Bir bilinmeze doğru yürüyor Galatasaray. En kötüsü de, bu durum teşhis ve tedavi edilemeyecek düzeyde, bilinmezlik seviyesinde. İyi veya kötü ayrımı yapmak konumunda değil Galatasaraylılar. Riva ve Florya’yı da elden çıkarmanın çökmüş mali yapıyı onaramayacağı açığa çıktı.
Bir amatör kulübü bile yönetecek vizyon ve duruş becerisine sahip olamayan bir başkan, devamında iyi niyetli ama deneyimsiz yönetici kadrosu ile Galatasaray gayya kuyusunda artık debelenmeye başladı. Buna karşın sabırsız ve tahammülsüz bir taraftar oluşumunun baskısı yönetime hata üstüne hata yaptırmaya başladı.
Futbol takımının ligi ikinci bitirmesinin imkansızlığı sonrasında hedefsizlik, Galatasaray’daki tonla iç çekişmeyi hatta kansere dönüşmüş bir yapıyı gün yüzüne çıkardı. Galatasaray 3 sene üst üste Şampiyonlar Ligi gelirini kasasına koyarken bile bütçesini milyonlarla zararla kapadı. Gelecek sene de bu gelirden mahrum kalacak. Tribün ve kombine geliri dibe vurmuş durumda. Sponsorluk gelirleri istikrarlı bir halde azalıyor. Taraftar başkan ve yönetime lanet ediyor, sportif ürün almıyor. Zarar ziyan dört bir yandan Galatasaray’ı kuşatmış durumda. Tüm bunlara karşın flaş transfer haberleri ve Balotelli balonu gibi uyduruk transfer senaryoları ile gelecek sezonun hazırlıkları yürütülüyor.
Özetle durum kötü değil, kötünün ötesinde belirsizliğe koşuyor. Vaziyet ne kadar kötü olursa olsun doğru teşhis konulabilirse, bu çöküntü gelecek sezon değil ama 2-3 yıl sonrası için toparlanacak hale gelebilir. Ne var ki Dursun Özbek kredisinin tükendiğinin farkında ve yine günü kurtarma, gelecek sezonu toparlama hayalinde. Becermesi imkansız. Futbolcuları karşısına alıp 25’inizi de kapının önüne koyarım demek, sadece komiklikle açıklanabilir. Bu mali yapı ile sadece doğru birkaç hamle ile futbol takımını bu sefil görüntüsünden kurtarabilirsiniz. Bir sezonda her şeyi düzeltmek mümkün değil. Örnek; Fikret Orman Yönetimi, bugünkü Beşiktaş’ı taş üstüne taş koyarak 3 yıl süresince bu hale getirebildi.
Dursun Özbek yine kulübü alt üst edecek transfer hamleleri ile sözde Riva projesinden gelen paradan fazlasını harcamamalı. Eğer inat ederse, gelecek sezon kendi stadına gelemeyen bir başkanın haberlerine konu edilecek. Artık kendini değil Galatasaray’ı düşünme vakti. Yıllarca kulübün kapısına uğramamış, maçlara gitmemiş zengin bir adamken, 8 aylık yöneticilik sonrasında Galatasaray’a başkan yapıldı. Kulübe aktardığı paranın 120 milyona ulaştığı söyleniyor. Özbek giderse gelecek başkan ve yönetimin bu baskıyı da göğüslemesi zorunlu hale geldi.
Galatasaraylılar asıl anlamamız gereken şu ki; Özbek gittikten sonra gelecek yönetimden de mucize beklemeyin. Tarihin en güçlü yönetimi de gelse, bu koşullarda futbol takımının bu hastalıklı halini, Temmuz ve Şubat transfer dönemlerinde onaramaz. Sabırlı olunmaz ise Galatasaray, bilinmeze çaresizce koşusunu sürdürmek zorunda kalacak.