Gençlerbirliği bu haftayı da puansız geçirdi. Spor Toto 1’inci Lig’in 27’nci haftasında Gençlerbirliği, sahasında konuk ettiği Yılport Samsunspor’a 1-0 yenildi ve 17 puanda kalarak düşme hattından ayrılamadı.
Karşılaşma Eryaman Stadyumu’nda yoğun yağmur ile hayli yıpranmış sahada oynandı. Ağırlaşan sahanın oyuncuları oldukça zorladığını da söylemek gerek.
Bana göre maçın hakkı bu değil. Gençlerbirliği oyunun genelinde rakibinden üstündü. Samsunspor liderliğini korumak adına bir puan geriden gelen Eyüpspor ile arayı açmak için 3 puan istese de bir puana razıydı, ancak Gençlerbirliği’nin hedefi ise mutlak galibiyetti.
Gençlerbirliği, 14’üncü dakikada kazandığı penaltıyı kaçırmasaydı sonuç daha farklı olurdu diye düşünüyorum. Takımın ileri uçta gol ümidi Doukara’nın hangi tarafa topu atacağını sanırım herkes tahmin etmiştir. Bazen içinize doğar ya işte öyle oldu diyebilirim. Doukara, sağ ayağıyla kalecinin uzanamayacağı köşeye vurdu ama top direkten auta gitti. İşte o dakikadan sonra Doukara da bitti. Maç sonuna kadar aldığı her topu ezdi, ağır kaldı, pas atamadı, yani dağıldı adam. Ancak hoca neden değiştirmedi anlamadım.
Maçta Gençlerbirliği’nden Muhammed, Ikıc ve Mete Kaan Demir’i ön plana çıkarıyorum. Takımın tamamının oyuna canla başla katkı verdiğini inkar edemem. Hoca da yerinde duramıyor, dışarıdan müdahalelerle destek veriyor ama takım bir türlü son vuruşlarda sonuca gidemiyor. Gençlerbirliği’nde, kaçan penaltıdan sonra maçın 26’ncı dakikasında Kaan, 30’uncu dakikada Ikic, 31 ve 35’inci dakikada Mohammed net gol fırsatlarını değerlendiremedi.
Ancak 39’uncu dakikada Samsunspor’dan Tanque faulle yerde kaldı Yaklaşık 30 metreden serbest vuruş kullanan Tanque direkt kaleye gönderdiği sert şutunda sol köşeye giden topa Nurullah dokunsa da gole engel olamadı.
İkinci yarıda Samsunspor 3 değişiklikle oyuna başlarken, 72’nci dakikaya kadar Gençlerbirliği alanında baskı kurdu, ancak yakaladığı fırsatları gole çeviremedi. Sonrasında Samsunspor galibiyeti korumak adına geriye yaslanınca Gençlerbirliği takımı abluka altına aldı.
80’inci dakikada Yasin’in uzaktan şutu kalecinin kucağında kalırken, 88’inci dakikada Gençlerbirliği atağında soldan yapılan ortada topla buluşan Ayovi, sağdan gelen Uğur’a pası çıkardı. Uğur, sert şutuyla topu kalecinin bacaklarının arasından ağlarla buluştu. Ancak pozisyon öncesinde Samsunspor’lu Osman Çelik’e faul yapıldığı gerekçesiyle maçın hakemi VAR tarafından monitöre çağırıldı. Pozisyonu inceleyen hakem de golü geçersiz saydı. Faul var mıydı? Gençlerbirliği oyuncusu golden önce ikili mücadele dengesini kaybedip düşerken Osman’ın topuğuna arkadan basıyor ve oyuncu da düşüyor. Pozisyon sonucu gelen pas ile Gençlerbirliği golü buluyor ama VAR iptal ettiriyor. Futbol adamları, Dalcı hoca da Gençlerbirliği yöneticileri de pozisyonun faul olmadığını ve golde ısrarlı ve hakeme tepkili.
Ligin en çok gol atan takımı Samsunspor ile sahasında uzun bir dönem kaybetmeyen Gençlerbirliği maçında kaleci Nurullah Aslan 3 dönem formasını giydiği Samsunspor’a karşı sahada yer alırken, ara dönemde Samsunspor’a transfer olan Barış Alıcı ise sakatlığı dolayısıyla kadroda yer alamadı.
Öte yandan Gençlerbirliği haftaya 46 puanla ligin 4.sırasındaki Keçiörengücü deplasmanına çıkacak. Zor bir maç daha Gençlerbirliği’ni bekliyor.
Bu arada Samsunspor taraftarını da kutlamak gerek. Maçın başından sonuna kadar desteklerini esirgemediler. Gençlerbirliği yönetimi de Samsunspor taraftarına jest yaparak 200 kontenjan daha ayırmış.
Sözüm, bir takım Gençlerbirliği taraftarına. Takımda bana göre başta hoca Mustafa Dalcı olmak üzere oyuncular galibiyet için ellerinden gelen gayreti gösteriyor, ve bu sene ligde kalacaklarına inanmışlar. Ama ne yazık ki, takım mağlup duruma düştüğünde özellikle sağ kapalı tribünde 15-20 kişi, (Dikkat ediyorum aynı kişiler) Hemen, “Dalcı istifa”, Yönetim istifa”, “100 yıllık kulübü rezil ettiniz” diye haykırıyorlar. Bu takımın kaosa değil, desteğe ihtiyacı var. En çok da taraftarına. Ligin bitmesine daha zaman var ama iki takımın çekilmesiyle ligde kalma barajı biraz yükseldi. Yöneticiler de oyuncular da bunu biliyor ve buna göre ellerinden gelen çabayı gösteriyorlar. Bunu görmemek mümkün değil. Ama yönetim katında başka hesaplar dönüyor olabilir. Kimi arsa, kimi daire, kimi milyon dolarlar, kimi komisyonlar diyor. Geçin bunları. “ Benden sonrası tufan”, “Küçük olsun benim olsun” anlayışı da yanlış. Bana göre şu an hesap zamanı değildir. Birlikle, destekle bu takımı düze çıkarma zamanıdır.
AHMET TEMÜRTÜRKAN