Ankaragücü, Ziraat Türkiye Kupası 5. tur maçında Rizespor’u 3-1 yenerek tur atladı.
Bu galibiyetle Başkent ekibi son 16 turuna kaldı.
Maça geçmeden önce kura çekimiyle ilgili bilgi vereyim.
Son 16 turunda maçların seri başı takımın sahasında oynanması zorunluluğu kalkıyor.
Ankaragücü’nün seri başı olma ihtimali az da olsa var.
Ancak seri başı olmasa bile elinde Mehmet Şahin gibi bir yönetici var ki tam bir kura ballısı.
Geçen sezon onun çektiği kuralarla, Beşiktaş’la da Trabzonspor ile de Ankara’da oynadık, neredeyse finale çıkıyorduk.
Bu sezon nasıl olsa rakipler zayıf diye son 32 kura çekimine Gökalp Büyükbektaş gönderildi.
Maşallah ne el varsa, Ankaragücü seri başı olarak seri başı olmayan 16 takımdan çekebileceği en zor rakibi çekti.
Tur atladık atlamasına da zayıf bir takım çıksa bir önceki turda olduğu gibi çok geniş rotasyon yapılabilirdi.
Maalesef küçük değişikliklerle tam kadro çıkmak zorunda kaldık.
Son 16 kura çekiminde seri başı takımlar geçen yılki Süper Lig sıralamasına göre belirleniyor.
Ankaragücü geçen sezonu 11. sırada tamamlamıştı.
Önünde yer alan takımlardan Kasımpaşa elenince şu an 10. sıraya yükseldi.
Beşiktaş ve Karagümrük tur atladı.
Fenerbahçe, Galatasaray, Trabzonspor, Başakşehir, Adana Demirspor, Konyaspor ve Kayserispor’dan ikisi daha elenirse, Ankaragücü kuraya seri başı olarak katılacak.
Yoksa, bu takımlardan biriyle eşleşecek.
Kupada hedef şampiyonluksa, kim gelirse gelsin.
Tabi Mehmet Şahin’in kura şansı sayesinde son 16 ve çeyrek final maçları Eryaman’da oynanırrsa, şans daha da artar.
Gelelim maça.
Ali Sowe ve Garry Rodrigues’in Afrika Uluslar Kupası’na gitmesi, Alper Uludağ’ın sakatlıklığı, cezalar, transfer yasağı derken Emre Belözoğlu belki de ligin en dar kadrosuyla iki kulvarda mücadele ediyor.
Sözde elinde 30 kişilik kadro var ama her hafta salı-cumartesi maçlar oynanıyor, ilk 11’de başlattığı oyuncu sayısı 13-14’ü geçmiyor.
Emre Hoca, kupaya verdiği önemden dolayı risk alamadı, Rizespor maçına da yine bu 13-14 oyuncu arasından seçtiği 11 ile başladı.
Rizespor teknik direktörü İlhan Palut ise maçtan önce açıkladığı gibi çok geniş rotasyon uyguladı.
Sürekli 11’de oynattığı kaleci Gökhan, sol stoper Emirhan, sol bek Hojer, sağ bek Taha, orta saha Shelvey, orta saha Olawoyin, sağ açık Benhur ve santrafor Gainch’i yedek başlattı.
Sahaya sürdüğü oyuncularla defansta duvar örmeyi, skoru 0-0’da tutarsa Ankaragücü’nün yorulduğu anlarda kenarda beklettiği kozlarını sahaya sürmeyi planlıyordu.
Maçın ilk yarısında bu amacına ulaştı.
Efkan Bekiroğlu’nun anlamsız geri pasında rakibe ikram ettiği pozisyon dışında Ankaragücü ilk yarıyı tek kale oynayarak geçirdi.
İlhan Palut, ikinci yarı Ankaragücü’nün golünden sonra tüm kozlarını sahaya sürdü.
Kaleci Bahadır Güngördü’nün hatasıyla gol de buldular.
Maç uzatmaya gitse, tur şansı Rizespor’dan yana olurdu.
Ancak, Ankaragüçlü oyuncular, maçı 90 dakika içinde tamamlamak için olağanüstü çaba sarf ettiler.
Sonuçta, uzatma dakikalarında penaltılarla da olsa maçı ve turu almayı başardılar.
Emre Hoca, sözleşme imzaladığı gün Ankaragücü’ne oyunu ve oyuncuları geliştirmek için geldiğini söylemişti.
İlk haftalar bunu pek görmedik ama son haftalarda oyunda ve oyuncularda müthiş fark göze çarpmaya başladı.
Antalyaspor maçından sonra değiştirdiği sistem her geçen gün oturuyor.
Artı Ankaragücü, belli futbolculara bağlı kalmadan bir sistem takımı olmaya başladı.
Ali Sowe’suz bu takım gol atamaz diyorduk, her maç gol atıyor, hem de üçer üçer.
Antalyaspor maçında, 30’lu dakikalarda oyundan alınan, mental olarak yıkılmış Pedrinho, nasıl küllerinden doğdu, nasıl bu değişime uğradı, 40 yıldır bu mesleği yapıyorum, benim tecrübelerim bu soruya cevap vermeye yetmiyor.
Dün de Morutan ile birlikte maçın yıldızıydı.
Renaldo Cephas’la ilgili her yazımda ne yazacağıma inanın şaşırıyorum.
Eskisi gibi vurdum duymaz değil, artık öyle hırslı oynuyor ki…
Pozisyonları kendi yaratıyor, ceza alanına kadar izleyenleri hayran bırakan hareketlerle giriyor.
Ama son vuruşları bir türlü istediği gibi yapamıyor.
Emre Hoca, ısrarla Cephas’ı oynatıyor, eğer ki son vuruşunu düzelttirebilirse Ankaragücü gerçek bir yıldız kazanacak.
Aksi takdirde, alt lig oyuncusu olarak futbol hayatını noktalar.
Dün herkes elinden geleni yaptı, sonucunda da tur atlandı.
Maç sonu, soyunma odasında galibiyet pozu verildi.
Herkes gülerken Bahadır Han Güngördü’nün yüzündeki hüzün inanın içimi acıttı.
Dün onun doğum günüydü.
Hep denir ya!
“Kaleciler yalnız adamlardır, sevinci de üzüntüyü de yalnız yaşarlar” diye.
Fotoğraf, bu sözün tam anlamıyla kanıtıydı.
Takımı tur atlamasına rağmen, bu özel günde yediği golden dolayı bu kadar moral çöküntüsü yaşaması mesleğine olan saygısından kaynaklanıyor.
Emre Hoca, inanıyorum bugün onun da yüzünü güldürür.
Maç oynandı bitti.
Emre Hoca’nın katkısını, bu kadronun kendinden beklenenin çok üzerinde performans göstermesini ne kadar övsek de bazı şeyleri çok da zorlamamak gerekir.
Bu takımın takviyeye ihtiyacı var, beklenmeden yapılmalı.
Hoca, transfer yasağının en geç Perşembe akşamına kadar kalkacağını, Adana Demirspor maçına en az bir takviyeyle çıkabileceklerini söyledi.
Bu oyuncu da büyük ihtimal Mert Hakan yandaş olur.
Bu sezon Ankaragücü transferde çok derinden çalışıyor.
Herkesin bildiği bir iki Fenerbahçeli futbolcu dışında medyaya isim düşmüyor.
Bu futbolcu isimleri de yem olabilir, beklenmedik sürprizlerle karşılaşabiliriz.
Emre Hoca’nın hem yurt içinde hem de yurt dışında çok önemli bağlantıları var, her an her şeye hazırlıklı olmak gerekir.
Dün turun gelmesinde sahadaki futbolcular kadar, tribündeki taraftarın etkisi de vardı.
Emre Hoca’nın “tribünler dolsun” isteğine rağmen, boşluklar çok fazlaydı.
Ama dün stada gelenler, görevlerini eksiksiz yaptılar.
Hakem Sarper Barış Saka, maç boyu resmen saçmaladı.
Hele taç atışı düdük çalmadan yapıldı diye oyunu durdurup Ankaragücü’nün atağını kesmesi tam bir skandaldı.
En az 2-3 penaltılık pozisyonu es geçti.
Sonrasında taraftar baskısı altında ezildi.
Taraftarın, “Faruk Koca” tezahüratları adamın resmen kimyasını bozdu.
Ve sonuçta çok net penaltıları çalmayan adam, ne yaptı?
Belki de hiç çalınmayacak pozisyon için penaltı noktasını gösterdi.
İşte İstanbul takımlarının taraftarının yaptığı da bu.
Taraftarla hakemi baskı altına almak.
Rizespor teknik direktörü İlhan Palut, maçtan önce sosyal medya hesabından balık ağı paylaşımı yaptı.
Maç kaybedilince de Ankaragücü sosyal medya ekibi gereken cevabı verdi.
Ben de dün basın toplantısı sonrası, bu paylaşımı hatırlattım, “Sizin ağ boş çıktı ama bizim ağa PALamUT takıldı dedim, acayip bozuldu.
“Ya adamlar 3-1 kazanmış hala balık ağından bahsediyorlar” diye söylene söylene soyunma odasına gitti.
Rizespor Kulübü’nün maç sonu sosyal medya paylaşımında Emre Hoca’yı hedef gösterme girişimi resmen çirkinlikti.
Bu kulüp sizin maçınızda yaşanan hakem hatalarından dolayı bedel ödedi, ödemeye devam ediyor.
Ankaragücü Kulübü’nden bir kişi çıkıp da Rizespor aleyhinde bir kelime etmedi.
Tepki gösterecekseniz gidin Federasyona, MHK’ye tepki gösterin, o penaltıları Emre Hoca mı çaldı ki onu hedef gösteriyorsunuz.
Vallahi ayıp, billahi ayıp.
Emre Hoca’yı eskisi gibi yalnız sanıyorlar sanırım.
Emre Hoca geçen basın toplantısında “Bizi bu hayatta hep yalnız bıraktılar” dedi ya.
Hocam, Ankaragücü’nde kaldığın sürece asla yalnız kalmayacaksın, Liverpool’un sloganı gibi “You’ll Never Walk Alone” (Asla yalnız yürümeyeceksin).
Bu camia hep senin arkanda olacak.
Daha yazacak çok şey var da onları da akşam Gölge Markaj’a bırakalım.
METİNER ERDEM