Ercüment Başkanım Olmuyor, Maalesef Olacak Gibi de Görünmüyor

40 yıla yakın süredir gazeteci olarak görev yapıyorum.

Son 7-8 yıldır da spor yazarı olarak Ankaragücü yazıyorum.

Sevinçle, coşkuyla yazdığım haberler de oldu, yazarken içimi acıtanlar da.

Sevgili Başkan Gazi Ercüment Tekin’in başarılı olmasını çok istedim.

Son günlerde acaba bir şeyler düzelir mi diye sessiz kalarak bekledim.

Ancak, düzelen hiçbir şey olmayınca içim kan ağlayarak bu yazıyı kaleme alıyorum.

Gazi Ercüment Tekin başkan ile tanışmamız çok değil bir, bir buçuk yıl öncesine dayanıyor.

Hangi koltukta oturursa otursun, o koltuğu dolduracak bilgi, birikime sahip genç bir başkan.

24 Mayıs’ta koltuğa oturdu, bir dakika bile boş durmadı.

Ankaragücü için gecesini gündüzüne kattı.

Taraflı tarafsız herkesin gönlünü kazandı.

Ama olmuyor, olmuyor.

Gazi Ercüment Tekin başkanın çığlıkları, Beştepe’den ötede duyulmuyor.

Onlarca ziyaret yapılıyor, sonuç alınanların sayısı bir elin parmaklarını geçmiyor.

Profesyonel bir kulüp için çok çok basit işler, bulunması çok kolay olması gereken paralar kriz yaratıyor.

Arkadaşlar bu işler parasız olmaz.

Hele operasyonlar nedeniyle diken üstünde olan belediyelerden kaynak beklemekle hiç olmaz.

İlk eleştiri yazımı, bu yönetim henüz 20 günlükken “Ankaragücü’nü vasatlaştırmayın” başlıklı yazımla kaleme almıştım.

Basit konularda yapılan eleştirilerdi ama düzelmedi.

Aksine daha da derinleşti vasatlık.

Kurumsal hesaptan mahalle pastanelerinin, ucuz koltuk mağazalarının reklamı yapılır oldu.

Maalesef meslektaşlarımız da vasatlığı şeffaflık, aidiyet, sahiplenme ile karıştırdı. 

Bu yazıda bu konulara girmeyeceğim, çünkü artık sorun çok daha derin, çok daha vahim.

Önce kadro kalitesine değinelim.

Kağıt üstünde Ankaragücü’nün iyi bir kadrosu, iyi bir teknik ekibi var.

Ankaragücü Süper Lig’den düşerken, Galatarasay, Fenerbahçe, Beşiktaş, Trabzonspor ve Başakşehir’den sonra ligin en pahalı 6. kadrosuna sahipti.

Ankaragücü TFF 1. Lig’den düşerken ligin en pahalı kadrosuna sahipti.

Şimdi de en pahalı kadro sözde Ankaragücü’nde ama altyapıdan gelenler dışında herkes sorunlu.

Hiçbir futbolcu önünü göremiyor.

Şeffaflık adına bilançolar açıklanıyor, 2 ayda kasaya giren para 15-20 milyon TL.

Şimdi anlaştık dediğiniz Mahmut Tekdemir, İsmail Çokçalış, Osman Çelik, Özgür Aktaş, Halil İbrahim Pehlivan, Mesut Kesik, Enes Tepecik ve diğerleri görmüyor mu bu bilançoyu?

Sadece 2 futbolcunun maaşını 2 ayda toplayamayan bir yönetimle nasıl yola çıkacağız diye kara kara düşünmüyorlar mı sizce?

Hadi haftaya Büyükşehir’den gelecek parayla Mahmut Tekdemir’i de alacaklarını ödeyerek ikna ettiniz.

Futbolcuların maaşlarını düzenli ödeme sözü verebilecek misiniz?

Bu futbolcularda aidiyet duygusunun zayıflığını geçen sezon gördük.

Son 4 ayda maaşları ödenmemişti, ruh gibiydiler sahada.

Belli ki bunlara düzenli maaş ödeyemeyeceksiniz.

Bunların yine sahada ruh gibi dolaşmasına nasıl engel olacaksınız?

İsimlerini yazıp da hedef göstermek istemiyorum.

Paraları ödendiği halde gitmek istediğini söyleyen futbolcular var.

Bunlara güvenip nasıl yola çıkacaksınız?  

Iğdır FK ile oynanan hazırlık maçını izlediniz değil mi?

Sonucu niye paylaşmadınız?

500 delege, 500 kombine…

Ankaragüçlülerin yönettiği bu kulübe yakışıyor mu sizce?

Bedava bilet vermek zorunda değilsin, verme de zaten.

Ancak sen herkesin ayağına giderken, tribün gruplarını ötekileştirmeye hakkın yok.

Seversin, sevmezsin, kızarsın, bağrına basarsın ama tribün grupları Ankaragücü’nün gerçeği.

Beni de sevmezler ama onlar kitleleri harekete geçirmede profesyonelleşmiş kişiler.

Kendinizi onların üstünde görmek yerine, çağırıp ortak hareket için yol arasaydınız daha şık olmaz mıydı?

Yazacak, eleştirecek çok şey var.

Evet birlikte hayal kurduk olmadı, bundan sonra olmayacağı da çok açık.

Artık şapkayı öne koyma, gerçeklere dönme vakti.

Ankaragücü’nün acilen dışarıdan desteğe minimum düzeyde ihtiyacı olan, en azında kendi yağında kavrulacak maddi güce sahip yeni bir yönetime ihtiyacı var.

Ankaragücü TFF 2. Lig’de.

Transfer yasağı var.

Eldeki kadro, kafası rahat olursa, sadece oyununu düşünür, maddi sorun yaşanmazsa bu ligde iş yapar.

Mustafa Kaplan gibi deneyimli, Ankaragücü için her şeyini verecek teknik direktörün de var.  

Mevcut kadronun, teknik ekibin maliyeti benim tahminime göre 150-160 milyon lira.

Cebinden 10 milyon TL koyacak, 21 Ankaragücü sevdalısı ile Ankaragücü sorunlarını aşar.

Ankaragücü camiası kendi içinden bu 21 kişiyi mutlaka bulur, yeter ki bir hareket başlatılsın ve bu işe biri önderlik etsin.

Şu anda kulüpte maddi yükü, mevcut yönetimden çok Osman Gazi Kandaş üstlenmiş durumda.

Mehmet Yiğiner de destek oluyor tabi ki ama elini daha fazla cebini atan kişi Osman Gazi Kandaş.

Mehmet Yiğiner keşke başkanlığa aday olsaydı ama olmadı, olmaz da.

Mevcut görevi ve hedeflediği TESK başkanlığı nedeniyle Ankaragücü’ne yeterince vakit ayıramaz.

Ayrıca Mehmet Yiğiner aday olsa istemeyeni de çok olduğundan camiayı birleştiremez.

Şu an Ankaragücü’nde birlik ve beraberliği sağlayacak, camiayı birleştirecek tek kişi Osman Gazi Kandaş.

İnanıyorum ki mevcut yönetim onun için görevi hemen yarın bırakır.

Mehmet Yiğiner en büyük destekçisi olur.

Faruk Koca’nın birçok kez başkanlık teklifinde bulunduğu ancak ret cevabı aldığı kişidir Osman Gazi Kandaş.

Osman Gazi Kandaş’ın şu an için gündeminde Ankaragücü başkanlığı olmadığını biliyorum.

Ama bildiğim bir başka konu da Ankaragücü aşığı olduğu.

Ankaragücü’nün akil insanları devreye girerse ikna edilmesinin çok da zor olmayacağı.

Haydi mevcut yönetim, haydi eski başkanlar, haydi akil insanlar, haydi taraftar grupları, haydi Ankaragücü medyası hep birlikte ikna edelim sevgili Osman Gazi Kandaş’ı…

METİNER ERDEM