Ankara spor medyasında son günlerde gündem 19 Mayıs Stadı ve “Ankaragücü’nün bilerek, isteyerek küme düşürüldüğü” iddiaları.
Önce 19 Mayıs Stadı gerçekleri.
Hafta başında ilk olarak stadın inşaatını yapan konsorsiyumun bir yetkilisi açıklama yaptı.
Açıklamanın içeriği stadın kapasitesinin 50 bine yükseltileceği ve inşaatın 2025-2026 Sezonu’na yetiştirileceği şeklindeydi.
Kapasite konusu yeni değil, 2023 yılında alınmış bir karar.
En az 10 kez Ankara medyasında haberi yapıldı.
Sadece Bakanlık yetkilileri değil, stadın ihalesinin yapılmasında büyük emeği olan Faruk Koca da defalarca paylaştı, stadın kapasitesinin 50 bine çıkarılacağını.
İnşaatın 2025-2026 sezonu öncesi tamamlanacağı iddiası da koskoca bir yalan.
Biliyorsunuz UEFA, 2027 yılı Konferans Ligi finalini Türkiye’ye verdi.
En yetkili ağızlarından bu konuda açıklama yapıldı, 19 Mayıs Stadı yetişirse final Ankara’da oynanacak, yetişmezse Beşiktaş’ın Stadı’nda.
Devlet 2027 yılına bile garanti vermezken, inşaat şirketinin bir yetkilisinin bu şekilde açıklama yapıp, Ankaralı futbolseverleri beklentiye sokması komik olmuş.
Sonrasında Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum 19 Mayıs Stadı ile ilgili görüntüler paylaştı.
Görüntülerde koltuk renkleri kırmızı beyaz olarak gözüküyordu.
Bizim medya, teyit etmek yerine haberi yapıştırdı.
“19 Mayıs Stadı’nın koltuk renkleri belli oldu, kırmızı-beyaz olacak” diye.
VİRALSPOR olarak araştırdık, bu konuda alınmış hiçbir karar yok.
Henüz koltuk siparişi de verilmemiş.
Stadın daha o aşamaya gelmesine 2 yıl varken, zaten koltuk siparişi verilmesi de beklenemez.
Bakanlık, o videoda stadın ilk tanıtımının yapıldığı renderleri kullanmış.
İngiltere’de Wembley Stadı ulusal stattır, milli maçlar burada oynanır.
Eğer 19 Mayıs, Türkiye’nin Wembley’i olacak, tüm milli maçlar ile Ankaragücü’nün, Gençlerbirliği’nin çok önemli maçları bu statta oynanacaksa en ideal renk Kırmızı Beyaz olacaktır.
Yok, 19 Mayıs’ta arada sırada milli maç oynanacaksa, bu stat bir Ankara takımının stadı olmalı.
Ankara’da bu stadı dolduracak kapasitedeki tek takım da “sportif başarı olması” halinde Ankaragücü’dür.
O zaman koltuk renklerinin Sarı Lacivert olması kadar doğal bir şey yoktur.
İkinci şıkkın düşünülmesi halinde Ankaragücü taraftarına çok önemli görev düşüyor.
Sizlere söz veriyorum, iş koltuk renklerinin belirlenmesi aşamasına geldiği zaman ilk haberi VİRALSPOR’dan alacaksınız.
Siz de öyle bir kamuoyu oluşturacaksınız ki karar vericiler, sarı ve lacivertten başka bir rengi akıllarından bile geçiremeyecekler.
Gücünüzü göstereceksiniz, istediğinizi elde edeceksiniz.
Gelelim Ankaragücü’nün “bilerek isteyerek küme düşürüldüğü” iddiasına.
Ahmet Çakar ve Erman Toroğlu AK Partili bir siyasiden bahsettiler.
Niyet okuyamam ama bu kişinin kim olduğunu sokaktaki çocuk bile bilir.
Bu kişi kendi ilinin takımının küme düşmemesi için çok çalıştı, sonucunda başardı, Ankaragücü küme düştü.
Beni üzen Ankaragücü taraftarının bölünmüşlüğü, takımının haklarını arama konusundaki vurdum duymazlığı.
Ankaragücü yumruk olayından sonra çok fazla hakem hatasının kurbanı oldu.
Ankaragücü’nün eline kümede kalma konusunda çok fırsat geçse, Emre Belözoğlu’nun acemilikleri yüzünden bu fırsatlar değerlendirilemese de bu takım yine ligde kalabilirdi.
Hedef belki direkt Ankaragücü değildi ama Başkent ekibini bu hakem hataları düşme potasına soktu.
Gerçekler böyle iken, Ahmet Çakar ve Erman Toroğlu’nun sosyal medyada da geniş yer alan açıklamalarının altındaki yorumları okudum ve çok üzüldüm.
Ahmet Çakar ve Erman Toroğlu’nun iddialarına, Ankaragücü taraftarından çok başka takımların taraftarları sahip çıktı.
Hani Ankaragüçlülerin meşhur bir tezahüratı var ya!
Bir yerinde “Bir insan bir takımı böylesine sever mi” ifadesi geçer.
Son günlerde yaşananları görünce, bu tezahüratı “Bir taraftar, takımına böylesine düşman olur mu” diye değiştirmek mi gerekiyor diye düşünmekten kendimi alamıyorum.
METİNER ERDEM