HABER-YORUM: METİNER ERDEM Ankaragücü Medyası’nın Faruk Koca ile başladığı Ankaragücü Buluşmaları’nın ikinci konuğu Murat Ağcabağ oldu.
Pardon biraz ters oldu, ev sahibi Murat Ağcabağ’dı, konuk ise bizler.
Son yıllarda tanık olduğum en kalabalık basın organizasyonuydu.
Ek masa, sandalye takviyeleri ile 30-35 spor gazetecisi Murat Ağcabağ’ı takip etti.
En az 7-8 meslektaş da 9 günlük bayram tatili için şehir dışında olduğundan toplantıya katılamadı.
Onlarda olsaydı, tarihi rekor olacaktı.
Ankaragücü’nün duayen medya mensupları Meriç Enercan, Necmi Kepçetutan, Besim Güçtenkorkmaz, Alper Bakırcıgil, Yaşar Önel, Ercan Ata gibi isimleri de uzun aradan sonra bu organizasyon sayesinde görmek, muhabbet etmek keyif vericiydi.
Eryaman Stadı’ndaki maçlara sadece 5-6 gazeteci geldiğinden bu kadar kalabalık medya mensubunu bir arada görmek, “Ankaragücü Buluşmaları” etkinliğinin organizatörleri olarak beni, Serhat Karaman’ı, Tuna Yılmaz’ı, Orhan Sal’ı, Atilla Kiper’i, Yılmaz Bilgen’i, Fahrettin Türkcan’ı oldukça mutlu etti.
Dün yoklardı ama Erkan Tiryaki de Serkan Macit de katılımcıları görseler büyük keyif alırlardı.
Ankara spor medyasının kaybolan itici gücüne, yıllar sonra tekrar tanıklık ettik.
Bundan sonra artık Off The Record olmayacak demiştik.
Dünkü toplantıda ne konuşuldu, her şey yazılacak.
Dakika 1, gol 1 misali, Murat Ağcabağ konuşmasına 1-0 önde başladı.
İstifa eden sportif direktör Emre Yıldız’ın Faruk Koca-Mesut Bakkal buluşmasında masada olduğunu kanıtıyla ortaya koydu.
İster istemez Emre Yıldız’ın istifası yine mi yalan sorusu kafalara yerleşti.
Emre Yıldız, o toplantıda Murat Ağcabağ-Abdullah Karaata ikilisine yakalanınca Murat Ağcabağ’ın yakınındaki bir ismi arıyor, “Mesut Bakkal, futbolcu karakterleri ile ilgili bilgi talep etti. Kulüpte bu bilgiyi verecek kimse olmadığından 15 dakikalığına toplantıya katıldığını” söylüyor.
Faruk Koca’nın değişik ortamlarda Murat Ağcabağ’ın şirketlerinin mali durumuna ilişkin küçük düşürücü ifadeler kullanması Murat Bey’in kulağına gelmiş, canını epey sıkmış.
Murat Ağcabağ, çok sert ifadelerle “hodri meydan” dedi.
Teklifi şu şekilde:
“Faruk Koca yanına Rusça bilen birini alsın gelsin. Medyanın huzurunda, canlı yayında benim Rusya’da yaptığım işlere ilişkin sözleşmeleri tek tek inceleyelim. 300 milyon Dolar’a yakın iş yapıyorum. En kötü yüzde 20’si kar desek 60 milyon Dolar (2,3 milyar TL) yapar. Alsın ona farklı bir teklif: Ümitköy’de Gordion yakınında yapılan bir AVM’nin yüzde 50 ortağıyım. İnşaatı Faruk Koca’nın ortağı Faruk Fukara ile birlikte yapıyoruz. Ankaragücü başkanlığını madem mali gücü olan birine teslim edecek, bu AVM’deki yüzde 50 hissemi Ankaragücü için ortaya koyayım. 13-15 milyon Euro (500-600 Milyon TL) eder.”
Murat Ağcabağ bir ankektod da anlattı.
Faruk Koca ile kongreden sonra bir pastanede buluştuğunu, kulübü devretmek için kendisinden para istediğini iddia etti.
15-20 milyon Euro gibi bir para.
Devren satılık işyerlerinde hava parası istenir ya, aynen öyle bir para istenmiş.
İddia tam olarak şöyle:
“Ver bana bu parayı, İsmail Mert Fırat hemen yarın çekilsin, kulübü sana devredelim.”
İnanmakta zorlanılan iddialar.
Sanki ortada Ankaragücü Kulübü değil de bir şirket var, sahibi de Faruk Koca.
İnanmakta zorlandığım bir iddia da şöyle:
Murat Ağcabağ, son kongrede borcun ne kadar olduğunu önerge ile sorduğunu, 384 milyon TL olduğu yanıtını aldığını da söyledi ve ekledi:
“384 milyon TL borcun, TFF 1. Lig’de bir yıl dolmadan 2 milyar TL’ye yükselmesi imkansız. İnsanların gözünü korkutarak kulüpten uzak tutmaya çalışıyorlar. Amaçları 19 Mayıs Stadı yapılana kadar kulüp yönetiminde kalmak. Stadın altında çok değerli 50’ye yakın işyeri olacak. Tek dertleri bu işyerlerinin sahibi olmak.”
Murat Ağcabağ’ın hedefinde Faruk Koca’nın destekleyeceğini açıkladığı diğer adaylar da var.
Özellikle Fatih Mert’e yönelik ifadeleri çok sert.
Ankaragücü Başkanlığı yapmış biri için bu ifadeleri burada kesinlikle yazamam.
Kongre olursa “Faruk Koca’ya rağmen aday olan tek kişinin kendisi olacağını, diğer adayların İsmail Mert Fırat’tan farkı olmayacağının” altını çiziyor.
Tamer Açar’ı diğer adaylardan farklı tutuyor, yaptığı çağrıyı da önemsiyor.
“Benim derdim başkanlık değil, Ankaragücü. Başarılı olacağına inandığım kişi olursa her türlü desteği veririm” diyor.
Murat Ağcabağ, bir zamanlar en büyük hasmı olan Mehmet Yiğiner’e zeytin dalı uzatmaya devam etti, Faruk Koca ve ekibindekiler için: “Mehmet Yiğiner’in tırnağı bile olamazlar” ifadesini kullandı.
Murat Ağcabağ, belli ki Faruk Koca ile köprüleri tamamen atmış.
Aynı partide siyaset yapmalarına karşın, “Haziran ayında Faruk Koca’nın artık hiçbir siyasi gücünün kalmadığını göreceksiniz” ifadesini kullanması dikkati çekti.
Murat Ağcabağ, Ankaragücü’nün ligde kalabilmesi için en az 4 galibiyete ihtiyacı olduğunu, bunu da taraftar desteği ile elde edebileceğini söyleyerek, taraftarı Gençlerbirliği maçından itibaren tribünlere davet etti.
Bu kadar sert geçen bir basın buluşmasına bugüne kadar şahit olmadım.
Herkes eteğindeki taşları döksün, belki böylesi daha hayırlı olur.
Bundan sonraki “Ankaragücü Buluşmaları”nın konuğu önce Tamer Açar, ardından da Yusuf Tanık olacak.
Fatih Mert, Osman Gazi Kandaş hatta Mehmet Yiğiner ile de bir araya gelmeye çalışacağız.





3 yorum
Birlikte bir plan yapalım, elimizi gerçekten taşın altına koyalım.
Ankaragücü’nün durumu gerçekten çok karışık ve belirsiz bir hale gelmiş. Kulübün geleceği için bir çıkış yolu aramak, belki de yalnızca maddi güçten çok, vizyon ve birliktelikten geçiyor. Sporun, sadece finansal güce değil, aynı zamanda ortak bir amaç için mücadeleye dayalı bir değer taşıması gerektiğini unutmamalıyız.
Ankaragücü’nün birliğe, paylaşıma ve daha önemli bir hedefe odaklanması gerekiyor. Kulübün başına geçecek kişilerin maddi durumdan çok, vizyon sahibi, kulübü gerçek anlamda ileriye taşıyacak projelere imza atacak kişiler olması önemli. Hepimiz bu kulübün bir parçası olmalıyız. İş adamları, spor severler, hatta Ankara’daki üniversiteler ve öğretim üyeleri bile bu süreçte katkı sağlayabilir. Ankaragücü’nü sahipsiz bırakmamak, her seviyede desteği artırmak, belki de her birimizin sorumluluğudur.
Bunun için çok farklı yöntemler geliştirilebilir. Bir kooperatif kurmak, maddi desteği daha adil bir şekilde toplamak, kulübün geleceğini gerçek anlamda planlamak ve yola çıkmak. Bu sadece para işinden ibaret değil, kulübün ruhunu yeniden inşa etmek, taraftarın yeniden özdeşleşebileceği, gurur duyacağı bir yapı kurmaktır.
Herkesin elini taşın altına koyması gerek. Küçük ama büyük bir destekle, belki de “imece” usulüyle, maddi ve manevi olarak Ankaragücü’nü ayağa kaldırmak mümkün olacaktır. Stad önünde köfte ekmek satmak belki de bir simge olacak; kulüp için fedakarlık yapmak, ancak bu süreçte gerçekten önemli olan, herkesin gönülden katılımı ve desteğidir.
Sonuçta, bu sadece maddiyat değil, bir şehri, bir camiayı ayağa kaldırma mücadelesidir. Hedef büyük, yapacak çok şey var. Ve bunu sadece birkaç kişinin değil, tüm Ankara’nın ve Ankaragücü taraftarlarının ortak çabasıyla başarabiliriz.
Güzel yazmış cubukbeyi bende yöneticiler alacaklarını hibe etmeleri gerekir
Güzel yazmış cubukbeyi bende yöneticiler alacaklarını hibe etmeleri gerekir diyorum bu kadar kötü topçu alınırmi. Emre hoca seyretmeddn sapanorayi transfer ediyor bir telefonla