Kritik bir müsabaka.
Her iki takımda endişeli.
Kayserispor 4 haftadır kaybediyor, Sivas ligin alt sıralarından kurtulmak için çabalıyor.
Kayserispor taraftarının morali bozuk. Üst üste gelen yenilgiler şehrin iyice canını sıkıyor.
Mustafa Pektemek gitmiş, defansta sakatlar var. İlhan, mücadele ediyor ama düşük oynuyor. Takım nerede ise forvetsiz kalmış. Çağdaş Hoca, en ileri uca Gökhan’ı yerleştirmiş,
Ekonomik zorluklar, transfer tahtasının kapalı olması, puan silme cezası derken, herkesin, “Kim kazanır” diye birbirine sorduğu kritik bir müsabaka Kayserispor- Sivasspor karşılaşması.
Son 3 karşılaşmada, taraftarına saç-baş yolduran Bilal kalede yok. Yerinde, her zaman güven veren Cenk var. Çağdaş hoca, Bilal’i yeniden kazanmak ve formda olduğu o güzel günlere döndürmek için çok isabetli bir karar vermiş. Bu karar, Bilal’in yeniden doğuşu için bir fırsat olacaktır.
Ankaragücü maçında forma bulamayan Mensah ve Hoseini’de ilk 11’de sahada.
Sivas, en ideal kadrosunu sahaya sürmüş
Karşılaşmanın ilk dakikalarında Sivasspor daha kontrollü.. Kayserispor’un üst üste aldığı yenilgiler, Sivas’ı biraz da cesaretlendirmiş gibi..
Kayserispor, ilk bakışta moralsiz, biraz da tedirgin..
Sivas’ta, Gradel, Robin Yalçın, Njie, Ulvestad, Ahmet Musa, Keita, Caner gibi isimler Kayseri’yi sıkıştırmaya, zorlamaya çalışıyor. Çabaları yetmiyor, Kayserispor, 10. dakikada Cardoso ile kaleyi yokluyor, Ali Şaşal kurtarıyor. 17. Dakika da Kemen orta sahadan topu taşıyor; Gökhan’a, Gökhan Onur paslaşmasında Onur çaprazdan kaleye savuruyor, yandan dışarı çıkıyor.
Ne olduysa, oldu. Bu dakikadan sonra Kayserispor’a sihirli bir el değdi, çekingen, durgun Kayserispor gitti, yerine o eski günleri hatırlatan “Zımba” gibi bir Kayserispor geldi. Sakin başladı, “Fırtına” gibi esmeye başladı.
Kayserispor, geride kalan 4 haftayı unutup, Çağdaş Hoca’nın oyun anlayışına döndü. Şiddetli baskı, bitmeyen mücadele, dayanışma, paslaşma, yardımlaşma, oyun alanını iyi kullanma, takım oyunu.
Evet, Kayserispor, bireysel anlamda form düşüklüğü yaşadı, bunun takıma yansımaları çok da ağır oldu ama, Sivas karşılaşmasında ortaya konan futbol. “Futbolda iniş ve çıkışlar vardır. Biz, zorlukları yener, gerçek kimliğimize çabuk döneriz” mesajını vererek taraftarlarının güvenini yeniden kazandı.
Kayserispor, her iki kanadı da çok iyi kullandı. Sağlı sollu ataklar Sivas defansını zorladıkça zorladı.
Duran toplarda; Hoseini ve Kolovetsios’un ileri çıkışlarında Ali Şaşal çoğu zaman çaresiz kaldı.
Nitekim, gol de böylesi bir pozisyonda geldi. Kayserispor’un kazandığı köşe vuruşunu Mane kullandı. En geriden gelip caza sahasına sokulan Hoseini yükseldi, kalabalık defansın arasından topu filelerle buluşturdu.
Kayserispor’un hızı kesilmedi. Sivas’ın üzerine gitmeye devam etti. Sivas ilk yarıda biraz çabaladıysa da, etkili tek atak geliştiremedi, kaleye bir tek şut atamadı. Sadece, 38. Dakikada Ahmet Musa’nın ceza sahası üzerinde düşürülmesi ile kazanılan serbest bir vuruş var, onu da Njie dışarı attı.
32. dakika da Kayserispor, herkesi ayağa kaldıran nefis bir gol kaydetti. Gökhan, ceza sahası içinde topla buluştu, şut pozisyonu bulmak için çabalarken, çevirdi, ceza sahasının biraz gerisinde pozisyonu takip eden Kemen’in önüne öylesine güzel bir pas çıkardı ki, Kemen’in şutu da muhteşem, golde süperdi. Gelen topa Kemen, çok sert ve düzgün bir vuruş yaptı. Top, Ali Şaşal’ın şaşkın bakışları arasında dosdoğru, çizgi gibi gidip filelere yapıştı.
2 farklı skor Kayserispor’u rahatlattı, takıma kendine güven geldi.
Futbol güzelleşti, heyecan arttı
Kayserispor’un beklenen ötesinde ortaya koyduğu oyun, tribünleri de ayağa kaldırdı, saha içinde ki canlılık ve hareket, tribünlere taştı.
35. Dakikada Mensah, gerilerden kaptığı topu ceza sahasına kadar taşıdı. Sert vurdu ama defansa çarptı, Kale sahası içinde bekleyen Gökhan, topa ayağını uzattı, defans zorlukla kornere attı. Bu dakikalarda, Gökhan, Cardoso etkili ama gol gelmiyor.
İlk yarının bitimine az bir süre kala Kayserispor, Sivas ceza sahası üzerine iyice yerleşti. Sağdan soldan gelen ataklar, ortadan Sivas defansını delmeye çalışan Kayserisporlu futbolcular, bu baskılarının meyvesini gecikmeden aldılar.
Atak, Mane ile başladı. Kemen’i gördü, Kemen’in kale önüne bıraktığı topu bu defa Gökhan affetmedi, ayağının içi ile skoru 3-0 yaptı.
Sivas, ikinci yarıya 3 değişiklik yaparak başladı. Erdoğan Yeşilyurt, Alaattin ve Hakan Aslan’ı oyuna aldı.
Bu değişiklik, ikinci yarının başlarında Sivas’a biraz canlılık getirse de, Kayserispor, tempolu ve baskılı oyunu ile Sivas’ı çabuk durdurdu. Oyunun kontrolü, yeniden Kayserispor’a geçti. 49. dakikada, Mensah’ın çok sert şutu vardı, Ali Şaşal önledi.
52. dakikada Kayserispor beklenmedik bir gol yedi. Skorda farkın artması beklenirken, Sivas bir atak geliştirdi. Defansa yardıma gelen Cardoso topu çıkarmaya çalıştı, top, ceza sahasının biraz ilerisinde bekleyen Robin Yalçın’ın önüne düştü. O da, gerçekten güzel bir vuruş yaptı. Kemen golü ile bire bir aynı, çok sert ve düzgün gitti, top filelerle buluştu. Bu şuta, Cenk’in de yapacağı bir şey yoktu. Nitekim, hamle yapmaya bile fırsat bulamadı. Kayserispor 3- Sivasspor 1
Heyecanlı ve hareketli güzel futbol devam etti, saha içindeki mücadele ve tribünlere yansıyon heyecan taraftarları ayağa kaldırdı.
Bir yanda Onur, diğer yandan Carole, hemen önünde Mane rüzgar gibi eserken, orta sahada Kemen futbol yaşamının en verimli günlerinden birini yaşadı. Mensah, Campanharo olumlu futbolları ile orta sahanın dinamosu oldu. Tek forvet Gökhan görevini tam yapanlardan. Onur, çok üst düzeyde bir yetenek. Özel bir futbolcu. Bir kaç haftadır, o güzelim, mücadele dolu futbolunu özlediğimizi açıkça söylemeliyim.
Oyun güzelleşip, seyirci de ayağa kalkınca, Kayserispor’a esmeye devam etti. 69. Dakika, yine Mane sürüyor. Sert şut kaleci Ali Şaşal’dan dönüyor, Cardoso topun peşinde, takip ediyor, en son vuran Kemen. Skor’da 4-1
Bu de yetmiyor, taraftar ayağa kalkıp bu defa “Beş beş” diye tempo tutuyor.
Kayserispor, takım halinde oynuyor ve de güzel oynuyor. Bu yüzden, futbolcuları tek tek değerlendirmek belki de yanlış olur.
Kayserispor’un oyun anlayışı açık, güzel futbol, baskılı oyun, oyun alanlarını kontrol altında tutmak, seyir zevkini artırmak ve seyircisine futbolun güzelliklerini yaşatıp mutlu etmek.
Biraz da Çağdaş Hoca’dan söz etmeliyim. Bu takımın mimarı Çağdaş Hoca. Uçuruma yuvarlanan bir takımı bu kadar kısa süre içerisinde toparlayıp sahaya sürme başarısı göstermesi yanında, tüm zorluklara rağmen takımına üst düzeyde futbol oynatma başarısını göstermesi, sıfır olan, yerlerde sürünen moralleri bu kadar kısa sürede yeniden üst düzeye taşıması imkansız gibi..
Bu zorlukları aşmak öylesine kolay bir şey değildir. Ancak bir psikoloğun tedavisi ile aşabilirsiniz.
Çağdaş Hoca, hem bir teknik adam, hem bir psikolog, hem de tam bir diyalog ustası.
Baksanıza, maç bittikten sonraki sahneye.
Çağdaş Hoca en başta, futbolcular çizgi üzerine dizilmiş, taraftar tribünlerde..
Taraftar ile takım arasındaki bu korkunç bağ, Kayserispor’u daha nice başarılara taşıyacaktır.
Bu maçın kahramanı, futbolcular ve Çağdaş Hoca.
Hakem Arda Kardeşler’de iyi yönetti. Hakkını verelim.
ÜSTÜN TUNCER