Naim Süleymanoğlu bize geldi, biz ne yaptık?
Nadya Komanaci Amerika Birleşik Devletlerine gitti ,onlar ne yaptılar?
Naim Süleymanoğlu Bulgaristan’dan bize geldi. Türkiye’yi madalyadan madalyaya, şampiyonluktan şampiyonluğa taşıdı. Time dergisine kapak oldu. Onun anısına film çekildi. Naim’i yeni kuşaklarda tanıdı ve taktir etti.
Naim sporu bıraktıktan sonra biz ondan yararlanabildik mi?
Hayır.
Nadya Komanaci, Romanya’nın Avrupa, Dünya, Olimpiyat şampiyonu sporcusu idi. Madalyaları Romanya için topladı. Hem dünyada hem de ülkesinde çok sevildi. Çok taktir edildi. Sonra Amerika’ya gitti. Ondan antrenörler, cimnastik okul koçları, beden eğitimi öğretmenleri yetiştirmesi istendi.
O da Amerika için bir çok cimnastik antrenörü yetiştirdi. Okullarda beden eğitimi öğretmenlerine ne yapılacağını öğretti. Bugün ise Paris olimpiyatlarında madalya alan herkesin ne kadar alkışlandığını gördük. Onların öğretmenlerini, antrenörlerini yetiştiren Nadya Komanaci idi.
Bizim bundan ders çıkartmak için şunu yapmamız lazım… Güreşte Taha Akyol’u, halter de Halil Mutlu’yu, atletizmde Ramil’i, Capello’yu Amerika’nın Nadya Komanaci’yi değerlendirdiği gibi değerlendirmemiz lazım.
Listeye daha çok sporcumuz da eklenebilir.
Ayrıca Ankara’daki Atletizm sahasının yıkılmış olmasının bedeli çok ağır oldu. Olimpiyat oyunlarında bir çok madalya kaybetmemize neden oldu. Atletizm sahasına gelen birçok olimpiyat sporcusunun performansında düşüş oldu.
Yapılması gerekenleri diğer ülkeler yaptıklarından sonuç alıyorlar. Biz yapmadığımızdan sonuç alamıyoruz.
Kadın federasyon başkanlarının sayısının artması, sporumuzun ilerlemesine olumlu katkı sunacaktır. Yeter ki onlara saygısızlık yapılmasın. Onları cesaretlendirmek ilk adım olacaktır. Sözlerimi Coco Chanel’in bir sözü ile bitirmek istiyorum..
“Cesareti olmayanın hep bir bahanesi vardır.”
ARTUN TALAY