Faruk Koca Özür Dilemelisin Bu Camiadan

Ankaragücü, neredeyse Milli maç havasında oynanan maçta Amed SF’yi 2-0 yendi.

4 yıl aradan sonra üst üste 3 maç kazanmayı başaran Başkent ekibi, Ümraniye ve Sakarya’dan istediği sonuçlar gelmeyince tarihinde ikinci kez 2. Lig’e düştü.

Bir Manisa FK maçındaki Ümraniyespor’un performansına bakıyorum, bir de Amed SF’nin Ankaragücü maçı performansına.  

Ümraniyespor boş kale yerine kaleciye nişanladığı, auta gönderdiği toplarla maçı kaybetti.

Amed SF ise Ali Kaan ve İsmail’in olağanüstü performansları olmasa daha ilk yarıda 2-0 öne geçebilirdi.

Belli ki Servet Çetin, Ankaragücü’nü düşüren teknik direktör olarak Amed taraftarının gönlünü almak istemiş.

Mustafa Kaplanlı Ankaragücü’nün, Türk Bayrağı ile sorunlu bu takıma bu fırsatı vermemesi az da olsa teselli oldu. 

Islak formalı, menemenli günlerde 2. Lig’e düşmek neyse de bir maça aptalca 20 bin dolar galibiyet primi ödendiği, paranın bu kadar bol olduğu bir sezonda küme düşmek yakışmadı Ankaragücü’ne.   

Herkesin kesin düştü dediği bir takımı alarak son maçın son saniyesine kadar bu camiayı ayakta tutan Mustafa Kaplan’ı alnından öpüyorum.

Bu performansla yeni sezonda da görev almayı sonuna kadar hakketti.

Bir tebrik de genç Miraç Şimşek’e, kaleciler Görkem ve Fatih’e.

Az biraz da disiplinsizliğine rağmen sezonun ikinci yarısında 9 gol, 2 asistlik performans gösteren Owusu’ya, bazı maçlarda yüreğini ortaya koyarak oynayan Osman’a.

Gerisinin isimlerini Allah bir daha Ankaragücü ile yan yana yazdırmasın.

Defolup gitsinler.

Sadece onlar mı defolup gitmeli?

En başta İsmail Mert Fırat.

Faruk Koca’nın gölgesinde seçim kazandı, sonra Faruk Koca’ya cephe alarak tüm yetkilerini önce Feridun Geçgel’e ardından Levent Onuk’a devretti.

Sezonu yeniden Faruk Koca’nın kanatları altına girerek tamamladı.

İyi adam olduğu, yüz milyonlar harcadığı söyleniyor.

Tabi hepsi borç olarak kulüp muhasebesinde kayıt altına alındı.

Ankaragücü son iki sezonda küme düşüyorsa hep “iyi adamlar” yüzünden düşüyor.

Faruk Koca iyi adam, İsmail Mert Fırat iyi adam, Feridun Geçgel iyi adam, Levent Onuk iyi adam.

Hepsinin ortak özelliği futbol akıllarının olmaması.

Allah bir daha Ankaragücü’ne iş bilmez iyi adam başkanlar, yöneticiler, sportif direktörler, teknik direktörler göstermesin.

İş bilsinler de tek kötü adam olsunlar.

Yine itiraz edecektir ama bu yıl da turpun büyüğü, küme düşmenin bir numaralı sorumlusu Faruk Koca oldu. 

Takımı play off potası yakınında teslim aldı, Emre Yıldız’ın sportif direktörlüğe getirilmesine sessiz kaldı, üstüne üstlük önce Kemal Özdeş, sonra Mustafa Dalcı, en sonunda da Mesut Bakkal tercihleriyle takımı düşürdü.

Geçmiş sezonların bahanesi belki vardı ama bu sezonun tek ama tek sorumlusu Faruk Koca’dır.

Takım küme düştü, mutlaka şu an yine birilerini suçluyordur.

Yakında konuşmaya başlar.

Faruk Koca, Allah için bir kez olsun başkalarını suçlama da çık özür dile bu camiadan.

Bir daha kuklaların aracılığıyla kulübü yönetmeyeceğine söz ver.

Senin ve İsmail Mert Fırat’ın alacaklarını yeni yönetime pranga yapmayacağını açıkla.

Kulübün sahibi gibi davranmaktan vazgeçtiğini göster.

Biliyorum bunların hiçbirini yapmazsın, üç gün köşene çekilir, sonra kendine yeni bir kukla aramaya başlarsın.

Pekâlâ size iki soru.

115 yıllık bu kulüp Faruk Koca’dan gelecek paraya muhtaç mı?

Faruk Koca olmadan bu camianın kendine futbol aklı olan bir  başkan bulması çok mu zor?

Bence Ankaragücü ne Faruk Koca’dan gelecek paraya muhtaç ne de onun kuklası olacak başkanlara. 

Nasıl Metin Akyüz tek başına Mehmet Yiğiner gibi bir ismi buldu getirdiyse, nasıl Bursaspor şimdiden efsane olmaya başlayan henüz 39 yaşındaki Enes Çelik’i bulduysa bu camia aradığı başkanı bulur.

Böyle bir başkan ortaya çıkarsa para da bir şekilde bulunur.

Ankaragücü Anka kuşu gibi yeniden küllerinden doğar.

İkna edilirse Mehmet Yiğiner’e yeniden bu şans verilmelidir.

İkna edilemezse, Bursaspor gibi kendi bünyesinden bir başkan çıkarmalı.

Kolay değil, köy kasaba gezerek başkanlık yapmak.

Ancak başardın mı Enes Çelik gibi genç yaşta bir anda yüzbinlerin, milyonların gözbebeği, yaşayan efsanesi olursun.

Yeni başkanın ilk önceliği herkesi kucaklayan bir yönetim kurmak olmalı.

Bu yönetimde mutlaka Ankaragücü’nün parlayan yıldızları Bağımsız Delegeler olmalı.

Ankaragücü’nde görevde olduğu sürede mali disiplini sağlamak için büyük emek harcayan Hakan Bilgin, belki başkan, belki yönetici olarak mutlaka göreve davet edilmeli.

Mehmet Yiğiner kendisi görevi kabul etmezse mutlaka bu yönetime ekibinden birilerini vermeli.

Hüseyin Aytekin gibi bir iletişim uzmanı ekibin parçası olmalı.

Camiada karşılığı olan Ali İhsan Mutlu yönetimde yer almalı.

Tarık Üstün ya da eski futbolculardan biri yönetici veya profesyonel olarak mutlaka görev almalı.

Mansur Yavaş’ın bu camiaya abartılı vaatleri oldu, Şampiyonlar Ligi sözü verdi.

Biz ondan sadece TFF 2. Lig şampiyonluğu istiyoruz.

Bu sezon mali konularda hiç katkısı olmadı.

Böyle bir yönetim oluşturulur da mali yönden destek olmazsa artık o sarı lacivert atkıyı da boynundan çıkarsın.

Örneğin, yeni yönetimin elini kolunu bağlayan transfer yasaklarını kaldırma görevini üstlensin.

Mansur Başkan bu sefer sadece dışarıdan destek vermekle kalmasın, kulübe yapacağı katkıyı takip edecek birini yönetimde görevlendirsin.

Şu an Ankaragücü darmadağınık durumda.

Ancak enseyi karartmayalım.

Kongreye iki haftalık süre var.

Bu sürede böyle bir ekibi kuran başkan camiayı birleştirir.

Bu ekiple transferde hata neredeyse sıfıra iner.

Bu ekip mali yönden güçlü 8-10 iş insanı ile desteklenirse, Ankaragücü küllerinden yeniden doğar.

Zor mu 115 yıllık kulüpte Faruk Koca kamburundan kurtulup böyle bir yönetim oluşturmak?

Bugün ismi başkanlık için geçen, kukla rolünü reddedecek herkes bunu başarabilir.

Ankaragücü efsanesi olmaya aday bu kişi ortaya çıkar delegeler hala bir kuklada ısrar ederse Ankaragücü bu kez gerçekten amatöre kadar gider. 

METİNER ERDEM