Ankaragücü, Çaykur Rizespor ile deplasmanda 2-2 berabere kaldı.
Son dakika golleri özeldir, üzerinden aylar, yıllar geçse de unutulmaz.
Aleyhte ise özellikle de golü yiyen Ankaragücü ise kaosa yol açar.
Ankaragücü bu sezon, maçların uzatma dakikalarında 3 gol yedi.
Kasımpaşa (3-2) maçı sonrası toparlanmak 4 hafta sürdü, Tolunay Kafkas’ın tüm kredisi daha ilk maçta bitti.
Rizespor (1-1) maçında başkan Faruk Koca’nın kariyeri sona erdi, tarihi cezalar geldi.
Kayserispor maçından sonra Emre Belözoğlu gitti, geldi.
Ankaragücü bu maçlarda 4 puan kaybetti.
Düne kadar son saniyelerde atılan goller (Sivasspor 3-1, Kayserispor 3-0) Ankaragücü’ne skoru sağlama alma anlamında fayda sağlamış, artı puan getirmemişti.
İlk kez Rizespor maçında 1 puanlık fayda sağladı.
Emre Belözoğlu 6 aydır Ankaragücü’nün teknik direktörlüğünü yapıyor.
İnişli çıkışlı performans sergiliyor.
Dünkü maçtaki performansı da inişli çıkışlıydı.
İlk yarı berbat ötesi, ikinci yarı ise mükemmeldi.
Maç sonu yayıncı kuruluşa verdiği röportajda rakibi iyi analiz ettiklerini söylüyordu ama sahaya sürdüğü 11 tam aksini gösteriyordu.
Rizespor, eski adıyla kontratak, yeni adıyla da geçiş oyununu bu ligde en iyi oynayan ekiplerden biri.
Bu tür ekiplere karşı orta sahada dirençli oyunculara yer vermezsen, seni hallaç pamuğu gibi dağıtırlar.
Emre Belözoğlu, çok iyi analiz yaptığını söylediği Rizespor’a karşı, Beşiktaş kupa maçındaki dizilişle sahaya çıktı.
Beşiktaş, sadece gol yemeden Ankara’dan ayrılmak istiyordu, Ankaragücü defansını zorlamadı bile.
Bu yüzden Ankaragücü’nün Beşiktaş maçında görülmeyen defoları Rizespor maçında ortaya çıktı.
Emre Hoca, Beşiktaş maçı sonrası düzenlenen basın toplantısındaki eleştirilere tepki göstermek yerine dinleseydi, belki de ilk yarıdaki bu hatalar olmayacaktı.
Beşiktaş maçının en iyilerinden biri hayatında ilk kez sol bek oynayan Steliou Kitsiou’ydu.
Soldan sürekli bindirme yaptı, Beşiktaş’ı oldukça zorladı.
Beşiktaş geçiş oyununu düşünmediği için Kitsiou’nun defansif zaafları ortaya çıkmadı.
İlhan Palut da Ankaragücü’nü ve Emre Belözoğlu’nu iyi analiz etmiş ki bu maçta da aynı dizilişle sahaya çıkacağını, sol bekte yine Kitsiou’yu oynatacağını bilmiş.
Tüm oyun sistemini de buna göre kurgulamış.
Ankaragücü’nü ikinci bölgede bekledi, orta sahadaki Tolga Ciğerci, Christian Bassagog, Efkan Bekiroğlu, Alexis Flips, Renaldo Cephas beşlisine sürekli baskı uyguladı.
Kaptığı toplarla da Kitsiou’nun olduğu bölgeden ataklarını geliştirdi.
Kitsiou sürekli ileri çıktığı, önündeki Renaldo Cephas’ın defansif yönü zayıf olduğundan bu kanat adeta otobana çevrildi.
İlk golde Olawoyin ortayı yapıp, Gaich gol atarken Kitsiou, orta sahadan yeni dönüyordu.
İkinci golde ise Kitsiou yine yerini kaybettiğinden rakibi savunma görevi Cephas’a düşmüştü, o da gereksiz faul yapmıştı.
Koskoca ilk yarıda defansta Uros Radakovic, orta sahada Efkan Bekiroğlu biraz da Christian Bassagog bir şeyler yapmaya çalıştı.
Kaleci Bahadır Güngördü’den, en uçtaki Ali Sowe’a kadar diğer oyuncular ise rakibin baskılı oyunu karşısında çaresiz kaldı.
İlk yarıda Tolga Ciğerci ve Ali Sowe’un birer şutları Ankaragüçlüleri heyecanlandırdı, onun dışında 2-0’lık skora bile şükredildi.
İkinci yarı bu kez İlhan Palut hataları ile sahne aldı.
Maçı kazandığını sanan, Ankaragücü’nü küçümseyen İlhan Palut, takımını geriye çekip skorun üzerine yatmayı planladı.
Planı elinde patladı.
Ankaragücü’nde, ikinci yarı başlarken beklenti orta sahada dengeyi sağlamak için Ali Kaan Güneren, Pedrinho takviyeleri yapılması şeklindeydi.
Emre Hoca denge sağlamak değil, risk alıp maçı kazanmak istedi.
Bu yüzden dirençli bir takım yaratma yerine baskıyı artıracak oyuncuları tercih etti.
Varlığı ile yokluğu belli olmayan Ali Sowe’un yerine Riad Bajic’i, Renaldo Cephas’ın yerine de Tasos’u alarak ikinci yarıya başladı.
Bu değişiklikler, İlhan Palut’un takımı geriye çekmesiyle Ankaragücü’ne olumlu yansıdı.
Emre Hoca’nın devre arasındaki motivasyon konuşması da işe yaramış ki maç tek kaleye döndü.
Tolga Ciğerci-Pedrinho değişikliği akıllıcaydı, Alexis Phlips-Garry Rodrigues değişikliği ise zorunluluktan yapıldı.
Ankaragücü ikinci yarı tek kale oynuyordu ama Olimpiu Morutan gibi yaratıcı özelliği olan oyuncu yokluğunu da hissediyordu.
Finaller bir türlü yapılamıyordu.
Maçların kırılma anları vardır.
Bu maçın kırılma anı da Rizespor kalecisi Gökhan Akkan’ın yediği inanılmaz gol oldu.
Riad Bajic’in çok zayıf kafa vuruşunu kendi elleriye kaleye gönderen Gökhan Akkan, Ankaragücü’nü ateşledi.
Kaderin cilvesi, ilk golde olduğu gibi beraberlik golü de Emre Hoca’nın aylardır yüzüne bakmadığı Garry Rodrigues’ten geldi.
Bu maçta da vasat bir oyun sergileyen Alexis Filips, sakatlanmasa muhtemelen bu takımın Olimpiu Morutan’dan sonra en yetenekli, yaratıcı oyuncusu Garry Rodrigues oyuna girmeyecek beraberlik golü gelmeyecekti.
Gol son saniyelerde, Rizespor taraftarının zafer sarhoşluğuyla Ankaragücü aleyhine küfürlü tezahüratlar yaptığı sıralarda gelince keyfi bambaşka oldu.
Tribünlerdeki 300’e yakın taraftar, ekrandaki yüzbinler kazanmış gibi sevindiler.
Rizespor, kazanacağına o kadar inanıyordu ki maç bitimi Ankaragüçlüleri kızdırmak için “Ankara’nın Bağları” türküsü eşliğinde galibiyet kutlaması planlamıştı.
Yanlışlıkla bu müziği yayınladılar, hatayı anlayıp sesi kıstılar.
Sosyal medya birilerine göre lağım çukuru olabilir ama insanların günlük yaşamın stresinden bir anlık sıyrılmaları için de gerekli bir mecra.
İki kulüp taraftarlarının, hatta kulüplerin sosyal medya ekiplerinin karşılıklı atışmalarını görmek ayrı bir keyif kaynağı.
Son saniye golü iyidir hoştur da hataların üzerini örter, aynı hataların tekrarlanmasına neden olur.
Bu kez hatanın üzerini örtmemeli.
Emre Hoca’nın her zaman seveni kadar sevmeyeni de olmuştur.
Ankaragücü taraftarları, medyası da bu konuda tam anlamıyla ikiye ayrılmış durumda.
Son saniye golü, tahmin ediyorum sosyal medyada çok sayıda paylaşımı sildirmiştir.
Unutmayın ki Emre Belözoğlu da senin benim gibi bir insan.
Her insan eleştirilir.
Yöneticisi de teknik adamı da futbolcusu da taraftarı da gazetecisi de…
Hatasız kul olmaz, Emre Hoca’nın çok sayıda doğrusunun yanında çok sayıda hatası da oluyor.
Ankaragücü’nde tecrübe kazanıyor.
Ankaragücü, tecrübe kazanılacak kulüp değildir görüşüne de saygı duyarım.
Ancak, bu saatten sonra teknik direktör değişimi olmaz.
Eleştirsek de bu kritik süreçte hocanın ve yönetimin arkasında durmak gerekir.
Eleştirin eleştirmeye de öncelikle 90 dakikanın, sonra da sezonun bitmesini bekleyin.
Yoksa bir anda kendinizi, sırf sizin dediğinizin doğru çıkması için takımın kaybetmesini isteyen hastalıklı bir psikoloji içinde bulabilirsiniz.
Aman dikkat…
Bu sezon ligde çok sayıda genç teknik direktör görev yapıyor.
Olumlu işleri kadar hataları da oluyor.
Ankaragücü bu yüzden kupada final arıyor, bu yüzden hala düşme potasında.
Rakipleri de genç hocalarının hataları yüzünden bir türlü dipten kurtulamıyor.
Emre Hoca’nın da egosundan kurtulup, eleştirilere kulak vermesi, hatalarından ders çıkarması gerekir.
Ligdeki stresli günler ancak o şekilde sona erer, kupada başarı o zaman gelir.
METİNER ERDEM