Ankaragücü, Şanlıurfaspor’u deplasmanda 1-0 yendi.
Şanlıurfaspor, sezonun ilk yarısında ofansif gücünü Oleranwaju Kayode (7 gol-2 asist) ve Aly Malle’den (5 gol-7 asist) alan bir takımdı.
Ankaragücü’nün şansına 2 oyuncu da dünkü maçtan hemen önce takımdan ayrıldı.
Başkent ekibi de ofansif yönü oldukça zayıflamış bir Şanlıurfaspor ile oynadı.
Buna rağmen maçın oyuncusu Ertaç Özbir olabiliyorsa Ankaragücü’nün gücünü varın siz düşünün.
İlk yarısı ortada geçen bir maç oynandı.
İlk 45’te üstün olan taraf Ankaragücü gibi gözükse de pozisyon sayısı eşitti.
İkinci yarı Kemal Özdeş’in oyuna müdahalesi maçın seyrini değiştirdi.
Kemal Özdeş’in müdahalesinden kastım, Cem Türkmen/Riccardo Saponara değişikliği.
Yoksa Riad Bajic çıkmış, Renat Dadashov girmiş ya da tam tersi olmuş maalesef Ankaragücü’ne en ufak bir katkısı olmuyor.
Riccardo Saponara, rakip stoper Fatih Eren’in evlere şenlik hatasını usta işi vuruşla sonuçlandırırken, gol dışında da takımını maestro gibi yöneterek galibiyette önemli rol oynadı.
Kemal Özdeş Ankaragücü’ndeki mesaisine oldukça şanssız başlamıştı.
Kenan Koçak’ın yedek kulübesine hapsettiği Renaldo Cephas’a özgürlüğünü vermesiyle iki maçta 2 gol, 1 asistlik verim almıştı.
O Cephas formunun zirvesindeyken sakatlandı, Kemal Özdeş de en büyük kozundan mahrum kaldı.
Kemal Hoca, Stelious Kitsiou, Nico Schulz gibi iki önemli oyuncudan da doğru dürüst yararlanamadı
Takımın en kariyerli bir başka oyuncusu Riccardo Saponara ise Kemal Hoca geldiği günden beri sakatlıklarla boğuşuyordu.
Biliyorsunuz Ankaragücü ilk transferini Polonyalı on numara Michal Rakoczy’i kiralayarak yaptı.
Michal Rakoczy, transfer yasağı kaldırılmış olsa dün sahada olacaktı.
Yaşadığı sakatlıklardan dolayı gözden düşen Riccardo Saponara da büyük ihtimalle Şanlıurfaspor maçını İtalya’daki evinde izleyecekti.
Kaderin cilvesi, yasak kalkmadı.
Şanlıurfaspor maçındaki performansıyla takım içindeki en zayıf halka olan Riccardo Saponara, bir anda en güçlü halka haline geldi.
Saponara, dün golden sonra doğrudan teknik direktör Kemal Özdeş’e koştu, ikili gol sevincini birlikte yaşadı.
Anlaşılan Kemal Özdeş ile Riccardo Saponara arasında maç öncesi özel bir görüşme gerçekleşmiş, onun duygu yoğunluğunu yaşamışlar.
Kemal Özdeş ile birlikte Osman Çelik’in performansı bir tık daha yukarı çıktı, Hayrullah Bilazer sol bekte asıl mevkisi olan sağdan daha verimli maçlar çıkarmaya başladı.
Sadece ismini saydıklarımda değil, diğer oyuncularda da gözle görülür bir performans artışı oldu.
Tabi bunu sadece hoca dokunuşu olarak görmemek gerek.
Ara transfer dönemindeyiz, kim gidecek, kim kalacak bu dönemde karar verilecek.
Gelecek kaygısı, ister istemez futbolcunun performansına yansıyor.
Performanslar kulübün transfer politikasını da değiştirecektir.
Bu saatten sonra Riccardo Saponara gönderilir, onun yerine alınan Michal Rakoczy istenilen performansı gösteremezse sıkıntı yaşanır.
Emre Yıldız da bunu bilecek kadar Kayserili.
İster istemez transfer politikasında revizyon yapacaktır.
Önümüzdeki hafta transfer yasağı kalkarsa (yönetime göre dün kalkacaktı), hareketli günler yaşanır.
İlk transfer Michal Rakoczy net bir isim olmadı.
4 ay önce bir kas yırtığı sakatlığı yaşamış, bir ay sahalardan uzak kalmış.
Ancak, Polonya Ligi’ni yakından takip eden herkes potansiyeli yüksek bir oyuncu olduğu konusunda hemfikir.
22 yaşında, ilk kez yurt dışında oynayacak bir oyuncunun transferini yapmak risktir.
Emre Yıldız, kendi kredisi sıfırken böyle bir riske giriyorsa futbolcuya çok inanıyor olmalı.
Umarım bundan sonraki transferler, daha nokta atışı olur.
Bir maçla yönetim seviciler, yine seri galibiyet söylemlerini sosyal medyaya taşımaya başladı.
Bu kadro, şu ligde Malatya dışında hiçbir takımı rahat şekilde yenemez.
Her maçı, içeride dışarıda 3 sonuca açıktır bu kadronun.
Sezon başındaki kadroya bakıyorsun bir de bugünküne.
4-5 üst düzey oyuncu transfer etmeden kimse seri galibiyet hayalleri kurmasın.
Teknik direktör Kemal Özdeş’e de bir sitemim olacak.
Maç sonu basın toplantısında Amed SF maçı için “kaos ortamında oynanmış” ifadesi kullanmışsın.
Hani o maçtan sonra “her statta olan normal şeyler” diyordun?
Normal şeyler, nasıl bir anda kaosa dönüştü, umarım bize de anlatırsın.
Senin o söylemin, yönetimin takımın hakkını aramaması yüzünden o maçı kaybettin, rakip de olası büyük cezadan kurtuldu.
Teknik direktör, kulübün olmasa da takımın lideridir.
Sen futbol dışı saldırılara hedef olan futbolcunun hakkını, “birilerinin isteğiyle” korumazsan, savunmazsan; o futbolcudan nasıl sana inanmasını, senin için mücadele etmesini beklersin?
METİNER ERDEM