Sanırım Fenerbahçe kadar bireysel hatalardan gol yiyen takım sayısı Avrupa’da çok az. Böyle devam ederse dünya futbol tarihinde de rekor kıracak gibi milyonların umut bağladığı sarı- lacivertli takım.
Son olarak iç sahada Gençlerbirliği maçında aynı hatalardan yenilen iki gol artık olumsuz tablonun masaya yatırılıp, kalıcı çözüm bulunması gerektiğini ortaya koydu. Fenerbahçe Spor Toto Süper Lig’de bugüne dek oynadığı 20 maçta kalesinde 24 gol görürken, bunlardan 11’i kademe hatası ya da kendi oyuncularının karşıtlarına pas armağanı olarak gerçekleşti.
Sakatlıklardan ötürü kendi bölgelerinin dışında sahada yer alan oyuncuların yerini yadırgamasından, konsantrasyon eksikliğinden, ya da başka nedenlerden de olsa Fenerbahçe gibi üst düzey takımın bireysel hatalardan kaynaklı 12 gol yemesi savunulamaz. Öne sürülen gerekçeler ayıbın üstünü örtmez.
Salt Süper Lig’de değil, anlaşılmaz bu yanlışın bedelini Avrupa Ligi’nde sıradan bir takım olan Vardar’a elenerek ödedi. Yani, teknik direktör Aykut Kocaman’ın yakındığı, sürekli dile getirdiği gibi şampiyonluk peşinde koşan Fenerbahçe, bireysel hatalardan ötürü kalesinde 12 gol gördü. Bireysel hatalar adeta kabus olarak çöreklendi takımın başına. Deyim yerindeyse, oyuncularının aymazlığından kendi ayağına kurşun sıkan takım niteliğine büründü Fenerbahçe.
Oysa o hataları gerçekleştiren oyuncuların her biri kariyerini kanıtlamış, Avrupa düzeyine yükselmiş futbolcular. Tek tek irdelendiğinde hiç de o bireysel yanlışı yapması beklenemez onlardan. Ama ortada 12 gol gibi acı bir gerçek var. Sarı- lacivertliler bireysel hatalardan ötürü önce Vardar’a elendi. Ardından Spor Toto Süper Lig’de sırasıyla Göztepe, Trabzonspor, Başakşehir, Kayseri, Osmanlı, Konya ve son Gençlerbirliği maçlarında kalesinde gördüğü 11 golden ötürü toplamda 15 puan yitirdi.
Yitirilen bu puanların üçte ikisi kazanılsaydı, bugün açık ara zirvede olacaktı.
Fenerbahçeli oyuncuların anlaşılmaz hataları, takımı Avrupa’da farklı bir konuma soktu. Avrupa’nın 5 liginde Fenerbahçe, bireysel hatalar sonucu en çok gol yiyen takım. Bu unvan hiç de yakışmıyor sarı-lacivertli takıma. Fenerbahçe’yi takip eden İngiltere Premier Lig’in güçlü takımı, Mesut Özdil’in top koşturduğu Arsenal, 26 maçta kalesinde gördüğü 35 golün 9’u oyuncularının hataları sonucu oluştu. Yine bir başka İngiliz takımı Southampton’ın 28 maçta yediği 38 golün 8’i bireysel hatalardan kaynaklandı. İspanyol ekibi Real Betis de çok çekti kendi oyuncularından.
Fenerbahçe’nin başına kabus gibi çöreklenen bireysel hatalar takıma şampiyonluk yolunda ağır hasar vermenin yanında, alışkanlık haline geldi. Düşünebiliyor musunuz, yenilen toplam 24 golün 11’i ya kaleci hatası, ya da savunma oyuncularının vurdumduymaz demek ağır olur ancak, oyuna adapte olamamasından oluştu.
Şampiyonluğa oynayan, üst düzey oyunculardan kurulu bir takımın bu yanlışları, hele hele üst üste yapmaları mesleklerine yakışmadığı gibi taraftarı oldukça üzüyor. Siz böyle basit hataları yapar, puanları yitirir, şampiyonluk umudu her geçen gün azalırken taraftarın tribüne neden gelmediğini niye sorgularsınız. Durum net şekilde ortada.
Tabii, bu hataları yok edecek, en aza indirecek kişi de bu konuda en sakatlıkların belini bükmesi, mali sorunlardan ötürü devre arasında yeni oyuncuların takıma katılamaması savunma aracı olabilir. Ancak, bu denli hata da üst üste yapılmaz sanırım. Teknik direktörün görevi haklı olarak yakınsa da kabusu, sorunu ortadan kaldırmaktır. Yoksa, her maçtan sonra rutinleşen sorunu dile getirmeye devam ederseniz, taraftarın size ve oyunculara olan güveni azalmaya başlar.
Her hafta beklenmedik sonuçların alındığı, zirvedeki Başakşehir ile az da olsa yedinci sıradaki Göztepe’nin şampiyonluk peşinde koştuğu Süper Lig’de hatalara artık yer yok. Çünkü ligin boyu giderek kısalıyor. Kalan 14 maçta en az hata yapan takımın ipi göğüslemesi kuvvetle muhtemel.
Ha hata yapılmaz mı?
Elbette yapılır.
Ancak Fenerbahçeli yıldız oyuncuların yaptığı kadar da değil. Neyse, Süper Lig’de heyecanı ve temposu yüksek maçlara tanık oluyoruz. Sezon sonu yaklaştıkça daha da keyif verecek kıran kırana geçen maçlar. Şampiyonluk kadar düşmeme uğraşındaki takımların mücadeleleri de oldukça heyecan katıyor Spor Toto Süper Lig’e.
Baksanıza geçtiğimiz hafta oynan maçlardaki sürpriz sonuçlara.
Demem o ki, daha çok umulmadık sonuçlar alınır bu ligde. Tabii bundan da futbol tutkunları keyif alıyor.