Türk futbolunun sıkıntısı.
Futbolu futboldan anlayanlar yönetmeli.
Birçok spor branşları ve federasyonlar var.
Hepsini araştıralım, federasyon başkanları emin olun birçoğu oturdukları koltuğun farkında bile değiller, sadece meşgul ediyorlar. Anlatmak istediğim federasyon başkanı seçimi yapılmadan önce, daha önceki kariyerine bakılmalı, ülkemize kattığı katmadeğer ve başarılarına bakılarak koltuk teslim edilmelidir.
Aksi halde spor camiasındaki kaos ortamı sürekli artarak devam eder.
Evet gelgelelim asırlık çınar ANKARAGÜCÜMÜZÜN DURUMUNA;
Çok geçmişlere gitmeye gerek yok,
Sayın Başkan Mehmet Yiğiner döneminden bugüne kadar nacizane fikirlerimi kaleme almak istedim.
Usta kalem duayen Metiner Erdem abimize de bu fırsatı tanıdığı için çok teşekkür ediyorum.
13 Ocak 2013 tarihinde, başkanlık koltuğuna oturan Sayın Mehmet Yiğiner deyim yerindeyse ateşten bir gömlek giydi. O dönemleri kıymetli Ankaragüçlüler çok iyi hatırlayacaktır.
Başkanın her fırsatta dediği gibi sular akmıyor, sıkıntılar var, finansal açıdan büyük problemler var vs.
Tabi o zamanlar başkanın popülaritesi çok fazla yok, tek başına Tandoğan Tesisleri’nde altyapıdaki çocukları izlemeye bile gelirdi.
Her zamanki gibi müthiş bir taraftar desteği ve dar gelirli bir kadro ile PTT Ligi’ne takımı çıkartmayı başardı alkışladık, hatta 19 Mayıs’ın çimlerinde Ankara havası oynadı.
Bu süreç içerisinde yine birçok zorluklar çekildi, tabiki bizler de yakından takip ettik.
Şanınla şerefinle layık olduğun yerde oyna Ankara! diye diye…
Bir sonraki sene Süper Lige merhaba dedik ve artık beklentiler yüksekti.
Ee tabi Sayın Yiğiner artık herkes tarafınında tanınan bilinen bir kişi haline geldi ve deyim yerindeyse maymun gözünü açtı.
Bazı taraftarlarımız karşı çıksada Süper Lige takımızın çıkmasında Yiğiner kadar sayın İsmail Kartal’ın da emeği vardır.
Sayın Yiğiner’in Süper Lig’deki gelirleri gördükten sonra transfer yanlışları ve birtakım menejer oyunları ile takımı çok ciddi şekilde borç içine sokması herkes tarafından bilinmektedir.
Kendi sonunu kendisi hazırladı, yayın gelirleri, sponsor gelirleri, devlet tarafından gelen paraları şeffaf bir şekilde kamuoyu ile paylaşmaması kulübün borcunun her geçen yıl artması sayın Yiğiner’in sonu oldu.
Taraftarlarımız birçok kez kendisine çağrıda bulundu sosyal medya üzerinden. Kahraman olarak kal, onursal başkan ol ama koltuğu bırak çünkü artık gemi batıyor dediler. Ama kendisi kulaklarını tıkadı ve çok direnmesine rağmen bıraktı mı bıraktırıldı mı artık taktir sizlerin.
Tabi bunca olaylar yaşanırken birisi çıktı Murat Ağcabağ… 10 ay boyunca Yiğiner ile gerek canlı bağlantılarda, gerek sosyal medyadan biribirlerine atıfta bulundular.
Şu bir gerçek sayın Ağcabağ adayım diye çıkmasa, Yiğiner başkanlık koltuğunda oturmaya devam ederdi.
Çünkü kendisi de biliyordu, kongrede karşısına kim çıkarsa çıksın şu anki mevcut delege yapısı ile kazanamazdı.
Aslına bakılırsa Ağcabağ’ın başkan olması bekleniyordu. Camia tarafından güçlü iş insanlarını bir araya toplamış, kendisi de futbol camiasından olması taraftarın da büyük çoğunluğunun desteğini alması Ağcabağ açısından gayet güzeldi.
Çok vizyonlu bir görüntü sergiledi. Otelde tanıtım yapması, basına yemek vermesi, taraftarla maç izlemesi vs.deyim yerindeyse kısa sürede iyi işler başardı.
Fakat kongrede yaşanan olaylar, Yiğiner’in delege üstünlüğü, Ağcabağ’ın kongre salonuna alınmaması gibi birçok sıkıntılı süreç atlatıldı.
Hala kafalarda bir soru var. Acaba Yiğiner, Ağcabağ’a neden başkanlığı bırakmak istemedi. Bu sorunun cevabı hala açığa kavuşmadı.
Evet gel gelelim şu anki mevcut yönetime…
Herkes Ağcabağ başkan olacak diye beklerken bir anda tribünler tarafından sevilen bir isim sayın Fatih Mert başkan oldu.
Üzülerek söylüyorum o kongrede yaşanan olaylar çok talihsiz görüntülerdi.
Atalarımızın bir lafı var, doğru söyleyeni dokuz köyden kovarlar diye.
Sayın Ali İhsan Mutlu doğruları söylediği için Sayın Yiğiner’in hakaret dolu sözlerine maruz kaldı ve adamları tarafından darp edildi.
Sayın başkanımız Fatih Mert koltuğa oturduktan sonra neler yaptı, hep beraber yakından takip ediyoruz.
İlk icraat olarak bir beklentimiz vardı kulübün eski dosyalarını inceletmesi, kulüp neden bu kadar borç içerisine sokuldu kamuoyu ile paylaşmasını bekledik ama bugüne kadar bir açıklama gelmedi.
İlk iş olarak Tandoğan tesislerinin yenileme çalışmaları, yasağı kaldırmak için gösterilen gayret, finansal kaynak bulma çabaları başardılar mı? Evet.
Fakat yapılan transferlerin takıma katkısı ne oldu taktir sizlerin.
Sportif açıdan başarısız bir yönetim şekli sergilediler, bunu kendileri de kabul ederler diye düşünüyorum.
Hoca tercihlerinde nelere dikkat edildi?
Kariyerine mi?
Başarısına mı?
Referanslarına mı?
Sayın başkan sezon bitince kısaca sezonun özetini kamoyu ile paylaşacaktır.
Kurmuş olduğu yönetim zayıf bir yönetim olduğu kanıdındayım, daha güçlü iş insanlarını bir araya getirebilirdi.
Finansal açıdan sıkıntı çeken bir kulüp var ortada. Şu anki yönetim kulübe ne kadar bağışta bulunmuş bunu da merak ediyoruz açıkcası.
Bir takıma destek kampanyaları yapıldı, fakat yönetimden biri de çıkıp demiyor ki biz yönetim olarak 2 milyon koyduk veya başkan olarak 1 milyon ile kampanyayı başlatıyorum dersin çıtayı yüksek tutarsın. Toplanan rakamların büyük rakamlar olduğunu düşünmüyorum.
Asıl bundan sonra yapacakları çok önemli. Pandemi sürecinden sonra altyapya değer veren kulüpler gelecek 5 yıllarını kurtaracaklardır.
Örnek Trabzonspor finansal sıkıntıları olmasaydı Yusuf Yazıcılar, Abdulkadir Ömürler, Uğurcanlar nasıl fırsat bulup kendilerini göstereceklerdi. Ankaragücü’müzün tek kurtuluşu altyapıdan oyuncu yetiştirip yüksek bonservis bedelleri ile pazarlamaktır, tabi bedavaya vererek değil.
Öncelik alt yapıdaki hocaların işleri sadece tesiste futbolcu yetiştirmek olmalıdır.
Altyapıdaki hoca ve personellerin maaşları düzenli ödenmeli ki hesap sorabilesin.
Memur bir şahıs ikinci iş olarak saat 17:00’de kulübe gelip, 2 saat antreman yaptırıp sonra evine gidiyorsa ne kadar başarılı olabilir ki?
Son olarak küme düşme olmayacak diyorlar bekleyip göreceğiz her ne olursa olsun herşey ŞANLI ANKARAGÜCÜMÜZ İÇİN hayırlı olsun.
Acı, neşe, keder,
Hepsi seninle güzel Ankaragücü.