Ankaragücü Kulübü Başkanlığı’ndan istifa eden ve futboldan men cezası alan Faruk Koca, Ankaragücü’ne büyük emek verdiğini dile getirerek, ”Mali ve kurumsal yapı olarak Türkiye’nin en iyi kulüplerinden biri haline gelen MKE Ankaragücü’nün mevcut futbolculardan başkasına borcu yok. Vergi borcu dahi yok.” dedi.
Futbol yöneticiliğinin çok zor olduğunu belirten Faruk Koca, kulüp başkanlığının popüler tarafının görüldüğünü kaydederek, ”Futbol yönetimi sıkıntılı iş. Her gün para aramak zorunda kalıyorsunuz. Futbolcu almalısınız. Başarı olunca alkışlanıyor, en ufak başarısızlıkta eleştiriliyorsunuz. Türkiye’de olması gereken bir futbol kültürü yok. Bu, futbol izleyicisine bırakılmaz. Futbolun kurumsallaşması lazım. Ankaragücü’nü amatör kümeye düşeceği noktada sorumluluk aldık. Mali ve kurumsal yapı olarak Türkiye’nin en iyi kulüplerinden biri haline gelen Ankaragücü’nün mevcut futbolculardan başkasına borcu yok. Vergi borcu dahi yok.” diye konuştu.
Çaykur Rizespor maçının ardından hakem Halil Umut Meler’e saldırısından sonra Ankaragücü Kulübü Başkanlığı’ndan istifa eden ve futboldan men cezası alan Faruk Koca, şunları söyledi:
“Her maçta maalesef kulüpler ciddi cezalar alıyor. Kitle maça giderek, deşarj olmak istiyor. Kötü tezahüratı kimse istemez ama 20 bin kişiyi de kontrol edemezsiniz. Empatiyle bakılıp değerlendirilmesi gerekiyor. Bu anlamda fiziki müdahalenin haricinde maçlarda bireysel hiçbir şeyin yasaklanmaması gerekir. Ancak her hafta Ankaragücü ceza alıyor. Kontrol veya müdahale edemediğiniz kitlelerin sıkıntısını kulüpler yaşıyor. Ankaragücü geçen yıl kötü tezahürat ve merdiven boşlukları gerekçeleriyle 8 milyon 700 bin lira ceza aldı.
Adli süreç devam ediyor. Keşke olmasaydı. 16 gün cezaevinde kaldım. Bu olay, sonraki süreçte iyi adımların atılmasına sebep olursa biz de teselli oluruz. Adli süreç devam ettiği için detaya girmek istemiyorum. Ülke futbolunun geldiği durumla ilgili olumsuzluklar peş peşe gelince biz de insanız, beşeriz, bazen zayıf düşebiliyoruz, böyle tepki verebiliyoruz. Haksızlığa tepki vermek insani bir şey ama tepkinin biçimi yanlış olabilir. O anlamda biçim konusunda öz eleştirimizi yaptık. Herkesin sorumluluğu var. Gençlik ve Spor Bakanlığı, TFF, spor kulüpleri, spor kamuoyu, basın, futbolun paydaşları, meseleyi bütün boyutlarıyla düşünmelidir. Bu olaylar durup dururken olmuyor. Her hafta maçlardan sonra hakemlerle ilgili değerlendirmeler, eleştiriler yapılıyor. Bu eleştirilerin kanıksanmaması lazım çünkü kanıksandığında olayların çözümü noktasında sorunlar yaşanıyor. Türkiye’de futbolun uzun süre bu şekilde yaşaması mümkün değil. Maçlara gelen taraftar sayısı giderek düşüyor. Futbol bu şekilde, bu kodlarla veya bu kurallarla uzun süre yaşayamaz. Biz zaten bireysel yaptığımız eylemden dolayı bunun bedelini ödedik.” ifadelerini kullandı.