Ankaragücü, Süper Lig’in ikinci yarısının ilk maçında Kasımpaşa’yı 3-1 yendi.
Gölge TV’deki yayınımızda yorumcumuz Sebahattin Yiğit, Kasımpaşa’nın sakatlık ve milli takıma giden oyunculardan dolayı stoper tandeminde 17 yaşındaki Taylan Aydın ve Yasin Özcan’ı kullanacağına dikkati çekip, özellikle sağ stoper Taylan’ın çok yetersiz kalacağını, Ankaragücü’nün bunu değerlendirmesi gerektiğine vurgu yapmıştı.
Sebahattin’in gördüğünü Ankaragücü analizcileri de görmüş olacak ki maç boyu, bu ikilinin üzerine oynattı takımı.
Sonuçta o oyuncunun 2 hatasıyla zor da olsa 6 hafta sonra galibiyet geldi.
Sahada hata yapan sadece Kasımpaşa’nın 17’lik stoperleri miydi?
Ankaragücü’nün en tecrübeli ayaklarının yaptığı hatalara ne demeli?
Daha dakika 3.
Nihad Mujakic’in kaçırdığı oyuncu yakın mesafeden golü atmaması büyük şans.
İkinci yarı bu kez Uros Radakovic’in hatasından dolayı rakibin direkten dönen topu.
Kaleci Bahadır Güngördü’nün yenilen goldeki hatası.
Bunlar savunma hataları.
Bir de hücumda yapılan hatalar var ki evlere şenlik.
Renaldo Cephas’ın kaleciyi geçip bomboş kale yerine topu oyuncuya nişanlaması.
Tasos’un 3 metreden bomboş kale yerine topu üstten auta göndermesi.
Bunlar da sahadaki oyuncuların en göze batan hataları.
Takımın en efektif oyuncusu Olimpiu Morutan’ın kanada hapsedilmesini de ben kenar yönetiminin hatası olarak yazarım.
Haftalar sonra kazanılan bir maçtan sonra yazıya Ankaragücü’nün artıları yerine eksileriyle başlamayı ben de istemezdim.
Ama.
Üç gün sonra kupada hayati bir maç var, kimse skora aldanmasın diye yazıya eksilerle başlamayı tercih ettim.
Bu takım, kupada büyük ihtimal çok zorlanarak tur atlar.
Duygusal açıdan çok farklı bir maç olacak.
Ankaragücü bir ay aradan sonra yine bir Rizespor maçıyla taraftarı ile buluşacak.
Maç kazanılacaksa, kapalı gişe olacak o buluşmada taraftarın vereceği pozitif enerji ile kazanılacak.
Yoksa bu kadroyla, bu oyunla Ankaragücü’nün tur atlaması çok ama çok zor.
Tur giderse de bunun sorumlusu Emre Belözoğlu ve takım değil, sadece ve sadece yönetim olur.
Biz yeni duyduk ama yönetim günler, haftalar önce Mustafa Amini’den dolayı bu yasağın geleceğini biliyordur.
Dün basın toplantısından sonra Emre Belözoğlu’na yasağın ne zaman kaldırılacağını sordum.
Gelecek hafta içinde kaldırılacağı sözünü aldığını söyledi.
Bunun anlamı, Rizespor kupa maçına da kesin bu kadroyla çıkılacak.
Belki Adana Demirspor lig maçına da…
Bu kadro bu maçların altından zor kalkar.
Transferde maalesef çok geç kalındı.
İstenilen oyuncular şu anda Beştepe’de olmalıydı.
Bu kadar iç kararttığım yeter.
Biraz da bardağın dolu tarafına bakalım.
Haftalardır, takımın üzerinde baskın olan isteksizlik, Alanyaspor maçında gitmiş, takım iyi oynamasa da olağanüstü mücadele etmişti.
Bu maçta da Kasımpaşa’nın golüne kadar takım biraz durgun gözükse de sonrasındaki mücadele yine olağanüstüydü.
İlk yarının tamamlanmasına sadece 10 saniye kala gelen gol, takımı müthiş ateşledi.
Pedrinho’nun muhteşem oyunu keyif vericiydi.
Renaldo Cephas için her hafta ne yazacağıma inanın ben de karar vermekte zorlanıyorum.
Bomboş kaleye atamadığı golden dolayı kızdım, Kasımpaşa kalecisinin çıkardığı şuttaki enfes volesine hayran kaldım.
İki savunma oyuncusunu ipe dizer gibi geçip Riad Bajic’e attırdığı gole şapka çıkardım.
Atakan Çankaya…
Sağ bek, stoper, ön liberodan sonra bu kez portföyüne sol beki de ekledi.
Çok az hatayla oynadı, joker oyuncu nasıl olur bize öğretti.
Taraftar yoktu ama protokol tribününde Levent Keser vardı.
Onu tribünde gördüğümde “Efsane geri döndü” demiştim, beni yanıltmadı.
Levent Keser, Ankaragücü’nün eski yöneticisi, başarılı bir işadamı.
Ama hiç gocunmadan, o güçlü sesiyle taraftarların maçlara giremediği pandemi döneminde tek başına tribün yapıyordu, o günün yöneticileri de kendisine eşlik ediyordu.
Dün tek başına değildi, yanında yöneticiler Recep Poyraz, Gülsen Yılmaz’ın da olduğu 15-20 kişilik bir grupla adeta 300-500 kişilik tribüne eş değer tezahürat yaptılar.
Maçtan sonra hepsini tek tek tebrik ettim.
Protokol tribününde tezahürat yapılmaz diye bir kural yok.
Eski yöneticiler de “eğer davet edilirse” maçlara girebiliyor.
Davet edilmeyi tırnak içine aldım, çünkü birkaçına sordum, Faruk Koca’dan sonra kendilerine davet gelmediğine ilişkin sitemleri oldu.
Doldurun kardeşim protokol tribününü eski yöneticilerle, 100-150 kişiyle yapın aslanlar gibi tribünü futbolcuları motive etsinler.
İsmail Mert Fırat Başkan ilk galibiyetini aldı.
Goller geldiğinde o dev cüsseli adamın, yanındaki yöneticilere sarılıp çocuklar gibi sevinmesi müthiş hoşuma gitti.
Çiçeği burnunda futbol şube sorumlusu Yusuf Tanık da aynı heyecanla başkanına eşlik ediyordu.
Bu ikili önemli işler başaracak gibi geliyor, umarım yanılmam.
Sportif direktörlüğe saçma sapan insanlar yerine futbolun içinden gelen, Ankaragücü’nde futbol oynamış Yılmaz Bal’ı getirmeleri ilk artıları oldu.
Asıl sınavı da transfer yasağının kaldırılması sürecinde verecekler.
Bakalım nasıl performans gösterecekler?
Geçen hafta da bu hafta da hem maçların hakemi hem de VAR hakemleri son derece iyi niyetliydi.
Ömer Faruk Turtay, dün Süper Lig’de ilk maçını yönetti.
“Kaşar” diye tabir edilen eski hakemlerden abartısız iki gömlek daha iyiydi.
Bu sezon ilk defa maç sonu basın toplantısında iki takımın teknik direktörü de hakem konuşmadı.
Emre Hoca, Fenerbahçe’nin kadro şişkinliği olduğunu, bu takımdan oyuncu alacaklarını açık olarak ifade etti.
Emre Mor ismini yalanlasa da ilgisinin olduğunu biliyoruz, Mert Hakan Yandaş, Lincoln Henrique diğer bilinen isimler.
Kitsiou ve Hayrullah Bilazer varken Atakan’ı sağ bek, Hanousek varken de sol bek oynattı.
Buradan iki bek transferi istediğini çıkarmak için kahin olmaya gerek yok sanırım.
Fenerbahçe transfer yaptıkça boşa çıkacak oyuncular olacak.
Hem Emre Belözoğlu’nun hem de Faruk Koca’nın Ali Koç ile yakınlığı, transferde Ankaragücü’nün işine yarayacaktır.
Önemli olan 830 bin Euro olduğu artık netleşen transfer yasağının bir an önce kaldırılması.
Sabırsızca yeni transferleri bekliyoruz.
METİNER ERDEM