Ankaragücü: 1 – Beşiktaş: 4
Bravo Yusuf Namoğlu, bravo Yıldırım Demirören…
Anlaşıldı, bu sezon en kirli liglerden biri oynanacak.
Senaryo az çok netleşti.
En üst seviyede desteklenen Medipol Başakşehir, yarışta bir numaralı favori olacak.
Ona bir rakip lazım.
Fatih Terim – TFF çekişmesinden dolayı Galatasaray devre dışı.
Fenerbahçe’nin durumu malum.
Ligde kalsalar şükredecekler.
Zirveye oynayan Anadolu takımları var ama kim izler, Başakşehir ile Anadaolu takımlarının çekiştiği bir ligi.
Geriye kim kalıyor.
Ahı gitmiş, vahı kalmış olsa da Beşiktaş.
Ligde 7. sırada, Avrupa’da en kıytırık grupta olmasına karşın sonuncu.
8 futbolcusu sakat.
Sakat olmasa ne yazar, 2,5 milyar borç olmuş, futbolcular isyanda paralarını alamıyorlar.
Takımda herkes birbirine girmiş durumda.
Bu takıma el atmak gerek, hem de en üst seviyede.
Kim el atacak.
Türkiye’de 2 kişide bu güç var.
Birincisi TFF Başkanı Yıldırım Demirören, diğeri MHK Başkanı Yusuf Namoğlu.
İkisi de Beşiktaşlı.
Önce Yusuf Namoğlu görevini yaptı, bu kritik maça Beşiktaşlılığıyla tanınan İstanbul bölgesi hakemi Mete Kalkavan’ı atadı.
Yeterli bulunmadı, ne de olsa VAR devreye giriyor, öyle hakem görmemişle olmuyor.
Ayrıca Ankara cehennem.
Bu cehennemden genç oyuncularla çıkmak mümkün değil.
İşte burada sazı Yıldırım Demirören aldı.
Dünya tarihinde olmayacak bir plan sahnelendi.
Garip bir fotoğrafla, Yenikent Stadı’nın zemininin futbol oynamaya elverişli olmadığı iddia edildi.
Bir gün içinde maç Ankara’dan alınıp Kayseri’ye verildi.
Beşiktaşlı futbolcularda doğal olarak bir özgüven oluştu.
Tek yaptıkları Ankara yerine Kayseri’ye uçmak oldu.
Ankaragücü futbolcuları ise son gün antrenmanını bile yapamadan 5 saatlik karayolu yolculuğu ile Kayseri’ye gittiler.
Tüm bu oyunlar bozulamaz mıydı?
Elbette bozulabilirdi.
Taraftar görevini yaptı, yapılan organizasyonlarla 10-12 bin taraftar Kadir Has Stadı’na taşındı.
Ankara kadar olmasa da atmosfer yine de iyiydi.
Ama sahadaki takım berbat ötesiydi.
Motivasyonu sıfırlanmış oyuncular, taktikten tamamen uzak, sadece bireysel olarak kendini gösterme çabasındaydı.
Sözde bir baskı vardı ama çoluk cocukla oynayan Beşiktaş kısa sürede savuşturdu.
Djedje biraz direniyordu ama onun dışındakilere oynadıkları futbol yakışmadı.
Sonuçta TFF-MHK işbirliğiyle Ankaragücü mağlup edildi.
Ankaragücü’nün geleceği çalındı.
Umarım bu maç, sadece kaybedilen 3 puanla geride kalır.
Ankaragücü bu maçı kazansaydı, geleceği çok açık olacaktı.
Şimdi ise belirsizlikler bekliyor Ankaragücü’nü.
Ankaragücü’nü bu belirsizlikten teknik heyet ve futbolculardan çok yönetim çıkaracak.
Mehmet Yiğiner ve ekibi, bu kritik haftada sınıfta kaldılar.
Sadece onlar değil, taraftar dışında herkes sınıfta kaldı.
Basını, siyasetcisi, bürokratı, osu, busu…
Kötü bir sınav verdi, olmadı.
METİNER ERDEM