Ankaragücü, son saniyelerde yediği golle Çaykur Rizespor ile sahasında 1-1 berabere kaldı.
Maçın bitiminde Başkan Faruk Koca’nın hakem Halil Umut Meler’e attığı yumruk, sadece Türkiye’de değil, dünya basınında da manşet oldu.
Olayın kahramanlarından biri kulüp başkanı, iktidar partisinin önemli isimlerinden biri, Ankara Büyükşehir Belediye Başkan adaylığı konuşulan Faruk Koca, diğeri de kısa süre önce Real Madrid’in, Lazio’nun Şampiyonlar Ligi maçlarında görev almış elit hakem olunca Türk ve dünya basınının olayı manşetlere taşıması son derece normaldi.
Çok uzatmadan söyleyeyim, dün yapılan açıklamaları, 30 yılı aşkın mesleki deneyimimin süzgecinden geçirdiğimde Faruk Koca’nın başkanlık hayatını bitirecekleri inancındayım.
Sadece futbol kulübü başkanlığı da değil, siyasi hayatı da bitecek gibi görünüyor.
Belli ki Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, AKP’yi birlikte kurduğu, bir dönem kiracısı olduğu, yol arkadaşı Faruk Koca’nın üzerini çizmiş.
Cumhurbaşkanı’nın sosyal medyadan yaptığı kınama açıklamasının ardından Faruk Koca’nın AKP’den ihraç istemiyle disipline sevk edilmesi bunu gösteriyor.
Kalp krizi riskine karşı geceyi hastanede geçiren Faruk Koca, taburcu edilmesinin ardından gözaltına alındı ve adliyeye sevk edildi.
Biraz önce de haberi geldi, tutuklanmış.
Ankaragücü Kulübü’ne de çok ciddi miktarda para cezası, saha kapatma, seyircisiz oynama cezaları gelecektir.
Puan silme, küme düşürme gibi cezalar kesinlikle olmaz.
Olaylar sonrası Türkiye, her zaman olduğu gibi ikiye bölündü.
Ankaragücü taraftarı tek yumruk olup Başkan Faruk Koca’nın arkasında durdu, kimileri Faruk Koca’yı “Günümüzün Hasan Tahsin’i”ilan etti.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın olayı kınaması, AKP’nin de Faruk Koca’yı ihraç istemiyle disipline sevk etmesi ise birilerini cesaretlendirdi.
Daha düne kadar ceketini iliklemeden Faruk Koca’nın karşısına çıkamayanlar, şimdi öyle açıklamalar yapıyorlar ki şaşırmamak elde değil.
Federasyon Başkanı Mehmet Büyükekşi, isim vermese de kısa süre önce fair play ödülü verdiği kulüp başkanından “cani”, “alçak” olarak bahsediyor.
Yıllarca iktidara yakın kanallarda hakem yorumculuğu yapan, Ankaragücü üzerinden prim yapan Erman Toroğlu gibi isimler de Faruk Koca’yı “futbol magandası” ilan ediyor.
Faruk Koca ve yönetim istifa edinceye kadar Ankaragüçlülüğü’nü askıya aldığını söylüyor.
Hatırlarsınız, geçen sezon Kadıköy’deki Fenerbahçe maçından sonra basın toplantısı düzenleyen Faruk Koca, “Anadolu 3’ten büyüktür” diyerek Anadolu kulüplerini birlik olmaya davet etmişti.
Faruk Koca’yı o gün yalnız bırakan Anadolu kulüplerine bakıyoruz, bugün 3 İstanbul takımı ile aynı safa geçmiş, Faruk Koca’yı ve Ankaragücü Kulübü’nü en ağır ifadelerle eleştiriyorlar.
Buraya kadar dün yaşananların bir özetiydi, şimdi de kendi düşüncelerimi paylaşmak istiyorum.
Önce şu soruya cevap vermek gerekir.
Faruk Koca, “cani”, “alçak”, “futbol magandası mı” yoksa “günümüzün Hasan Tahsin’i mi”?
Ne o, ne diğeri?
Sadece ve sadece çok büyük hata yapan senin, benim gibi bir insan?
Şiddetin mazereti olmaz.
Şiddetin aması, fakatı da olmaz.
Yanlış, yanlıştır.
Faruk Koca çok büyük yanlış yaptı, bu yanlışın sonuçları olacaktır, onları yaşayacak.
Aslında bu ondaki ilk öfke patlaması da değildi.
Ankaragücü’nün küme düştüğü sezon Malatyaspor maçı sonrası teknik direktör Hikmet Karaman’a da yumruk sallamıştı.
Faruk Koca son derece naif, hatta normalden de sabırlı bir insan.
Ama bir noktada şalteri atıyor.
Yoksa bu adam, geçen sezon Ankaragücü kupada Amedspor ile eşleştiği zaman yaptığı sağduyulu açıklamalar ile TFF’nin fair play ödülü verdiği bir kişi.
Yine geçen sezon Beşiktaş maçında bir Ankaragücü taraftarının sahaya girip rakip futbolcuya uçan tekme atmasından sonra tüm camiayı karşısına alma pahasına Beşiktaş Kulübü’nden defalarca özür dilemiş bir kişi.
Bu sezon da Eryaman Stadı’nın kapılarını Beşiktaş taraftarına açarak deplasman yasaklarını sonlandırmasından dolayı da yeni bir fair play ödülünün muhtemel adayıydı.
Böyle bir adam nasıl bu hale dönüşüyor?
Çok net söyleyeyim, sebebi sizsiniz, biziz.
Her hakem hatasından sonra, hakemden çok ona yüklendik.
Ne yaparsa yapsın, yeterli görmedik, daha fazlasını istedik.
Sonuç ortada.
Başkan Faruk Koca, bu olayda ne kadar suçluysa, siz de biz de o kadar suçluyuz.
Hatta daha ileri gideyim bu suçun azmettiricisi hepimiziz.
Azmettiricisi olduğumuz bir suçtan dolayı şahsen Faruk Koca’yı suçlayamıyorum.
O ne kadar suçluysa kendimi de o kadar suçlu hissediyorum.
Umarım bu olay, kurbanı Halil Umut Meler ve Ankaragücü olsa da Türk futbolu için bir milat olur.
Ama ne olacak biliyor musunuz?
Futbolu katleden, marka değerini sıfırlayan TFF ve tetikçileri, bu olayı bundan sonra yapacakları operasyonlarda kılıf olarak kullanacaklar.
Faruk Koca ve Ankaragücü’ne verecekleri ağır cezaları da şantaj malzemesi olarak kullanacaklar.
Bu olaydan başka bir sonuç beklemeyin.
METİNER ERDEM