Her yıl daha iyisini nasıl düzenleyebileceğimizin heyecanını taşımak yetmez, bu konuda neyi nasıl yapacağını da bilmek gerekir.
Sporda hepimiz kardeşiz sözü kamu spotu olmaktan öteye gitmeli.
Zaten sporda kendi zaferinden korkan başarılı olamaz.
Ayrıca atletizm ya geçmişten pişmanlık çıkarıyor, ya da geleceğe yönelik kaygılar taşıyor.
Her ne kadar evlerin yerleşik değişmeyen komedyeni profesyonel futbol olsa da, atletizm kendi rolünün yakasına sıkıca yapışmalı ve karşısındakiyle dertleşen biri haline dönüşmeli.
Aksi takdirde atletizm profesyonel spor duvarını yıkamaz.
Ama duvarlar yıkılmak için vardır.
Sporseverlerlerde mizaç temelli farklılıklar vardır.
Bu farklılıkları atletizm onlara uygarlık götürerek dengeleyebilir.
Bugün profesyonel futbolu perişan edenler, sentetik kişilik sahibi olanlardır.
Dışarıdan bakınca bunlar adaletli gibi görünürler ama yakından incelendiklerinde vicdan sahibi olmadıkları hemen görülür.
Atletizm sporseverleri ancak doğal kişiliğe sahip olanlarla etkileyebilir.
Yani hem adalet hem vicdan sahibi olanlarla…
Atletizmin öne çıkaracağı kişiler sporseverlere olumlu enerji verebilmelidir.
İstanbul Maratonuna neden on binler katılırken, Atatürk Yarışına ve Samsun Maratonuna birkaç bin kişi katılıyor, bu soruya açık ve anlaşılır cevap vermemiz gerekir.
Yıllarca İstanbul Maratonu, Avrasya Maratonu ismiyle yapılırdı ve tüm sorumluluk Atletizm Federasyonu’na aitti.
Daha sonra federasyonun yanına bir sponsor eklenince, toplumsal katılım ve başarı ivmelenmeye başladı.
Son yıllarda ise İstanbul Büyükşehir Belediyesi de destek vermeye başlayınca günümüzdeki halini aldı.
Atatürk Yarışı’nda da aynı durum olmalıdır.
Atletizm Federasyonu’nun yanına, Ankara Büyükşehir Belediyesi ve İş Bankası eklenmelidir.
Destekleri sembolik düzeyde kalmayıp, İstanbul Maratonu düzeyinde olmalıdır.
Ayrıca Atatürk Yarışı eski parkurunda koşulurken hem katılanlar için her türlü yaşam riski ortadan kaldırılmalı hem de trafik tıkanıklığına engel olmak için dört ayrı şey daha yapılmalıdır.
Sponsor olarak İş Bankası diyorum, çünkü bu bankanın kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’tür.
İstanbul Maratonu’nda yabancı sponsor ciddi destek verirken, İş Bankası Atatürk Yarışı için aynı desteği, hatta fazlasını vermelidir.
Aksini düşünmek bile istemiyor insan.
Cahil kişi tarihi esere taş yığını olarak bakar.
Eğitimli kişi de tarihi eser olarak bakar.
Yabancı sponsor İstanbul Maratonu’na tarihi eser olarak baktığını defalarca gösterdi.
İş Bankası da Atatürk yarışına tarihi eser olarak mı yoksa taş yığını olarak mı bakacak, bunu gelecek yıllarda yapılacak Atatürk Yarışları’na sunacağı katkıdan göreceğiz.
En az yabancı sponsor düzeyinde katkı sunmasını inşallah umuyoruz.
Samsun Maratonu yıllar önce Ankara’da yapılırdı.
İsmail Akçay ve Hüseyin Aktaş’ın başarıları gazetelerde geniş yer alırdı.
Şimdi Samsun’da aynı performansı göremiyoruz.
Samsun 19 Mayıs Maratonunu Atletizm Federasyonu’nun yanı sıra Samsun Büyükşehir Belediyesi ve bir sponsor İstanbul Maratonu düzeyine çıkarabilir.
Çünkü Samsun buna hazır ama hazır olduğunu göremiyoruz.
Samsunlu sporseverler profesyonel futbol kirliliğine sırtlarını dönmüşler.
Yeni stadyuma rağmen ilgi göstermiyorlar.
İstanbul Maratonu düzeyinde yapılacak 19 Mayıs Maratonuna hemen ilgi gösterecekleri muhakkak ama Atatürk Yarışı için yapılması gerekenler, 19 Mayıs Maratonu için de yapılmalı.
Geçen yine kırmızı ışıkta beklerken, yanıma içinde dört genç bulunan bir araba geldi.
Camları açık, ağızlarında sigara, yüksek sesle müzik dinliyorlar, bu arada oturdukları yerde şıkıdım şıkıdım oynuyor, gerdan kırıyorlar.
Onları oynatan müzik şu:
”Lira yolla lira yolla, yollayamazsan Euro yolla” ile kendilerinden geçiyorlar.
Atatürk Yarışı 19 Mayıs Maratonu ve İstanbul Maratonu için eğitimli sporseverleri kazanıp, yarışa getirmenin yolu başka lira yolla, Euro yollayla arabanın içinde göbek atanları yarışta koşturmanın yolu başka.
Onlara arabanı değil kendini koştur diyebilmeliyiz.
Olimpiyat yılındayız.
Bu işlerle nasıl ilgilenilecek diyerek kestirip atamayız.
Olimpiyat kafilesini bir grup takip eder.
Atatürk Yarışını başkası, 19 Mayıs Maratonunu daha başkası, İstanbul Maratonunu da var olan grup takip eder.
Sporseverler şu anda kendilerine gelen ciddi bir daveti görünce yerde 200 lira görmüş gibi oluyorlar.
Göremeyince de sabah otobüs durağında titreyerek bekleyen gibi oluyorlar.
Milyonlarca sporseveri duvarları yıkarak atletizm gönüllüsü haline dönüştürmek, bilgi ister, emek ister, her şeyden önce sabır ister.
ARTUN TALAY