Ankaragücü’nün Olağanüstü Genel Kurulu’nun ilk toplantısı 24 Ekim Perşembe günü yapılacak.
Önümüzde kritik 48 saat var.
Nasıl olsa çoğunluk sağlanamayacak neden kritik olsun ki demeyin.
Kritik olmasının sebebi şu:
Murat Ağcabağ olsun, Bent Ahlat olsun ya da başka bir aday olsun, listesindeki isimlerin seçime katılabilmesi için kulübe üye olmaları gerekiyor.
Dernekler mevzuatına göre, olağanüstü genel kurulun yapılacağı 24 Ekim’de hazirun listesi kesinleşecek.
24 Ekim’den 31 Ekim’e kadar yapılacak yeni üyelikler sıkıntı yaratır.
İlerde dava konusu olursa, genel kurulun iptaline bile neden olabilir.
Murat Ağcabağ’ın listesinden 40 kişi üye değil, Bent Ahlat’ın listesi olacak mı bilmiyoruz ama onda da farklı bir durum olacağını sanmıyorum.
Tüzük’teki yüzde 5 maddesine göre en fazla 45-50 yeni üye yapılabiliyor.
Adaylara ulaşan bilgilere göre, Mehmet Yiğiner bu kontenjanın 30’unu kullanmış durumda.
Geri kalan 15-20 üyelik iki adaya ne kadar yarar bilemiyorum.
Mehmet Yiğiner gerçekten 30 yeni üye yaptıysa, sadece bu gelişme bile seçime yine hiçbir rakibini sokmama planının bir parçasıdır diyebiliriz.
Umarım böyle bir hata yapmıyordur.
…………………………………………………………….
Beşiktaş’ın olağanüstü genel kurulu yapıldı.
Başkanlığa seçilen Ahmet Nur Çebi’nin listesinde 2 Ankaralı iş insanı var diye isyan edildi.
Niye Ankaragücü yönetimine değil de, Beşiktaş yönetimine girdiler diye olmadık hakaretler edildi.
Bu hakaretleri edenlere sormak lazım.
Hakan Karabacak.
Sahibi olduğu şirket Detaş, Türkiye’nin ilk 150 sanayi kuruluşu arasında.
Üyelik için Ankaragücü’ne başvurdu.
Mehmet Yiğiner üye yaptı mı?
Hayır.
Hakan Karabacak ayarında 5-6 iş insanı daha vardı Ağcabağ’ın yönetiminde, onlar da üye yapılmadı.
Bir de dalga geçildi bu iş insanlarıyla, hatta 30 Temmuz’daki genel kurulda polis biber gazı sıktı yüzlerine.
Bu adam şimdi gitse Fenerbahçe’ye üye olsa, o kulübün yönetimine girse ne diyebilirsiniz?
Ben eleştiremem.
Niye uğraşsın Mehmet Yiğiner’in kaprisleriyle?
…………………………………………………………..
Herkesin birbirine sorduğu soru: Mehmet Yiğiner bırakır mı?
Mehmet Yiğiner’e de soruluyor, kameralar karşısında cevabı hep aynı: Destek gelmezse bırakırım.
Kapalı kapılar arkasında ise başka hesaplar dönüyor.
Zaten bugüne kadar çaldığı her kapı yüzüne kapandı, bıraktı mı?
Hayır.
Ne değişti de şimdi yeniden çalacağı kapılardan alacağı cevaplar değişecek?
Örneğin Mansur Yavaş.
Mansur Başkan, Ankaragücü ile ilgili konularda gayri resmi danışmanı Abidin Doğan’ın sözlerine çok güvenir.
Sordum Abidin Doğan beye, Mansur Başkan nasıl bir oluşuma destek olur diye?
Öncelikle kurumsallık, sonra da şeffaflık bekler dedi.
Soruyorum tüm Ankaragücü camiasına 7 yıllık başkanlığı sırasında Mehmet Yiğiner’in kurumsallık ya da şeffaflık adına bir adım attığını gördünüz mü?
Mümkün değil.
Bu saatten sonra adım atar mı, o da mümkün değil.
Mansur Başkan’dan böyle bir yapıya destek gelir mi?
Bin kere bu soru bana sorulsa, bin kere hayır derim.
Metin Akyüz istediği kadar uğraşsın, Aylin Nazlıaka gecesini gündüzüne katsın, Ankaragücü’ndeki mevcut yapı değişmedikçe Büyükşehir Belediyesi’nden destek gelmez.
Gelse de ufak tefek olur, kimsenin işine yaramaz.
Halbuki Mansur Başkan’ın Ankaragücü için Şampiyonlar Ligi hayali var.
Nasıl gerçekleşecek bu hayaller?
Mehmet Yiğiner, şu anki zihniyetini değiştirecek ki, Büyükşehir Belediyesi de topuyla tüfeğiyle Ankaragücü’ne destek olsun.
……………………………………………………………….
Bu kısım tamamen benim öngörüm.
Kimseden ne bir duyum aldım ne de başka bir istihbarat.
Mehmet Yiğiner kapı kapı dolaşacak, hayır cevabı alacak.
Verdiği sözü de yememek için kongrede aday olmayacak.
Ama ne Murat Ağcabağ’a ne de bir başka rakibine kulübü bırakacak.
Emanetçi birini bulacak.
Diğerleri listelerindeki isimler üye olmadığından yine seçime katılamayacağı için emanetçi rahatlıkla seçilecek.
Kendisi Onursal Başkan olacak.
Takım ligde kalırsa, bunu başaran kahraman, ligden düşerse, yeniden lige çıkaracak kurtarıcı rolüyle Haziran 2020’de yeniden başkanlığa dönecek.
Murat Ağcabağ için, “Bu kulübü kapıdaki bekçiye bırakırım, Murat Ağcabağ’a bırakmam” diyor.
Her türlü diyalog kapılarını da kapatmış durumda.
Bence şu an güveneceği bir emanetçi arıyor.
Bu devirde herkese de güvenilmiyor.
Dimyat’a pirince giderken evdeki bulgurdan da olmak var.
………………………………………………………
Mehmet Yiğiner’i kimse anlamıyormuş.
Mehmet Yiğiner’in yılmaz savunucusu Bahadır Erdemir’e ait bu sözler.
Bayılıyorum Bahadır Erdemir’e, her an her koşulda başkanının yanında.
Mehmet Yiğiner’in Beşiktaş maçından sonra tribünlerdeki kalabalık için söylediği sözler yine olay olunca Mehmet Yiğiner’in çevresindeki herkes bir köşeye kaçtı, tek başına yine Bahadır Erdemir çıktı.
Röportajçı arkadaş, niye yoruyor ki Bahadır Erdemir’i.
Keşke yine Ankaragücü’nün ileri gelen abilerine sorsaydı da bu röportajı da çekmecesine atsaydı.
Bak yine ortam gerildi boşu boşuna.
……………………………………………………
Tribünler deyince hem ablamın vefatı hem de çok değer verdiğim abim Mustafa Bozdemir’in rahatsızlığı dolayısıyla Maraton Tribünü’nde yaşanan gelişmeleri kaçırmışım.
Beşiktaş maçı öncesi “Bayrak ve Mehmet” mesajını tüm tribün birlikte verince “Özlemişim Maraton’u, keşke bölünmeselerdi” diye yazmıştım.
Meğerse, Genç Güçlüler Tribün Liderleri Çetin Salbaş ve Uğur Kurmuş ile Yeni Doğanli Güçlüler Tribün Liderleri İhsan Çakır ve Vural Geçgel bir araya gelmiş, yeniden güç birliği kararı almışlar.
Beşiktaş maçında tam hissedemesek de bu işbirliğinin tribünlere çok olumlu yansıyacağına gönülden inanıyorum.
Bu konudaki uyarısı için Uğur Gürler’e ayrıca teşekkürler.
Bu yazıyı yazarken Mert Gencer aradı.
Murat Ağcabağ’ın listesindeydi, deli dolu bir arma sevdalısı.
Aynı zamanda işine, gücüne, ailesine bağlı, başarılı bir iş insanı.
Mehmet Yiğiner, savcılığa şikayet etmiş, hakaret ve tehdit iddiasıyla.
Gencer’in iddiasına göre en az 150 kişi hakkında suç duyurusu var.
Mehmet Başkan’a önerim, çeksin bu şikayetleri.
Ankaragücü’nde taraftar, yönetim kırgınlığı artık sona ermeli.
İlk adım da belki böyle atılır.