Ankaragücü’nde bugün çok önemli bir imza töreni vardı.
Aslında aylar önce yapılması gerekirken, gecikmiş bir tören.
Sarı Lacivertliler’in forma sırt sponsoru Alagöz Holding ile sponsorluk imzaları atıldı.
Sabah Cemal Aydın başkanın vefat haberinin gelmesi, töreni biraz gölgede bıraktı.
Birçok meslektaşım, bu yüzden bu önemli töreni kısa haber olarak geçmek durumunda kaldı.
Cemal Aydın döneminde Ankaragücü yazarlığı yapmadığım için kendisiyle teşrikimesaim olmadı.
Ama gerçekten “efsane başkan” unvanına layık bir şekilde görev yaptığını, uzaktan da olsa takip ettim.
Başkent ekibi, 10 Aralık Cuma günü saat 10.30’da birçok binası onun döneminde yapılan Beştepe Tesisleri’nde tören düzenleyecek.
Bizler de gidip son görevimizi yerine getireceğiz.
Ankaragücü için büyük kayıp, mekânı cennet olsun sevgili Cemal Aydın’ın.
…………………
Ankaragücü’nün forma sırt sponsoru Alagöz Holding.
Sahibi Cantürk Alagöz.
Türkiye Cantürk Alagöz’ü, Holding’e bağlı Keymen İlaç Şirketi’nin Çin’den Covid-19 aşısı Sinovac’ı getirmesi ile tanıdı.
Keymen’in bu faaliyeti, iktidarın aşı ile alakası olmayan yandaş bir firmaya kıyağı olarak lanse edildi.
Ben de inanmıştım bu görüşlere ve bir gün kimya mühendisi kızıma bu görüşümü aktardığımda, “Olur mu baba, neredeyse senin yaşın kadar aşı sektöründe tecrübeleri var” diye uyarı almıştım.
Öğrenmenin yaşı yok, bu yaşta kızımdan aldığım dersle Keymen İlaç’ın sıradan bir şirket olmadığını, Türkiye’nin aşı tedariğini 1973’ten beri yaptığını öğrendim.
Şirket, Covid-19 çalışmaları dışında, hepatit, kızamık, kızamıkçık, tetanoz, oral polio aşıları da üretiyor.
İnanıyorum ki Türkiye’nin geleceğinde Keymen İlaç, Alagöz Holding ve Cantürk Alagöz isimlerini sık sık duyacağız.
Ve bu ismin yolunun Ankaragücü ile kesişmesinin ne kadar önemli olduğuna yakından şahitlik edeceğiz.
Ben de hakkında yanıldığım bu insanı yakından tanıma imkânı bulabileceğim düşüncesiyle törene büyük bir istekle katıldım.
Cantürk Alagöz, futbola gönül vermiş bir iş insanı.
Iğdır FK’nın başkanı.
Iğdır Başkent Ankara gibi, doğru dürüst tesisi olmayan bir kent.
Cantürk Bey’in telefonunda bir fotoğraf dikkatimizi çekti, birkaç koyun bir sahada otluyor.
Meğer bu saha, Iğdır FK’nın stadıymış.
“Çim biçme makinamız olmadığından çimleri koyunlara biçtiriyoruz” diye yaptığı hicive gülmek mi, ağlamak mı gerektiğine karar veremedim.
Türkiye’nin gerçeğini insanların yüzüne vuran bir fotoğraf, kara mizah örneğiydi gösterdiği.
İnanıyorum ki Cantürk Alagöz’ün girişimleriyle Iğdır, yakın zamanda modern tesislere kavuşacak.
Yolu Ankaragücü ile kesişen Cantürk Alagöz, sezon başında transfer yasağının kaldırmasında büyük rol oynadı.
Sonrasında da destekleri sürdü.
Kısa sürede Ankaragücü tarihinde kulübe en büyük mali destekte bulunan kişiler arasında yer aldı.
Edindiğim izlenim, Ankaragücü’ne desteklerinin süreceği şeklinde.
Belki devre arası transferde yasak, yine onun destekleriyle kalkacak.
Ankaragücü ile Iğdır FK arasında güzel bir birliktelik var.
Ankaragücü’nün 4 genç futbolcusu Iğdır FK’da oynuyor.
Bu sayı devre arasında artabilir.
Cantürk Alagöz, memleket sevdasından dolayı Iğdır FK ile yakından ilgileniyor ama futbola ilgisinin Iğdır ile sınırlı kalacağını sanmıyorum.
Yakında Ankaragücü’nde farklı görevler alırsa şaşırmayın.
Hatta bir gün başkanlık koltuğunda bile görebilirsiniz diye şimdiden iddialı bir söylemde de bulunayım.
Cantürk Alagöz ismini ve bu yazıyı bir yere not edin.
Birkaç yıl sonra birlikte yeniden okuyalım.
Faruk Koca başkan seçildikten sonra bir yazımda eski yönetim için kulübe beş kuruşluk katkıları olmamıştı diye ifade kullanmıştım.
Önce Tan Alar, ardından da Fatih Mert arayarak, eski yöneticilere haksızlık yaptığımı, herkesin elinden geldiğinde bu kulübün mali sorunlarını aşması için destek verdiğini söylemişlerdi.
Burun kıvırmış, bana anlatılanlar bir kulağımdan girmiş, ötekinden çıkmıştı.
Bugüne kadar her işi Faruk Koca’nın yaptığını düşünüyordum, bugün ilk kez yanıldığımı anladım.
Bugün Ankaragücü’nün en büyük destekçisi Alagöz Holding ile kulübün yakınlaşmanın mimarı başkan yardımcısı Mustafa Başer’miş.
Aslında çok da eleştirilen bir isim olan Mustafa Başer, belki cebinden kulübe çok büyük para aktarmadı ama Alagöz Holding-Ankaragücü yakınlaşmasını sağlayarak, kulübe milyonlar aktaranlardan çok daha önemli bir iş başarmış oldu.
Kendisini tebrik ediyorum.
Mehmet Yiğiner döneminde her yöneticiyi az ya da çok tanırdım.
Son dönemlerde yöneticilerin çoğunluğu, geri planda kalmayı tercih ettiğinden kimse tanımıyor.
Güçleri, kulübe ayırabildikleri mesai oranında elini taşın altına koyanları tebrik emek gerek.
Mustafa Başer’in dışında İsmail Mert Fırat, Hakan Bilgin, Tan Alar, Kamil Karip, Durali Akpınar, şu aralar yıldızlarımız fazla barışmasa da Gökalp Üstün işlerini layıkıyla yapan yöneticiler olarak dikkatimi çekiyor.
Mutlaka atladıklarım vardır ama onlar bana değil, kendilerine sitem etmeliler.
Neden yaptığımız işler görünmüyor diye.
Törenin ardından Başkan Faruk Koca’nın makamına kısa süreliğine uğradım.
Amacım, son maçta kadroda hiç olmayan Aatıf, Geraldo ile 3 maçtır görünmeyen Nadir’in kadro dışı olup olmadığını öğrenmekti.
Başkan Faruk Koca, antrenman fotoğraflarında hiç görünmeseler de bu futbolcuların kadro dışı bırakılmadığını, takımla birlikte çalıştıklarını söyledi.
Başkan, her zamanki gibi yazıyı okumayıp kendisine iletilen notlarla yetindiğinden “Faruksilin” yazıma içerlemiş.
Sanki benim öyle bir iddiam varmış gibi, “Soyunma odasına gitmedim” dedi.
Maçta, telefon açıp kızdığı kişi Emre Yıldız’mış.
Keşke neler söylediğini de açıklasa da “Faruksilin” gerçek mi hayal ürünü mü bizde öğrensek.
METİNER ERDEM