Ankaragücü Eryaman’da Karagümrük’e 1-0 yenildi.
Üst üste 5 resmi maçını kaybetti Başkent’in 115 yıllık tarihe sahip İmalat-ı Harbiyesi.
Bu sezon Eryaman’daki 5’inci yenilgisini aldı Kupa Beyi.
Küme düşen Yeni Malatya’dan sonra 12 yenilgi ile ligde en fazla maç kaybeden 4 takımdan biri Ankaragücü.
Alttaki takımlardan Sakaryaspor, son haftalarda çıkışta.
Iğdır FK, geçen hafta kazanmıştı, bu hafta öndeyken 2 kırmızı kart görüp maç kaybetti, çıkış için potansiyeli olan bir takım.
Manisa FK, Ankaragücü’nü Eryaman’da yenmiş sürpriz sonuçlar almaya meyilli bir takım.
Adanaspor, bu haftaki yenilgiyle düşmeyi garantiledi.
Şanlıurfaspor’un durumu da Ankaragücü’nden farksız.
Yapay zekaya gerek yok, son haftalardaki performanslara baktığın zaman düşecek 4 takım, Ankaragücü, Şanlıurfaspor, Adanaspor ve Yeni Malatya gibi görünüyor.
Sahada oynanan oyuna, oyuncuların geriye düştükleri maçlardaki reaksiyonlarına baktığında da düşmesi en doğal olacak takım Ankaragücü.
Hayati bir maça çıkıyor takım.
Teknik direktör değişimlerinde genellikle bir kıpırdanma olur.
Bekliyorsun ki önceki haftalardan farklı bir performans göstersinler.
Yok arkadaş, koskoca 90 dakika bitiyor, 3 şut çekebilmişsin rakip kaleye, bir tanesi bile isabetli olmamış.
Temaslı oyundan, mücadeleden kaçan narin bir takım var sahada.
Ne kanatlar işliyor ne de forvet iş yapıyor.
Kondisyon, dayanıklılık da yok, 70’den sonra takım dökülüyor.
İlk yarı bitiyor, takımın en önemli iki ismi Osman Çelik ve Gaetan Laura sakatlanıp çıkıyor
Ankaragücü kendi evinde kaybetmiş, maçın adamı kaleci Ertaç Özbir.
İkisi karşı karşıya olmak üzere 6 yüzde yüz kurtarışı var.
Ertaç Özbir gününde olmasa tarihi hezimet yaşayacaksın.
Kemal Özdeş de ilk 15-20 dakika ile övünürdü, maça biz iyi başladık diye.
Şimdi bakıyorum, Mustafa Dalcı da ilk 15 dakikadaki üstünlüğü referans alıyor.
İlk 15 dakikada sen iyi oynamıyorsun, rakip isminden dolayı çekiniyor, maça ihtiyatlı başlıyor.
Sonra bakıyor ki Ankaragücü’nde bir numara yok, topuyla tüfeğiyle geliyor üzerine, eziyor seni.
Ankaragücü yönetimiyle, teknik direktörüyle, futbolcuları ile gerçekleri görmezse küme düşer.
Gerçek, bu takımın bu ligde Yeni Malatya’dan başka bir takımı yenmek için ekstra performans göstermesi gerektiği.
Futbolcularda artık eskisi gibi tepki de yok.
Takımın en hırçını Osman Çelik bile alışmış artık yenilgilere.
Soyunma odaları ile basın toplantısı için beklediğimiz salon yan yana.
Futbolcuları gözlemliyorum, maçtan sonra yemeklerini yiyor, hiçbir şey olmamış gibi muhabbetlerini edip otobüse binip gidiyorlar.
Bu futbolcuları paradan başka bir şey motive etmez.
Silin kafanızdan Süper Ligi, kümede kalmak için kallavi bir prim açıklayın.
Bu takım maçlara 3 puan için değil, öncelikle bir puan için çıkmalı, gol yememeye çalışmalı.
Bir gol atıp maçı kazanabiliyorsa, şükretmeli.
Yoksa başa baş mücadele etmeye çalıştığın her takım seni eze eze yener.
Örnek mi son 4 haftadaki İstanbulspor, Erzurumspor, Ümraniyespor, Karagümrük maçları.
Yenilgilerin tek farklı olduğuna bakmayın, Ankaragücü’nün isminden çekinmeseler, bu 4 maçın tamamı Yeni Malatya’nın maçları gibi olurdu.
Ne başkan İsmail Mert Fırat’a ne de yönetime söyleyecek sözüm var.
Basın tribünü ile protokol tribünü yan yana.
Her birinin istifa talebi karşısındaki tavırlarını görüyorum.
Alışmışlar, gülümsemekle yetiniyorlar artık.
TFF 1. Lig gerçeklerinden uzak, bu kadar yumuşak bir takım kuran sportif direktör Emre Yıldız, bakalım ne zaman hatasının farkına varacak?
Teknik direktör Mustafa Dalcı, tehlikenin farkında değil, hala Süper Lig vaat ediyor.
Tamam ilk maçı, çok fazla beklentiye girmemek lazım ama en ufak dokunuşunu göremiyoruz.
Takımda maçtan sonra başı önde ama işini titizlikle yapan tek kişi, yılların malzemecisi Musa Cimilli.
Beştepe’nin hafızasını sildiklerinden 2. Lig Kırmızı Grup’u, köyleri, kasabaları, derme çatma statlarda yapılan maçları bilen tek kişi kaldı.
O da Musa Cimilli.
Takımın nasıl bir uçuruma sürüklendiğini görüyor, kahroluyordur.
Sen bari istifa et Musa Cimilli…
METİNER ERDEM