Ankaragücü, Bolu’daki üçüncü hazırlık maçında Süper Lig’in yeni ekiplerinden Pendikspor’u 3-2 yendi.
Maçı izleyemedik ama önemli kaynaklara Ankaragücü’nün oyununu değerlendirttim.
Genel görüş, 4-1 kaybedilen Eyüpspor maçına göre çok büyük ilerleme olduğu yönünde.
İlk golü Ali Sowe boş kaleye atıyor, Andrej Djokanovic’in golü çaprazdan nefis bir şut.
Son gol de klasik Beridze golü.
Pendikspor’un 2 golünü de genç Görkem kaydetmiş.
Efkan Bekiroğlu’nun birisi neredeyse 35-40 metreden olmak üzere 2 şutu da direkten dönmüş.
Pendikspor, sıfırdan kurulmaya çalışılan bir takım.
Ankaragücü ise geçen yılki iskeletin üzerine takviyelerle güçlü bir kadro oluşturma peşinde.
Ankaragücü ilk 11’i Bahadır Güngördü, Enock Kwateng, Mert Çetin, Nihad Mujakic, Stelious Kitsiou, Tolga Ciğerci, Andrej Djokanovic, Matej Hanousek, Tasos, Efkan Bekiroğlu, Ali Sowe.
Tolunay Hoca, 3-4-2-1 dizilişi ile maça başlamış.
Oyun içinde farklı denemeleri de olmuş.
Diziliş deyince masa başı hırsızına bir çift söz söyleyeyim.
Tolunay Kafkas hoca ile bir görüşmemde gelecek sezon hangi dizilişlerde oynayabileceklerini bana tek tek anlattı, ben de onun anlattıklarını okurlarımla paylaştım.
Hocaya sistem önermenin doğru olmadığını senin IQ’ndaki biri biliyorsa, rahat ol ben de bilirim.
Benim yazılarımı okuman da gerekmez, Jifikenedy’nin fake hesaplarından uydurduğu isimleri, ya da başka sitelerden çaldıklarını Ankaragücü taraftarına haber diye sat yeter sana.
Ha dün canlı yayında gelecek kanat oyuncusunu tarif ettim.
Jifikenedy’nin fake hesaplarından bu ismin Gary Rodrigues olduğu bilgisi paylaşıldı.
Onu da çaldın hemen.
Orada isim vermedim ama net olan gelecek oyuncu Gary Rodrigues değil.
Bir Afrikalı ile Avrupa’dan, coğrafi olarak yakın ülkelerden bir kanat oyuncusu alacak Ankaragücü.
Transferler kesinleşsin, ismi de istiyorsan VİRALSPOR’dan önce seninle paylaşırım.
Çalmana da gerek kalmaz.
Neyse, maçı sadece Ankaragücü tarafından değil, rakipten de birine değerlendirteyim diye şu an Pendik’te oynayan eski kaptanımız Erdem Özgenç’i aradım.
Maçın son 30 dakikasında o da oyuna girmiş.
Ankaragücü’nü oldukça beğendiğini söyledi.
Tam Tolunay Kafkas hocanın istediği gibi “maç boyunca sahanın her yerinde rakibe pres yapan bir Ankaragücü vardı” dedi.
Bir iki takviye ile Ankaragücü’nün bu sezon çok iyi yerlerde olabileceğini söyledi.
Bolca selamı var sizlere.
Sakatlığı düzelmiş, bu sezon büyük ihtimal aktif futbolculukta son sezonu, jübilesi muhteşem olur umarım.
Erdem Özgenç’in söylediği o bir iki takviye de bu hafta yapılabilir.
Ankaragücü bu sezon geçmişten ders çıkarmış görünüyor, transferde hata yapmak istemiyor.
Geçen sezon sadece CV’ye bakıp, oyuncular transfer edildi.
Bu sezon transferde daha önce Süper Lig’de oynamış oyuncular tercih ediliyor.
Kanat oyuncusu da (en azından bana ulaşan isim) böyle bir oyuncu.
Afrikalı, Süper Lig’de başarılı olup transfer olmuş.
Transfer gerçekleşirse Pelkas’ı unutturacağı kesin.
Başkent’in Sarı Lacivertli takımını transferde eleştiriyoruz ama Süper Lig’deki diğer Anadolu takımlarına baktığımız zaman “Ankaragücü’nden daha başarılı transfer yapıyor” diyebileceğimiz bir takım da yok.
Sayıca fazla transfer yapmak, hele de lige yabancı oyunculardan bir kadro oluşturmak büyük risk.
Bu sezon yurt dışına futbolcu satan Ankaragücü’nden başka Anadolu takımı da olmadı sanırım.
Ankaragücü’nün Lamine Diack’ı satışını eleştirenler var.
Her eleştiriye saygı duyarım.
Bekletirsin süper performans gösterir, 3-4 katı fiyata da satılabilirdi.
Ama geçen sezon bile formasını Andrej Djokanovic’e kaptırmış.
Bu sezon da formayı alamazsa, bir daha bu paraları kim verir?
Ben de Lamine Diack’ı çok beğenirim.
Ama 350 bin Euro’ya alınan bir oyuncuyu bir sezon sonra zorunlu satın almayla 2 milyon 400 bin Euro’ya satmak, sonraki satışa da yüzde 20 pay eklemek transfer başarısıdır.
Bu başarıyı da alkışlamak gerekir.
Adı kiralama olsa da zorunlu satın alma olduğundan dolayı gelecek yıl bu zamana kadar o para Ankaragücü’nün kasasına girecek.
Ankaragücü de o parayı şimdiden kullanmaya başlamıştır bile.
Ankaragücü bugün Cem Türkmen’i de büyük ihtimal açıklar.
Cem Türkmen’in adını Tolunay Kafkas resmen duyurunca kulübü uyanıklık yapmak istedi, bedavaya gelecek oyuncu için 500 bin Euro bonservis talep etti.
Sorun geç de olsa çözüldü, kulübünün istediğinin dörte, beşte biri rakama anlaşma sağlandı.
Nereden baksan, 10 milyon liraya yakın para kasada kaldı.
Kulübü bu tür transferlerde sıkıştırmanın anlamı yok.
Kuruşun hesabını yapmalısın yoksa işin zor.
Bugünkü yayın gelirleri, forma, bilet satışları ile kulüp yönetmek neredeyse imkânsız.
Ankaragücü’nde şu an kombine satışları da forma satışları da 2 binler civarında.
Kombineden, formadan gelen para sezon içinde taraftarın neden olduğu cezaları, stat giderlerini ancak karşılar.
Sadece Ankaragücü için değil, her kulüpte durum aynı.
Yayın gelirleri de bir iki futbolcunun parasını karşılıyor ancak.
Göreceksiniz birçok kulüp sezon ortasında patlayacak.
Futbolcusuna para ödeyemedikleri için dağılan takımlar olacak.
Ankaragücü’nün bu pozisyona düşmemesi için Başkan Faruk Koca yoğun şekilde çalışıyor.
Loca satış rakamlarını duyuyorum, dudak uçuklatacak cinsten.
VİP kombineler 50 bin TL.
Her yönetici gücüne göre 10-20 VİP kombine satmak zorunda yoksa cebinden ödüyor.
Bunlar yetmiyor tabi, ciddi sponsorlar bulunması gerekiyor.
Faruk Başkan, geçenlerde yanına başkanvekili İsmail Mert Fırat, yöneticiler Mehmet Şahin, Cengiz Gökay ve Hüseyin Aytekin’i alıp Ankara Ticaret Odası’nı ziyaret etti.
Ankara Ticaret Odası, eğer harekete geçirilirse çok büyük ekonomik güce sahip bir kurum.
Şöyle tarif edeyim, bir dönem Genç İşadamları Derneği’nin iletişim danışmanlığını yapıyordum, bir ziyarette o dönemin başkanı Anadolujet’e talip olduklarını söylemişti.
Anadolujet’e talip olabilmek için milyarlarca doların olması gerek.
ATO’da işte bu güç var.
Faruk Koca, ATO’yu harekete geçirirse, Ankaragücü’nün sırtı yere gelmez.
Gerçi Faruk Başkanın, göreve geldiği günden beri dilinde sürekli ATO var ama bugüne kadar hiçbir proje gerçekleşmedi.
Bakalım son girişim nasıl sonuçlanacak.
Ankaragücü’nün son dönemlerdeki en popüler yöneticisi Gülsen Yılmaz oldu.
Sosyal medyayı aktif olarak kullanıyor.
Yaptığı her paylaşım olay oluyor.
Taraftar derneklerinin bir kısmı her koşulda yanında.
Münferit olanlar ise her koşulda karşısında.
Futbolcu eşleri ile ilgili paylaşımı hoş değildi.
Kendini savunmak için yaptığı paylaşım ise özrü kabahatinden büyük denilecek cinstendi.
Ancak, sigara, alkol, madde bağımlılığı ile ilgili yaptığı çalışma takdire şayan.
Eleştirmek için eleştirenler var ama her kulüpte kötü alışkanlıkları olan binlerce taraftar var.
Bunlara Yeşilay aracılığıyla destek olmanın nesini eleştiriyorsunuz anlamakta zorlanıyorum.
Gülsen Hanım’a tek tavsiyem, Ankaragücü’nün İstanbul takımları ile yarışacak sosyal medya gücü var.
Çok güzel bir ekip var ortada ve çok güzel iş çıkarıyorlar.
Polonyalı kaleci Rafal’ın muhteşem videosunun twitter’da görüntülenmesi en son baktığımda 1,5 milyona yaklaşmıştı.
İstanbul medyasından arkadaşların tebrik telefonlarını aldım.
Gülsen Hanım, elinin altında böyle bir güç varken niye bireysel paylaşımlarla kendini zor duruma düşürüyorsun, anlamakta zorlanıyorum.
Kulüplerde kurumsallık esastır.
Herkes kafasına göre projeler üretip, paylaşımlar yapmamalı bence.
Yoksa yaptığın şey çok önemli, gönülden destekliyorum.
Bu arada Eryaman Stadı’nda çalışmalar tam gaz sürüyor.
Basın sözcüsü Hüseyin Aytekin, zeminin haricinde stat dışında da çalışmalar yapıldığını söyledi.
Taraftarların şikayetleri göz önüne alınarak giriş çıkışları rahatlatacak çalışmalar yapılıyormuş.
Söz verdi, “geçen yıl ki rezalet maç sonu görüntüleri bu sezon yaşanmayacak” diye.
O söz verdi, biz de takipçisi olacağız tabi ki.
Son olarak Ankaragücü, genç futbolcularla sözleşme yapıyor.
Onur ve Mertcan imzaladı.
Bana Sıtkı Ferdi ile de yeniden anlaşılacak diye bir bilgi geldi.
Henüz teyit ettiremedim ama umarım doğrudur.
METİNER ERDEM