Ankaragücü, kazansa ligde artık formalite maçları oynayacağı Hatayspor maçını 2-1 kaybetti.
Hafta içinde Ankaragücü’nün iyi oynamasına karşın Tolga Ciğerci-Ertaç Özbir zincirleme hatasıyla kupada Beşiktaş’a elenmesi can sıkmıştı.
Hatayspor maçı öncesi moraller bozuk olsa da haftalardır sergilenen iyi futboldan dolayı Mersin’e özgüvenli olarak gidildi.
Kazanmak da gerekmiyordu, beraberlik bile yetecekti Ankaragücü’ne.
İlk yarı Ankaragücü’nün istediği şekilde ortada geçti.
Maçı en güçlü olduğu kenarlara taşıyan Başkent ekibi, Ali Sowe, Tasos, Alexis Philps ve Pedrinho ile bulduğu pozisyonları değerlendiremedi.
Ankaragücü’nün baskısı karşısında geriye çekilen Hatayspor, uzaktan şutlarla Ertaç Özbir’i zorlamaya çalıştı.
Ali Sowe’un pozisyonu net penaltıydı.
Yazsan konuşsan ne çıkar, kulüp bile hakkını aramaktan vazgeçmiş.
İkinci yarı eski Ankaragücü yardımcı antrenörü, çiçeği burnunda Hatayspor teknik direktörü Özhan Pulat’ın, Doğukan Sinik’i çıkarıp, Rui Pedro’yu oyuna alması maçın seyrini 180 derece değiştirdi.
İlk yarıda Stelios Kitsiou’nun sık sık atağa çıkması, bu sırada merkeze yanaşması, Tasos’un da geri gelmemesi sonucu Ankaragücü’nün sağ kanadında büyük boşluk oluşmuştu.
Özhan Pulat, ikinci yarıda oyun planını tamamen bu boşluk üzerine kurguladı.
Steliou Ktsiou’nun sık sık boşalttığı bölgeye Rui Pedro ve Fisayo Dele-Bashuri’yi sokup Ankaragücü’nün sağ kanadını adeta otobana çevirdi.
Dele-Bashuri’nin 54. dakikada Ertaç Özbir ile karşı karşıya kaldığı pozisyon, yaklaşan tehlikenin habercisiydi ama Emre Belözoğlu önlem almamakta direndi.
Sonrasında Stelious Kitsiou’nun kaptırdığı topu Görkem Sağlam, haftanın golü olabilecek güzellikle Ankaragücü ağları ile buluşturdu.
Ardından, Ankaragücü beraberlik için Hatayspor kalesine yüklense de defansın solu S.O.S vermeye devam etti.
Dele-Bashuri’nin direkten dönen, sonrasında Rui Pedro’nun iki kez daha Ankaragücü kalesini yokladığı pozisyonlarda Stelios Kitsiou, ancak pozisyon tamamlandığında kadrajda göründü.
Ankaragücü, beraberlik golünü aylardır kenarda unutulan Garry Rodrigues’in çabasıyla bulurken, çok geçmeden ikinci golü yedi.
Yenilen ikinci golde de Stelios Kitsiou yine yerinde yoktu, Rui Pedro rahat şekilde orta yaptı, bu orta oyuna 2 dakika önce giren Renat Dadashov’un golünde asist olarak kayıtlara geçti.
Ankaragücü bu maçı kaybettiyse, faturanın kesileceği tek kişi teknik direktör Emre Belözoğlu’dur.
Daha birkaç aylık teknik direktör Özhan Pulat, ilk yarıdaki hatasını görüp yaptığı oyun ve oyuncu değişiklikleri ile maçı çevirdi.
Oyuna aldığı 3 oyuncudan biri iki asist yaptı, diğer ikisi gol attı.
Emre Hoca, ikinci yarı boyunca olan biteni sadece seyretmekle yetindi.
Sadece panik oyuncu değişikliklerini yaptı.
Maç sonu konuşması yine manidardı.
“Yediremediğim çok fazla şey var da bunları konuşmanın şimdi zamanı değil” dedi.
Bir insanın kendine yediremediği şey ne olabilir?
Ya kendinden üsttekiler, yani yöneticilerin baskısına maruz kalıyordur, bir nedenden dolayı sesini çıkaramıyordur.
Ya da oyuncuları kasıtlı oynamıyordur, elinden bir şey gelmiyordur.
Benim aklıma başka bir şey gelmiyor.
İki durumda da sorunu çözecek kendisi.
Çözemiyorsa zorlamayacak, basacak istifayı gidecek, sorunu çözecek kişi gelecek.
Geçen hafta da “Oyuncuların çektiği sıkıntıları çok iyi biliyorum” diyerek, kaybedilen puanlara mazeret bulmaya çalışmıştı.
Hocam böyle kinayeli, imalı sözlerle herkesin kafasını karıştırmak doğru değil.
Konuşacaksan ya konuş her şeyi anlat ya da sonsuz kadar sus.
Kaybedilen puanların öncelikli sorumlusu sensin.
Sen çok hırslısın, bu yüzden her maç kart görüyorsun, bunu sürekli görüyoruz da aynı hırs, istek neden futbolcularda yok, anlayamıyoruz.
Dele-Bashuri’nin skoru 2-0’a getirebilecek pozisyonunu herkes özetlerde bir kez daha izlesin.
Uros Radakovic, senin kolunda kaptanlık pazubandı var ya!
Sen nasıl öyle, çalımı yiyince pozisyonu bırakıp “gol olursa olsun, bana ne!” anlamına gelecek el kol hareketleri yaparsın.
Sadece o mu?
O pozisyonda çok net görülüyor, Atakan Çankaya ve Ertaç Özbir dışında ceza sahasındaki herkes boş vermiş adeta.
Onların da yetenekleri bir yere kadar.
O pozisyon sezonun özeti adeta, aynı zamanda da hocanın içine sindiremediği şeyi büyük ölçüde anlatıyor.
Ankaragücü’nün yediği her son dakika golü kaosa yol açmıştır.
Pendikspor maçına kadar da kaos yaşanması muhtemeldir.
Eteklerdeki taşları bir an önce dökmek isteyenler var.
Özellikle yumruk olayından sonra kahraman ilan edilen Faruk Koca’nın bugüne kadar unutulan hataları artık sesli olarak dillendirilmeye başlandı.
Bunu yapanlar haksız da değil.
Ama bugüne kadar beklendi.
Bir hafta daha beklemek gerekmez mi?
Bu yenilgi, Başkent ekibini güçlü bir şekilde ligden düşme adayları arasına soktu.
Haftaya Pendikspor ile sezon finali var.
Kazanırsa ligde kalacak, kaybederse büyük ihtimal düşecek.
Beraberlik Pendik’i küme düşürür, Ankaragücü’nün çok da işine yaramaz.
Ya kazanacaksın ya kazanacaksın.
Öyle bir maç oynayacak Ankaragücü.
Sezonun hesaplaşmasını bu maç öncesi yapmak kime fayda sağlar?
Geçen sezon benzer bir final maçını deplasmanda Kayserispor ile oynamış, 1-0 kazanarak ligde kalmayı garantilemişti.
O maç öncesi birlik beraberlik sağlanmış, sonuç alınmıştı.
Maç kazanılsa da o deplasmanda taraftarın nasıl ölüp ölüp dirildiğini bugün gibi hatırlıyorum.
Yine benzer bir maça tanıklık edecek Eryaman Stadı.
Kalbi olan gelmesin derim.
METİNER ERDEM