Ankaragücü, Süper Lig’in 21. hafta maçında deplasmanda Adana Demirspor ile 1-1 berabere kaldı.
Ankaragücü’nü de Adana Demirspor’u da nasıl okumak gerektiğine bir türlü karar vermedim.
Ankaragücü, son 8 maçta sadece bir galibiyet almış.
Adana Demirspor’a bakıyorsun onlar da son 10 maçta sadece bir kez sahadan üç puanla ayrılmış.
Güney ekibi bu 10 maçta 3 kez kaybetmiş, üstelik kupada da TFF 2. Lig takımına kendi sahasında elenmiş.
Ankaragücü ise kupa maçlarını da sayarsan son 11 maçta 1 kez kaybetmiş, kupada da ligde ilk 5 mücadelesi veren Rizespor’u saf dışı bırakmış.
Adana Demirspor’un sıkıntısı yeniden yapılanma.
Son 2 haftada takımdaki yıldız oyuncuların çok büyük kısmı ile yollar ayrıldı.
Yeni transferlerine bakıyorsun, eski Murat Sancak transferlerinin çok uzağında.
Belli ki küçülmeye gidiyorlar.
Ankaragücü ise kazanamasa da kaybetmiyor da.
Kazanamamasının nedeni de kadrosunun çok kısıtlı olması, santrafor mevkisinde oynayan oyuncularının formsuzluğu.
Ligde 21. Hafta maçları oynanıyor Ali Sowe’dan sakatlık, ceza, milli takım gibi nedenlerle 9 maç yararlanılamamış.
Ali Sowe, çoğuna sakatlığı tam geçmeden çıktığı 12 maçta yine de 3 gol, 2 asist yapmış.
Frederico Macheda geride kalan 21 haftada 1 gol, Riad Bajic ise 3 gol atabilmiş.
İkisinin de bir tane olsun asisti yok.
Ligde bu takım 27 gol atmış, 3 santraforunun bu gollere katkısı sadece 7.
E böyle olunca maç kazanmak neredeyse imkânsız oluyor.
Gelelim maça.
Ankaragücü, Süper Lig’de 2 yıl 10 ay 6 gün olmuş, üst üste 2 maç kazanamıyor.
Takım yorgun olsa da bu hafta, bu berbat istatistiğin sonlandırılacağına çok inanıyordum.
Rakip de yorgundu, son kupa maçını 120 dakika oynamış, üstelik penaltılarla kaybederek moral açıdan çökmüştü.
Hikmet Karaman bile kaderine razı şekilde çok umutlu konuşamıyor, yapılacak transferlerle birkaç hafta sonra takımın toparlanabileceğini söylüyordu.
Emre Belözoğlu, Efkan Bekiroğlu’nun cezası, Tolga Ciğerci’nin sakatlığı atlatmasıyla ilk 11’de küçük değişiklikler yaptı.
Tolga Ciğerci, haftalardır Ali Kaan Güneren’in kusursuz şekilde üstlendiği 6 numara pozisyonunda oynadı.
Emre Belözoğlu’nun, Pedrinho ile birlikte dokunduğu oyunculardan biri olan Ali Kaan Güneren, forvetlere biraz daha yakın oynadığı yeni pozisyonunda da hata yapmazken Tolga Ciğerci beklentilerin çok uzağındaydı.
Emre Hoca, Pedrinho-Ali Kaan Güneren ikilisini bozmasaydı, maça Tolga Ciğerci yerine Tasos ile başlasaydı, Ankaragücü 3 puana daha yakın olur muydu acaba demekten kendimi alamıyorum.
Geçen haftalardaki formundan bir nebze uzak olsa da Pedrinho, bu maçın da adamıydı.
Geçen haftalarda Pedrinho’ya eşlik eden Olimpou Morutan’ın ise yürüyecek hali kalmamıştı desek abartı olmaz.
Yine de tüm gücünü kullanarak aldığı faul ile görevini yerine getirdi.
Maçın başında Riad Bajic’in kaleciye takılan vuruşunda, biraz güçlü bir Olimpiou Morutan olsa, dönen topu çok rahat kaleye gönderirdi.
Kaleci Bahadır Güngördü, son maçta yediği hatalı golün moral bozukluğunu üzerinden atmıştı.
Maçın sonlarına doğru, Emre Akbaba’nın karşı karşıya pozisyonunda vuruşunu kurtararak bir puanda önemli pay sahibi oldu.
Ankaragücü’nün yediği golde Nihad Mujakic’in büyük hatası vardı.
Stoperler topu oyuna sokarken, risk almamak için genelde kanatlarla oynarlar.
Topu dikine oyuna sokmak, risklidir ama eğer başarılı olursa rakip defansı çok zorlar.
Nihad Mujakic, o riski aldı, nadir olarak yaptığı bir şeyi yaparak topu dikine oyuna sokmak istedi.
Bu zorlama hareketinin sonucunda da gol geldi.
Ankaragücü’nün bekleri bal yapmayan arı.
Sık sık ileriye de çıkıyorlar ama yaptıkları ortaların tamamı isabetsiz.
Maç boyu Ankaragücü, rakip ceza sahasına 17 orta yapıyor, sadece 4’ü isabetli.
Bu 4 isabetli ortanın 3’ü de Pedrinho’ya ait.
Ankaragücü’nün Emre Belözoğlu ile en büyük değişimi duran toplardan oldu.
Artık, kazanılan her korner, her serbest vuruş taraftarı heyecanlandırıyor.
Ayrıca, rakip korner ya da serbest vuruş kazandığında artık kimse “eyvah” demiyor.
Ankaragücü, dar kadrosuyla bir maçı daha kaybetmeden tamamladı.
Beklenti, 3 puandı ama olmadı.
Taraftarın şu an en büyük beklentisi transfer.
Ben bu hafta içinde de transferde çok önemli adımlar atılacağını düşünmüyorum.
Sebebi de gelecek pazar, Fenerbahçe ile oynanacak maç.
Ankaragücü, hem Faruk Koca’nın Ali Koç ile yakınlığı hem de Emre Belözoğlu faktörünü kullanarak Fenerbahçe’den üst düzey oyuncular alma peşinde.
Ryan Kent, Miha Zajc, Lincoln Henrique, Mert Hakan Yandaş isimleri dolaşıyor.
Bu sezon ligde müthiş bir şampiyonluk mücadelesi var.
Galatasaray da Fenerbahçe de çok zor puan kaybediyor.
Fenerbahçe, gelecek hafta Ankaragücü’nü ağırlayacak.
Ankaragücü, 2 aydır deplasmanda yenilmiyor.
Şimdi siz İsmail Kartal’ın yerinde olsanız, çok zorlanacağınız bir maç öncesi rakibinizi ekstra güçlendirir misiniz?
Ara transfer dönemi oldukça zordur.
En büyük transfer kazıkları da bu dönemde yenir.
Emre Yıldız artık yok diye içim biraz rahat olsa da yine de geçen sezon ara transferde bu takıma Enock Kwateng, Bevic Moussiti Oko, Hasan Ali Kaldırım, Gökhan Töre, Andrej Djokanovic’in alınmasını unutamıyorum.
Hiçbirinin gram katkıları olmadı, kulüp bu transferler yüzünden ne kadar borca girmiştir Allah bilir.
Ara transferin en verimli dönemi son günleridir.
Ankaragücü geçen sezon Milson’u da son günlerde kadroya katmıştı.
Fenerbahçe maçı geçsin, hemen arkasından Galatasaray maçı olacak Eryaman’da.
Ben Fenerbahçe’den ciddi katkılar alacağımızı düşünüyorum.
Ankaragücü yönetimine önerim.
Eski yönetimin çok ciddi hatasından kaynaklı transfer yasağını, büyük paralar ödeyerek kaldırıyorsunuz, sonsuz teşekkürler.
Gücünüzü elinizde olmayan nedenlerle transferde de gösteremiyorsunuz.
Alın size gücünüzü göstermek için bir fırsat.
Ali Sowe’un formasını giydiği Gambiya ilk 2 maçını kaybetti.
Son maçını 23 Ocak’ta Kamerun ile oynayacak, o maçı kazansa bile eksi averajından dolayı elenecek.
Maçlar Fildişi Sahilleri’nde oynanıyor.
Ali Sowe, eğer tarifeli uçakla dönerse, yolculuk aktarmalarla en az 30 saat sürer, ancak perşembe akşamı Ankara’da olur.
İki gün sürecek uçak yolculuklarının yorgunluğuyla Fenerbahçe maçında bile verimli olamaz.
Gönderin 23 Ocak akşamı Fildişi Sahilleri’ne bir özel uçak.
Maç bitsin, duşunu alsın, Ali Sowe’u alın gelin.
10 saatlik yolculukla sabah erkenden Ankara’da olur, akşamki Karagümrük maçında da oynar.
1990’li yılların sonunda Beşiktaş yapmıştı, böyle bir hareketi.
Annesinin rahatsızlığı nedeniyle Nijerya’ya giden Daniel Amokachi’yi özel uçakla getirmiş, polis eskortları, yunuslar eşliğinde maça sadece 1 saat kala stada ulaştırmıştı.
O maçı da mükemmel bir performans gösteren Daniel Amokachi sayesinde 1-0 kazanmıştı.
Süleyman Seba’nın o gün yaptığını, bugün de siz yapın, gösterin bize tarihin en güçlü yönetimini.
Son olarak bu spor güvenlik kurullarının yaptıkları da ayıp artık ya!
Artık Fenerbahçe-Galatasaray maçlarına bile deplasman taraftarı gidebilirken, bu yasak ne be arkadaş?
İlk yarıda İstanbul İl Güvenlik Kurulu’nun da yaptığı yanlıştı, dün Adana İl Güvenlik Kurulu’nun yaptığı da.
Umarım bir daha bu saçmalıklar yaşanmaz, taraftar takımından mahrum bırakılmaz.
METİNER ERDEM