Ankaragücü Kulübü Başkanı Faruk Koca’nın Çaykur Rizespor maçının bitimiyle sahaya girip hakem Halil Umut Meler’e yumruk atmasının ardından tüm Türkiye’de bir orta oyunu oynanıyor.
Tüm kulüpler, teknik direktörler, eski-faal tüm futbolcular kelimenin tam anlamıyla Faruk Koca’nın gerçekleştirdiği olay sonrası kınama yarışına girdiler.
1986 yılından bu yana meslekteyim…
Benzer olaylar çokça yaşandı…
Gelinen noktada, tüm camianın iki yüzlülüğünü gülerek takip ediyorum.
Aman haa…
Bu tür olayları onayladığım anlamı çıkmasın.
Her türlü şiddete sonuna kadar karşıyım…
İnsana da, hayvana da her türlü şiddetin karşısındayım.
Hemen aklıma geldi…
23 Haziran 2020 tarihinde Süper Lig’in 28. haftasında oynanan ve 2-2 biten Alanyaspor-Trabzonspor karşılaşması sonunda bordo mavili takımın o dönem başkanı Ahmet Ağaoğlu sahaya indi ve sağa sola saldırdı… Ağaoğlu’na görevliler müdahale etti, Ankaragücü-Çaykur Rizespor maçındaki gibi şiddete varan bir olay yaşanmadı. Olay bu noktaya gelmedi, Ahmet Ağaoğlu yumruk atacak birine ulaşamadan engellendi diye hafife mi alacağız?
Ki, hafife alındı…
Beşiktaş, Fenerbahçe, Galatasaray, Trabzonspor kulüplerinin başkanlarının kazansınlar ya da puan kaybetsinler her maçtan sonra yaptıkları açıklamaları nasıl değerlendirmeli?
Bu yöneticiler için sporun sadece kendi kulüplerinin kazanması gerektiği mantığına ne diyeceğiz?
Futbolu, futbol olmaktan çıkaran o açıklamaları ciddiye almayacak mıyız?
Arkadaşlar, 4 Nisan 2015’te Fenerbahçe otobüsü kurşunlandı…
Haberiniz var değil mi?
Hala failleri bulunamadı.
Her defasında olaylara neden olanları kınadık, açıkçası kınamaktan öte somut bir adım da atmadık.
Kınama yarışına girenler!
Dönüp bir aynaya bakın, yaşananların bu noktaya gelmesinde kimlerin payı var…
Tıklanma sevdasında olan, raiting, tiraj uğruna kulüp amigoluğuna soyunan spor medyasının hiç mi payı yok?
Her pozisyonda hakemin etrafını sarıp itiraz eden ve tribünleri galeyana getiren futbolcular, antrenörler ya sizler?
Her kötü sonuçta kendi başarısızlığını örtmek için hakemlere, rakip kulübe ve federasyona yüklenip taraftarının gözünü boyamaya çalışan yöneticiler, hepiniz sütten çıkmış ak kaşıksınız…
İşte böyle böyle derken, insanlar daha doğrusu yöneticiler, seslerinin güçlü çıkması halinde camialarının haklarını koruyacaklarına inandılar, inandırıldılar.
Timsahların avlarını yerken ağladığına dair bir inanış vardır…
Faruk Koca’nın hakem Halil Umut Meler’e yumruk atması sonrası kınama yarışına girenlerin büyük bölümü de tabiri caizse aynı durumda, ”Timsah gözyaşı döküyorlar…”
Spor kamuoyunun yıllardır sürdürdükleri, her başarısızlıkta suçlu arama düşüncesi sonucunda bunlar yaşandı…
Bu olay da bir süre tartışılır, Ankaragücü Kulübü ve Başkan Faruk Koca’ya cezalar verilir.
Sonra mı?
Orta oyunu kaldığı yerden devam eder.
Onun için kınama yarışına girenlere diyorum ki; İlk taşı, günahsız olan atsın!
ORHAN KARADAĞ
