Yeni sezonun başlamasına az bir zaman kalmasına rağmen coronavirüs maalesef futbolu (futbolumuzu) olumsuz etkilemeye devam edecek gibi görünüyor.
Ülkemizde ve dünyada sonbahar mevsimi ile coronavirüs kısıtlamaları tekrardan uygulamaya geçirilmiş durumdadır.
Yeni sezon kısıtlamaları taraftarlar içinde geçerli olacak ve ilk yarı müsabakaları seyircisiz oynanacaktır.
Seyircisiz oynanacak maçlarda futbolcuların özellikle iç sahalarında motivasyon eksikliği yaşayacakları ve televizyondan izleyen taraftarlar için de aynı şeyin söz konusu olabileceğinden bahsedebiliriz.
Ligin ikinci devresi ise coronavirüs yayılım sıklığına bağlı olarak stat kapasitesinin en fazla yarısının dolu olacağı şekilde planlanabilir.
Yine bunlara ilaveten kulüplerin gelir kapsamında finansal kayıp yaşayacağı (yaşadığı) da bilinen bir gerçek.
Coronavirüs sonrası yaşanan ekonomik kriz nedeniyle yüksek bonservis bedelli transferler yapılamayacak ve futbolcuların bonservis bedelleri ciddi oranlarda düşecektir.
Ekonomik döngünün dışında diğer bir konu ise; takımların (ki özellikle süper lig altı liglerin) hazırlık dönemlerinde coronavirüs bulaş riskinden ötürü hazırlık maçları oynayamamalarıdır.
Bir çok takım kendi takımı test etmeden, eksilerini, artılarını değerlendiremeden, hazırlık maçları oynayamadan lige başlayacaklardır.
Maç eksiği olan futbolcuların sakatlanma risklerinin de yüksek olduğunu belirtmek isterim. Bu olumsuzlukların yansımaları özellikle ligin ilk maçlarında belirgin bir şekilde göze çarpacaktır.
Tüm bunlardan yola çıkarak; coronavirüs normal hayatta olumsuz etkilerini sergilemeye devam ederken, futbol için de durum farklı değildir.
Artık seyircisiz maçlara, seyir zevki düşük müsabakalara belli bir süre daha alışmak zorundayız. Umarım coronavirüs en kısa sürede hayatımızdan çıkar ve o eski özlenen, beklenen futbolumuza geri dönüş yaparız.
Prof. Dr. Hayrettin GÜMÜŞDAĞ