorun da unvanla ilgili.
Duyduğuma göre Tecimer, “Benim kulüp genel müdürüm Cezmi Kaya’dır. Bu konu benim kırmızı çizgimdir” diye tavrını koymuş.
Hem torununun sağlık problemleri hem de bürokrasiden gelme terbiyesinden dolayı şu sıra gazetecilerin telefonlarına çıkmıyor.
İstihbaratlarım sağlamdır, şu an için istifa yok ama ciddi kırgınlık var.
Başkan’ın tavrına göre istifa da söz konusu olabilir.
Tecimer’in istifası projeyi olumsuz etkiler mi?
Kesin olarak “yok etkilemez” diyemem.
Ha bir de bu proje için bir şirket kurulması, para alışverişinin o şirket üzerinden yapılması gerekiyor.
Fısıltı gazeteleri ekstra baskı yapmaya başladı, şirket ile ilgili bilgiler geliyor, gözüm üzerinizde ona göre.
Bu haftaki yayın Pazartesi saat 21.00’de.
Becerebilirsek A Takım’dan ilk kez tanıyacağınız bir konuğumuz olacak.
Yayında görüşmek üzere.
METİNER ERDEM




