Ankaragücü 112 yıllık tarihinin kritik bir eşiğinden daha geçiyor.
Bu sezon şampiyon oldu, oldu.
Olmadı, kaos dolu dönemler bekler İmalat-ı Harbiye’yi.
Biliyorum sahipsiz kalmaz bu camia.
Ama uzun süre bugün Gençlerbirliği’nin yaşadığı sıkıntıları yaşar.
Şampiyonluk için yapılması gerekenler belli.
Yönetim mevcut oyunculara ödemeleri düzenli yapacak, transfer yasağını kaldıracak, gerekli takviyeleri yapacak, taraftar da takıma sahip çıkacak.
Yönetim görevini yapıyor mu?
Pandemi koşulları dolayısıyla bir kısmını yapıyor, bir kısmını yapmakta ise zorlanıyor.
Kulübün kasasına gelir olarak bir kuruş girmese de futbolcu, teknik heyet, personel ödemeleri aksamadan yapılıyor.
Buna karşın, defalarca “bir daha transfer yasağı gelmeyecek” deseler de yine bir yasak var.
Bu yüzden de siz taraftar olarak, biz de medya olarak, eleştirdik, eleştirmeye de devam edeceğiz.
Eleştirmek ayrı konu ama öncelikle görevimizi de yerine getireceğiz.
Taraftarın görevi maça gidip takımı 90 dakika desteklemek.
Ankaragücü taraftarı, Eryaman Stadı’nı hınca hınç doldurdu mu, şu ligde kimse bu stattan çıkamaz.
Takımın puanı şu an 42.
Kalan 16 maçın 9’u Eryaman’da ev sahibi olarak oynanacak.
3 puandan 27 puan, toplam 69 puan eder.
Herkesin herkesi yenebildiği bu ligde 69 puan bile Ankaragücü’nü ilk 2 sırada Süper Lig’e yükseltmeye yetebilir.
Ankara’da oynanacak Gençlerbirliği, Keçiören deplasmanları ile diğer deplasmanlardan alınacak puanlar da Kupa Beyi’nin birinci mi ikinci mi sırada ligi tamamlayacağını belirler.
Taraftar, Ankaragücü’nü elini kolunu sallaya sallaya Süper Lig’e çıkartır.
Formül ortadayken ne oluyor Ankaragücü’nde.
21 bin kişilik statta, Ankaragücü sadece 3-4 bin kişiye oynuyor.
58 bin Ankaragücü Passolig’i var, sadece 8 bini aktif.
“Hadi maça” diye kulüp kampanya üstüne kampanya yapıyor.
Son olarak kulüp bilet fiyatlarını ucuzlattı, kadınlar ile lise ve üniversite öğrencilerine bedava maç izleme olanağı sağlandı.
Bedava da olsa Passolig’siz maç izlemek yasak.
8 bin aktif Passolig’linin tamamı gelse, stadın ancak 3’te biri dolar.
19 Mayıs’ın o beton tribünlerine 35 bin kişinin sığdığı, bir 35 bin kişinin de dışarıda kaldığı maçları hatırlıyorum da…
Bugünkü tablo için “Ankaragücü taraftarı bu mu?” demekten kendimi alamıyorum.
Bir kısım yeni yetme sözde taraftar var, “Bu takım için mi, bu hoca için mi stada gideceğim” diyen.
Beyefendiler üşeniyor maça gitmeye, hazır açık kanaldan da yayınlanıyor maçlar.
Evde rahat rahat koltuğunda maç izleme derdinde.
Kendince de bahaneler üretiyorlar.
Maça gelmeyenin, bu takım puan kaybettiğinde eleştirmeye hakkı olmaz, olmamalı.
Yapılacak işlem çok basit, Passoligler aktif edilecek, aşılar olunacak, biletler alınıp maça gidilecek.
Gelelim gündemdeki asıl konuya.
Ankaragücü’nün transfer yasağı var, yasak kaldırılacak mı, kaldırılmayacak mı?
Benim bugüne kadar edindiğim istihbaratlar, yasağın kesinlikle kaldırılacağı yönündeydi.
Vergi ve SGK borçları yapılandırılarak çözülmüş, bazı futbolcularla, Bochum kulübüyle anlaşma sağlanmıştı.
Başkan her seferinde ihtiyatlı konuşsa da yapılan bu icraatlar yasağın kaldırılacağının işaretiydi.
Ben de tüm yorumlarımda yasağın kesinlikle kaldırılacağını ifade etmiştim.
Aldığım istihbaratlara göre, yasağa neden olan dosyalardaki futbolcuların uzlaşmaz tavırları, Başkan Faruk Koca ve yönetimin canını sıkmış.
Yasağın kaldırılmaması, mevcut kadroyla yola devam edilmesi de ciddi alternatif olarak artık masada.
Yine de şu an için birilerinin yazdığı gibi yasağı kaldırmama yönünde alınmış kesin bir karar yok.
Çoluk çocuğun yazdığı gibi bir transferin antrenmanlara katıldığı iddiası da yalan.
Doğru olan ne?
Transfer tahtasının açılıp açılmayacağı, alacaklı futbolcuların tavırlarına bağlı.
Kulübün gelirleri oldukça kısıtlı.
Tarihin en güçlü (!) yönetiminin katkılarıyla ancak mevcut futbolcu, teknik heyet ve personel alacakları ödenebiliyor.
Transfer yasağının kaldırılması için ekstra kaynağa ihtiyaç var, o kaynak şimdilik yok.
Bu yüzden alacaklı oyuncuların da fedakarlıkta bulunması gerekir.
Tıpkı Brezilyalı kaleci Ricardo Friedrich’in yaptığı gibi.
Ricardo, yapılan teklifi ikiletmeden kabul etti, borcunu yapılandırdı, Ankaragücü’nün istediği kâğıdı verdi.
Şu an kendisine ödemeler tıkır tıkır yapılıyor.
Alacakları dolayısıyla transfer yasağı gelen İdris Voca, Hector Canteros, Michal Pazdan, Conrad Michalak, Saba Lobjanidze, Ante Kulusiç, Joseph Paintsil, Nduka Ozokwo da aynısını yaparsa yasak kalkar.
Yoksa biraz zor kalkacağa benziyor.
Dün bir kısmı basına açık antrenman vardı.
Sonrasında Emre Yıldız ve basın sözcüsü Hüseyin Aytekin ile takımın son durumunu konuştuk.
Emre Yıldız, görüşme sırasında “eğer yasak kalkarsa transfer listemiz hazır” dedi.
Başkan Faruk Koca, ara transfer döneminde sadece bir santrafor alınacağını söylemesine karşın, Emre Yıldız’ın “transfer listemiz hazır” diye çoğul bir ifade kullanması önemli.
Umarım, şu an için sorunlu 8 dosyadaki isimler anlayışlı davranır da yasak kalkar.
Yoksa, ne olur tahmin etmekte zorlanıyorum.
METİNER ERDEM