Ankaragücü, sezonun ilk maçında Eryaman Stadı’nda Şanlıurfaspor’u 2-0 yendi.
İlk hafta performansları ligin genelinden çok farklı olabilir.
Ayrıca herkes maçı yazacak, konuşacak, ben farklı bir şey yapmak istedim, şu dönem için maçtan çok daha önemli olan saha dışında yaşananları aktarmak istiyorum.
Trendyol 1. Lig’in tüm teknik direktörlerine “aranızda en şanslısı kim” diye sorsalar, büyük çoğunluk sanırım Cihat Arslan cevabını verir.
Neden mi?
Futbolcu kalitesi kadar, birbiriyle oynama alışkanlığı olan oyunculara sahip olmak bir teknik direktör için büyük ayrıcalıktır.
Cihat Arslan’ın maça başladığı 11 oyuncudan 9’u geçen sezonki kadroda da yer alıyordu.
Yeni transfer olarak sadece İsmail Çokçalış sağ bekte, Mahmut Tekdemir de stoperde görev yaptı.
Bu iki oyuncu da futbol hayatlarını ağırlıklı olarak Süper Lig’de geçirdi.
Cihat Arslan ile geçen hafta söyleşi için bir araya geldiğimizde, “Şu an bu kadro ile Süper Lig’e başlıyor olsam hiç korkmazdım” ifadesini kullandı.
Geçen sezondan çok önemli oyuncular kaybetmesine karşın, Ankaragücü hala Süper Lig ayarında kadro kalitesine sahip.
Ben de Cihat Arslan gibi düşünüyorum, bu kadro geçen sezon Emre Belözoğlu’nun yaptığı hatalar tekrarlanmasa bu haliyle bile Süper Lig’den düşmez.
Bir de Şanlıurfaspor’a bakalım.
Sponsoru Astor Enerji’nin sahibi Feridun Geçgel’i Ankaragücü’ne kaptıran rakip, maddi sorunlar nedeniyle çoğu sıradan 21 futbolcu transferiyle lige başladı.
Sezon başladı, uzun süre transfer yapmadılar, son haftalarda adeta toplama takım kurdular.
Kâğıt üzerinde kalite olarak Ankaragücü çok baskın görünse de sahada bunu görmemek gelecek adına endişe verici.
Süper Lig’de orta sıralara oynayacak bir takım nasıl olurda 1. Lig’deki toplama bir takım karşısında bu kadar zorlandı?
Öncelikli sebep, Ankaragücü’nün oyun yapısı geçen sezon Süper Lig’de ağırlıklı olarak savunma iken, bu sezonki tek düşüncenin gol atmak olması.
Bu takım dinamik orta sahası, hızlı kanatları ile geçiş oyunu oynamak üzere oluşturuldu.
Rakip güçlü olup, Ankaragücü’nün üzerine geldiği zamanlarda bu takım iş yapar.
Nitekim, hazırlık döneminde Kayserispor ve Samsunspor maçlarında bunu gördük.
Gençlerbirliği de TSYD Kupası’nda kapanmak yerine kora kor oynamak isteyince Kupa Bey’inin gücünü görmüş oldu.
Bu takımın şu anki sorunu kapanan takımlara karşı oynamak.
Keşke, Kayserispor, Samsunspor dışında kendinden zayıf 3-4 takıma karşı hazırlık maçı oynasaydı da futbolcular yeni rollerine adapte olabilseydi.
Teknik direktör Cihat Arslan’ın hafta içi buluşmamızda en büyük endişesi de buydu.
Takımın kapanan bir takıma karşı ne yapacağını tam olarak kestiremiyor, Şanlıurfaspor maçının çok zor geçeceğinin altını çiziyordu.
Neyse, Ankaragücü maçın kilidini sezonun en formsuz oyuncusu Riad Bajic’in mükemmel füzesiyle açtı.
Yeni transfer Renat Dadashov’un yine aynı güzellikteki kafa golüyle de skoru belirledi.
Gazeteciler Cemiyeti’ndeki buluşmamızda yaklaşık 2 saat söyleşi ve sohbet etme fırsatı bulduğumuz teknik direktör Cihat Arslan, inanılmaz pozitif bir insan.
Ziyaretinde her biri meslek duayeni en az 20 gazeteci vardı, hoş sohbeti, esprileriyle her birini kendisine hayran bırakarak Cemiyet’ten ayrıldı.
Emre Belözoğlu’nun agresif, burnundan kıl aldırmayan tavrından sonra böyle pozitif bir hocanın, futbolcuları ile çok sağlıklı ikili ilişkiler kuracağına, istediklerini çok geçmeden onlardan alacağına inanıyorum.
Buna rağmen, Ankaragücü sezona çok büyük krizlerle giriyorsa sebebi yeşil zeminlerde değil, makam odalarında aramak gerekiyor.
VİRALSPOR Genel Yayın Yönetmeni Orhan Karadağ, köşe yazısında yaşanan krizleri çok güzel özetlemiş, mutlaka okumanızı öneririm.
Bu yüzden ben detaya girmeyeceğim.
Tolga Ciğerci-Efkan Bekiroğlu krizinde futbolcuların yaptığı hoş değildi.
Hele de kaptanlığını yaptığı takımın küme düşmesinden sonra Tolga Ciğerci’nin davranışları tepki çekti.
Ancak, krizi tırmandıran, futbolcuları haksız iken haklı duruma getiren ilk kez Başkan İsmail Mert Fırat’ın TFF Genel Kurulu’nda gazetecilere bu ikili ile ilgili “paket satıştan” söz etmesi oldu.
Sonrasında umarım olay tatlıya bağlanmıştır, çünkü oyuncular da yönetim de sorunun kalmadığını ifade ettiler.
Hem Gençlerbirliği hem de Şanlıurfaspor maçından sonra Tolga Ciğerci’nin oyundan çıkarken alkışlanması da taraftar ile oyuncu arasındaki buzların eridiğini göstermesi açısından önemliydi.
Renaldo Cephas ve Christian Bassagog krizinde herkes futbolcuları suçlasa da ben aksi görüşteyim.
Cephas, 150 bin Euro maaşla, takımın yerliler de dahil neredeyse en düşük ücret alan oyuncusu.
Cephas, artık milli takıma seçilmiş, takımın önemli parçası olmuş bir oyuncu.
Milli maçlar nedeniyle izinliydi, döndüğü ilk günden beri haklı olarak maaşında iyileştirme yapılmasını istedi, yönetim bu isteklere uzun süre kulak tıkadı.
Şimdi öğrendiğim, artık yönetim gel maaşını artıralım diyormuş, bu kez Cephas ayrılma talebiyle görüşmelere gelmiyormuş.
Cephas’a İsrail takımı talip olmuş, Ankaragücü’nden aldığının belki 3-4 kat fazla maaş ödeyecekler.
Bu futbolcuyu bu saatten sonra tutmak zor.
Cephas krizinde maalesef yönetimin ağır sorumluluğu var.
Oyuncunun antrenmana çıkmaması, Ankara’da olup olmadığının bile bilinmemesi de zafiyettir.
Kadroya yazıp, tutanak tutturmak bu zafiyeti azaltmaz.
Gelelim Christian Bassagog’a.
Onun sorunu para değil, alt ligde oynamak istemiyor.
Bu isteğini artık sağır sultan duydu.
Yaklaşık 1 milyon Euro gibi iyi de maaşı var.
Kamerun Milli Takım Teknik Direktörü Belçikalı Marc Brys, Ankaragüçlü futbolcusunu arıyor, “Alt ligde oynarsan milli takıma almam” diyor.
Bunu da yeni demiyor, aylar önce oyuncu kulüple sıkıntısını paylaşıyor.
Ankaragücü profesyonelleri belki Kamerun Milli Takım hocasına bu sezon TFF 1. Lig’in ne kadar zorlu geçeceğini anlatsa, hoca ikna edilse bu sorun çözülecekti.
Ama nasılsa bu maaşı başka yerde bulamaz, teklif de gelmez düşüncesiyle oyuncunun istekleri göz ardı edildi.
Oyuncuya bonservisli transfer teklifi var.
Edindiğim izlenim oyuncuya transfer izni de verildi.
Sadece yeni transfer gelinceye kadar beklemesi istendi.
Bassagog, gönülden oynarsa bu takımın en büyük kozu.
Ancak, gönülsüz oynarsa ya da dünkü maçtaki gibi yarı gönülsüzse sıradan bir oyucuya dönüşüyor.
Bu durumda gitmesi hem kulüp hem de oyuncu açısından yararlı olacaktır.
Stelious Kitsiou da sorun var mı yok mu kimse bilmiyor.
Bu takım ilk küme düştüğünde Gaziatep FK’ya gitmek için yapmadığını bırakmamıştı.
Şimdi de Konyaspor’dan teklif geldiği söyleniyor.
Tam da teklif gelir gelmez sakatlanıyor.
Ne tesadüf!
Yönetim önceki gün transferi kapattık diye resmi açıklama yapıyor, bir gün sonra Hoca 2-3 transferden bahsediyor.
Maalesef yönetim kriz yönetmekte acemi.
Sezon başladı, hala yeni sezon formalarının çıkmaması ise acemilikle geçiştirilemez tam bir skandal.
VİRALSPOR’a konuk olan Gençlik ve Spor İl Müdürü Mustafa Çelik, stadın zemininden Ankaragücü ve Gençlerbirliği’nin sorumlu olduğunu söyledi.
Teyit edemedim ama bir söylentiye göre, çimlerin bakımını yapan şirkete ödemelerde kulüpler sorun çıkarıyormuş.
Sezon başı zeminin bu kadar kötü olması, olacak gibi değil.
Şu an aşırı sıcakların zeminin kötü olmasında etkili olduğu, Eylül ayında havaların serinlemesi ile sorunun ortadan kalkacağı söyleniyor.
Ne kadar doğru, yaşayıp öğreneceğiz.
Son olarak bir okuyucum fotoğraf göndermiş, tribünlerde en ön sıra koltuklar sökülmüş, ardındaki sıraya da oturma izni verilmiyormuş.
Taraftarı sahadan uzaklaştırma amaçlı bir uygulama.
Yeni statlar taraftarı sahaya olabildiğince yaklaştıracak şekilde planlanırken, bu uygulamayı anlamakta gerçekten zorlanıyorum.
Demir kafeslerin daha da sağlamlaştırılarak kalmasını, aramaların hiç azalmamasını anlamakta zorlandığım gibi.
METİNER ERDEM