Kamuoyu, Muhteşem Yüzyıl isimli televizyon dizisinde Kanuni Sultan Süleyman ile Matrakçı Nasuh arasında geçtiği tasvir edilen dövüş sahnelerinden sonra haberdar oldu matrak’tan .Oysa matrak denilen “Osmanlı Cenk Sanatı”, günümüzde pek az bilinmesine karşın 16. yüzyılda, Kanuni Sultan Süleyman döneminden itibaren orduda askerlerin savaşa hazır ve zinde tutulması için icra edilen bir spordu. Nasuh tarafından icat edilen “MATRAK” günümüzde ise bu spora gönül vermiş Efkan Çalış tarafından yaşatılmaya çalışılıyor.
MATRAKÇI NASUH RÖNESANS ADAMIYDI
Sanat tarihçisi Prof. Dr. Nurhan Atasoy, “Matrak” sporunun mucidi Nasuh’un, döneminde yaşayan İtalyanlar tarafından “Rönesans” adamı olarak tanındığını belirtiyor.Marmara Belediyeler Birliği tarafından düzenlenen “Matrakçı Nasuh’un Gözüyle 16. Yüzyılda İstanbul” konulu konferansa katılan Sanat tarihçisi Prof. Dr. Nurhan Atasoy, 16. yüzyılda yaşayan minyatür sanatçısı Matrakçı Nasuh’un, çok önemli ve dünya çapında bir kişi, yazar, silahşor, tarihçi, matematikçi, nakkaş ve hattat olduğunu kaydetti.
EFKAN ÇALIŞ İÇİN YAŞAM BİÇİMİ
Matrak sporunu günümüzde yeniden canlandıran ise kelimenin tam anlamıyla bu işe gönül vermiş Efkan Çalış.“Dünya Matrak Derneği’nde 2001 yılında başlatılan çalışmalarla unutulan Selçuklu ve Osmanlı spor talimlerinin araştırıldığını ifade eden Efkan Çalış, tarihi, kültürel araştırmalar ve teknik çalışmalarla yeniden gün yüzüne çıkarılan matrak sporunun, spor otoritelerince Türkiye’nin milli sporu olarak kabul edildiğini” dile getirdi. Matrak sporunun yeniden hayata kavuşturulması sürecinde akademisyenlerden büyük destek aldıklarını kaydeden Çalış, “Gazi Üniversitesi, Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi ve Kırıkkale Üniversitelerinden akademisyenler destek aldık. Matrak Oyunu (Matrak Kalkan, Çift Matrak, Kılıç Kalkan, Kılıç, At Üzerinde Matrak,) Tomak Oyunu, Cenk Oyunu (Küreş, Muşt Zen, Leked Kup) ve Tulum Oyunu gibi unutulan Türk Spor sanatları gün ışığına çıkarıldı” diye konuştu.Çalış, “Engelli insanlara yönelik olarak yapılan saha çalışmaları sonucunda Özel Eğitim ve Rehabilitasyon Kurumları ve Engelli Dernekleri Federasyonu ile yapılan çalışmalarla Tekerlekli Sandalye Üzerinde Matrak oyunu, Görme Engelliler Matrak oyunu, Zihinsel Engelliler Matrak oyunu eğitim metotları da oluşturuldu” dedi.
KAMUS-İ TÜRKİ’DE YER ALIYOR
Türkçe sözlük Kamus-i Türki’de de matrak sporundan bahsedildiğini belirten Çalış, şunları söyledi:“Matrak oyunu Osmanlı İmparatorluğu’nda Osmanlı Padişahları, Şehzadeler, Sipahiler ve Yeniçeriler tarafından Cenk Sanatı talimi ve spor olarak yapılmıştır. Türkçe sözlük Kamus-ı Türki’de matrak dövmeli şiş, matrakçı ise dövmeli şişle kılıç talimi yaptıran eğitmen olarak tanımlanmıştır.Matrak, Arapça kökenli bir söz olan “değnek, sopa” anlamına gelen “Mitrak” kelimesinden gelmektedir. Matrak oyunu Türk kılıcı, Yatağan kılıcı ve Osmanlı kılıçlarının eğitim ve teknik yapılarını içermektedir. Matrak, bugün olimpik olarak yapılan diğer kılıç sporlarından yüzyıllar önce gelişimini tamamlayarak Osmanlı’da yapılmış bir askeri spor talimidir. Tekrar hayat geçirilerek spor olarak kural ve kaidesi belirlenen matrak, sağ elde içi yumuşak malzeme ile sarılı dışında deri olan sopa ile oynanır. Sporcular ayrıca kendilerini korumak için sol elde kalkan görevi yapan yumuşak bir yastık ve kafaya gelen darbelerden korunmak için miğfer giyerler.Bu oyunun birçok çeşidi vardır. Oyunun birinci şeklinde rakipler karşılıklı selam verip “Benimle cenk meydanına çıktığın için teşekkür ederim” dedikten sonra hakemin “cenk” komutu ile rakibin kafasına matrak sopası ile dokunmaya çalışırlar, Oyunda sert vurmak yasak olup en çok kafaya dokunan kazanır. Oyun 2’şer dakikalık setlerle oynanır ve iki oyunu alan sporcu kazanır. Oyun sonunda sporcular tarihte olduğu gibi “Kasıtlı ve kasıtsız hatalarımdan dolayı özür dilerim” derler.”
GÜNÜMÜZDE MATRAK FAALİYETLERİ
Efkan Çalış, büyük ilgi toplayan matrak sporunun kurumsallaşması bakımından sorunlar yaşandığını belirterek şunları söyledi:‘’Günümüzde, matrak sporu 1 Ağustos 2009 tarihinde Herkes İçin Spor Federasyonu çalışmalarına, Kastamonu Abana Herkes İçin Spor Festivali’nde dahil olmuştur. Matrak 15 Haziran 2010 tarihinde Gençlik ve Spor Bakanlığı Merkez Danışma Kurulu kararı ile Türkiye Geleneksel Spor Dalları Federasyonu’na resmen bağlanmıştır. Matrak sporunun gelişim sürecinde Türk halkına ve dünyaya duyurulması ve tanıtılması adına tüm faaliyetler Dünya Matrak Derneği önderliğinde kurucu Efkan Çalış’ın girişimleri ile yapılmıştır. Türkiye genelinde yapılan Herkes İçin Spor festival ve şenliklerinde matrak büyük beğeni toplamıştır. 2010 yılında Antalya Kemer’de düzenlenen Herkes İçin Spor ve Spor Turizmi Kongresi’nde matrak bir Türk sporu olarak dünya spor literatürüne girmiştir.2012 yılında Litvanya’da 60 ülkenin katıldığı Geleneksel Sporlar Festivali’nde, Herkes İçin Spor Federasyonu’nun desteği ile matrak Türkiye’nin spor markası olarak tanıtılmıştır. 2009 Ekim ayında Gazi Üniversitesi’nde yapılan Birinci Matrak Çalıştayı ile bilim dünyasına duyurulmuştur.Almanya, (Avrupa Gençlik Çalıştayı-Köln, 2012), Rusya (Matrak Rusya Teknik Semineri-S. Petersburg, 2012-2013) ve Litvanya (TAFİSA Dünya Geleneksel Spor Oyunları-Siauliai, 2012), Bosna Hersek Matrakçı Nasuh Minyatür sergisi ve Matrak Çalıştayı (Saraybosna ve Mostar, 2015) faaliyetleri ile Türk kültürü ve matrak sporu tanıtılmış, Türkiye temsil edilmiştir.Şu an itibari ile mevcut bürokratik engeller sebebi ile çalışmaların ve sporun gelişiminin yavaşladığı, Gençlik ve Spor Bakanlığı’nın bu sporun geleceğine dair verdiği kararı bir an önce yürürlüğe koyması, matrak sporunun gelişimi ve tüm dünyada yayılması için bu spora gönül verenlere diğer sporlarda olduğu gibi, tesis, istihdam, malzeme sağlanması ve Türkiye Matrak Federasyonu’nun bir an önce kurulması gerekmektedir. Milli kılıç ve mücadele sporumuz olan matrak’ın gelecek nesillere aktarılması, bir daha unutulmaması ve tüm dünyada yaygınlaşması için çalışmak hepimizin görevi olup bu görevin ifa edilmesi için devlet desteğine ihtiyaç vardır.”Efkan Çalış, 2015 yılında “Osmanlı Cenk Sanatı Matrak” adında bir kitap yayınlamış ve bu sporun tüm bilinmeyen yönlerini kitabında tarihi ve akademik referansları ile birlikte sunmuş.