Fenerbahçe Başkanı Ali Koç ve Trabzonspor Başkanı Ahmet Ağaoğlu, Kulüpler Birliği toplantısı sonrası birlikte açıklamada bulundu.
Ağaoğlu, yaptığı açıklamada, ”Transfer döneminde çeşitli spekülasyonlar yapılıyor. Yazılana göre, bizim Novak’a verdiğimiz para 700 bin euro’ymuş, 900 bin vermişiz kabul etmemiş. Doğrusunu ben söyleyeyim o zaman; 850 bin euro veriyorduk, 1.25 milyon euro teklif ettik, kendisi kabul etmedi.” dedi.
Daha sonra Ağaoğlu, Ali Koç’a dönerek “Benim 900 bin euro verdiğim oyuncuya kaç milyon vermişsin başkan?” sorusunu yöneltti, Ali Koç ise gülerek : “3 buçuk vermişiz.” cevabını verdi.
Fenerbahçe Kulübü Başkanı Ali Koç, Galatasaray Başkanı Mustafa Cengiz’in dün yaptığı açıklamalarla ilgili olarak şunları söyledi:
”Elbette bir şeyin kıblesi olmak önemli ancak bu kadar kötü durumda olan bir futbolun kıblesi olmak, pek övünülecek bir şey değil. Seyircisiz maçlarla ligi bitirdik. Kupayı bitirdik. İlk defa Temmuz sonunda lig bitirdik. Gelecek sezon seyirci gelebilecek mi, maç bileti satılacak mi belli değil. Pastanın ne olacağı belli değil.
Benim için Mustafa Cengiz’in sağlığı her şeyden önemli. Başkan iyileşsin, ben şampiyon olmuş kadar sevineceğim.
Mert Hakan ile ilgili ifadeleri bir miktar üzülerek takip ettik. Aslını astarını söylemek durumundayım. Bir futbolcuyu 2-3 takımın istemesi durumu ilk kez yaşanmıyor. Etik olmayan tek bir şey olurdu, mukavelesi bitmiş oyuncu için kulübün arkasından dolanıp görüşmek. Böyle bir şey de yaşanmadı zaten. Mert Hakan, bize kasım döneminde önerilmişti. Biz, o dönem şampiyonluğun en büyük adaylarından biriydik. Sivasspor keza şampiyonlukta önemli bir adaydı. O dönem, oyuncuyla ilgilenmek doğru olmazdı. Ne dolaylı ne direkt bir ilgimiz olmadı.
Mert Hakan ve Galatasaray’la bir anlaşma yapılmış. O dönem anlaşma yapmak, ülkemizde kabul görmüyor, Avrupa’da olsa başka. O anlaşma, iki takımla olan maçın birkaç hafta öncesinde olması daha enteresan hale getiriyor.
Mert Hakan’la telefonda konuştum, net bir duruş sergiledi. ‘Benim sözüm var 10 Haziran’a kadar tutmak zorundayım, belli şartlarda anlaştık, karşı taraf sözünü tutmazsa konuşuruz’ dedi. Nitekim öyle oldu. Çocukcağız da bir kez arkasına dönüp bakmadı.
Bizim yaptığımız anlaşma, onun daha önce Galatasaray ile anlaştığı şartlardan, daha düşük şartlar.
Anladığım Vedat’tan sonra çok istenen bir futbolcunun kaptırılması sıkıntı yaratmış. Biz şu dönemde bu polemiklere ihtiyacımız yok ama cevap vermek durumundayım. Baskı altındayız. Orada sanki baskı biraz daha fazla. Yarın bir gün bizim ilgilendiğimiz birini başka takım alabilir. İşin doğasında var. Ne ilk, ne son. Biz Mart’tan sonra ilk teması yaptık. 10 Haziran’a kadar görüşemem dedi, olmadı ki bize döndü. Böyle karakterli oyuncuyu transfer ettiğimiz için mutluyuz.
Transferler devam edecek. İhtiyacımız var. Hem içeri gelecekler, hem dışarı gidecekler var. Önemli olan 2 senede sağladığımız olan maaş bütçelerindeki düşüşü devam ettirebilmek. Önemli olan bu.
Sosa’yla ilgili bana getirilen bir öneri yok. Gelirse bakarız. Biz de sınırlı olan cephanemizi çok çok iyi kullanmak zorundayız. Transfer yapmamız gereken mevkiiler var. Oralara mutlaka transfer yapacağız.
Köşeye sıkıştırılmış vaziyetteyiz. 64’ten 18’e inmek söz konusu bile değil. Böyle yaptığınız zaman. Ben federasyona gidip diyeceğim ki 4 hafta içinde Levent’te binaya taşın, Mercedes’leri bırakın bisikletle işe gidin. Hiçbir farkı yok.
Bugün Fenerbahçe’ye yapılan muamele, hiçbir şekilde gerçekçi değil, uygulanabilir değil. Nihat Bey yok efendim ben olsam imzalarım. Kendi şirketlerini imzalıyor. Hazine garantili borçları ben de imzalarım. Sen daha 2010-11 şampiyonunun kim olduğunu söyleyemiyorsun.