Cihat Arslan ile yolların ayrılmasının ardından Ankaragücü’nün yeni teknik direktörü Kayseri doğumlu, futbol kariyerinin tamamı Almanya’da sıradan takımlarda geçmiş Kenan Koçak oldu.
Ankaragücü’nün son yıllarda kaderini Kayserililer belirler hale geldi.
Kayserili Emre Yıldız’ın sportif direktör olmasının ardından Ankaragücü’nün yardımcı antrenör ekibinin büyük çoğunluğunun Kayserili olması dikkati çekiyordu.
Emre Yıldız Ankaragücü’nden ayrılınca yerine sportif direktör olarak yine Kayserili Seyit İçgül getirildi.
Liyakat yerine hemşehricilik anlayışı Seyit İçgül döneminde de devam etti.
Yardımcı antrenör kadrosuna kariyeri sıradan takımlarda geçmiş Kayserili Kemal Dulda getirildi.
Diğer yardımcı antrenörlere bakıldığında onların da Şanlıurfaspor geçmişi dikkati çekiyor.
Anlaşılan Futbol Şube Sorumlusu Feridun Geçgel ile Sportif Direktör Seyit İçgül, Ankaragücü kadrolarını paylaşmışlar.
İkilinin son icraatları da Cihat Arslan’ı gönderir göndermez teknik direktör koltuğuna bir Kayseriliyi getirmek oldu.
Bir haftadır Antalya’daydım.
Ama gözüm kulağım Ankara’da, Ankaragücü’ndeydi.
Ömer Erdoğan’ın teknik direktörlük koltuğuna oturmasına neredeyse kesin gözüyle bakıyordum.
Cihat Arslan fiyaskosunun üzerine yeni teknik direktörü belirleme görevini önce başkanvekili Levent Onuk üstlendi.
Levent Onuk’un listesinde tek bir isim vardı o da Ömer Erdoğan’dı.
Ankaragücü’nün kayıp Başkanı İsmail Mert Fırat da Levent Onuk’tan yana tavır koymuş, yeni teknik direktörün Ömer Erdoğan olması konusunda karar kılmışlardı.
Yönetim Kurulu’nda da Ömer Erdoğan’ı destekleyenler çoğunluktaydı.
Ancak evdeki hesap çarşıya uymadı.
Ömer Erdoğan, kaos ortamının hâkim olduğu, 4’e, 5’e bölünmüş, her kafadan bir ses çıkan Ankaragücü yönetimi ile çalışmak istemedi.
İsmail Mert Fırat ve Levent Onuk, hocayı ikna edemeyince Ömer Erdoğan’ın çok yüksek paralar istediği söylentisini yaydılar.
Bir bakıma, başarısızlıklarını Ömer Erdoğan’ı itibarsızlaştırarak örtbas etmeye çalıştılar.
Eski partnerim Tuna Yılmaz, dün hiçbir gazetecinin ulaşamadığı Ömer Erdoğan ile görüştü.
Bu başarılı haberciliğinin sonucunda Ömer Hoca’nın parayı hiçbir şekilde konuşmadığını, Ankaragücü’nün bu kaotik ortamında çalışmak istemediği için teklifi reddettiği gerçeğini ortaya çıkardı.
Tuna Yılmaz’ı bu başarısından dolayı kutluyorum.
İsmail Mert Fırat ve Levent Onuk, listelerinde alternatif bir isim de olmayınca yeni teknik direktör bulma işini zorunluluktan Feridun Geçgel-Seyit İçgül ikilisine devretti.
Sonuçta, muhteşem (!) bir kariyere sahip Kayserili Kenan Koçak’ta karar kılındı.
Aslında onların Kenan Koçak ile daha Cihat Arslan görevdeyken anlaştıkları da söyleniyor ama bu teyidi zor bir bilgi.
Teyidi zor bir bilgi de Feridun Geçgel’in nasıl oluyor da Başkan İsmail Mert Fırat’tan dahi fazla güce sahip olduğu.
Söylentilere göre Feridun Geçgel, Ankaragücü’nün kasasına cebinden 50 milyon TL sokmuş.
50 milyon TL daha verme konusunda da söz vermiş.
Söz vermesine vermiş de ne zaman kararlarına itiraz eden olsa, ikinci 50 milyon TL’yi vermekten vazgeçtiğini söylüyormuş.
“Tarihin en güçsüz yönetimi” de 50 milyon TL için olan bitenler karşısında sessiz kalıyormuş.
Dediğim gibi bunlar aslında kulübe çok yakın bir değil, birkaç kişiden aldığım ancak teyit edemediğim bilgiler.
Teyit etmediğim bilgileri çok nadir yazarım.
Ancak, son gelişmeler, Feridun Geçgel’in kimseyi kale almayan tavırları, bu bilgilerin doğru olduğuna inanmamı sağladı, bu yüzden de yazmaya karar verdim.
Olursa bu konuda bir açıklaması, onu da yayınlarım.
Tarihin en güçsüz yönetimi demişken, bir parantez açayım, gazeteci Kemal Çeliker’den duyduğum bir olayı anlatayım.
Bir otobüs dolusu taraftar, Karagümrük maçı için İstanbul’a gitmiş.
Ancak, passoliglerine yönetim tarafından bedava bilet yüklenmediği için maça giremeden dönmüşler.
Koskoca Ankaragücü yönetimi, sadece bir otobüsten oluşan taraftara bilet yükleyemez duruma düşmüş.
Oysa geçen sezonu hatırlayın Fenerbahçe deplasmanında biletler 910 TL olmasına karşın statta 2500 Ankaragüçlü vardı.
Hüseyin Aytekin’in girişimleri sonucu tamamına yakınının biletlerini yönetim yüklemişti.
Nereden nereye?
Bu olayda sevindiğim nokta, beleş bilet sevdasına olan bitenlere sesini çıkarmayan, delege olup bu yönetimi destekleyenlerin de belki seslerini duyarız artık.
Gelelim yeni teknik direktörün muhteşem (!) performansına.
Aslında adını ilk duyduğumda çoğunuz gibi bende Ankaragücü’nün kariyerli bir hoca ile anlaştığını düşündüm.
Biraz araştırınca yanıldığımı, Kenan Koçak’ın PR ile şişirildiğini gördüm.
Kenan Koçak’ın Almanya’daki teknik direktörlük hayatının büyük bölümü 5. Lig’deki (bizdeki Bölgesel Amatör Lig) Mannheim’de geçti.
Teknik direktör olarak Mannheim’de 2013-2014 Sezonu’nu 5’inci, 2014-2015 Sezonu’nu da 13’üncü bitirdi.
Kariyerindeki tek şampiyonluğu bölgesel amatör ligde 2015-2016 Sezonu’nda elde etti.
Bu başarısı da ona 3. Lig takımı Sandhausen’in kapısını açtı.
Sandhausen’de 2016-2017 Sezonu’nu 10’uncu, 2017-2018 Sezonu’nu 11’inci, 2018-2019 Sezonu’nu da 15’inci tamamladı.
Sonrasında Bundesliga 2 takımı Hannover 96 ile anlaştı.
2019-2020 Sezonu’nu 6’ncı, 2020-2021 Sezonu’nu ise 13’üncü sırada tamamladı.
Kariyeri hep sıradan takımlarda ortalama başarılarla geçen Kenan Koçak, anlaşılan sağlam siyasi ilişkiler kurmuş ki birden dönemin Milli Takım Teknik Direktörü Stephan Kuntz’un yardımcısı koltuğuna oturdu.
Tarihin en kötü performansını gösteren Milli Takım’da Kuntz 2 yılın sonunda kovulurken, Kenan Koçak’ın da kariyer zirvesi 2 yıl sürmüş oldu.
Milli Takım dışında Türkiye’de hiç çalışmamış Kenan Koçak, o dönemde de muhtemelen tüm mesaisini Süper Lig takımlarına harcamıştır.
TFF 1. Lig’de oynanan futbol hakkında fazlaca bir bilgisinin olduğunu sanmıyorum.
Bu yüzden başarılı olacağı tam bir soru işareti.
Hayatında şampiyonluk mücadelesini sadece amatör ligde vermiş, onun dışında hep orta sıralar ya da kümede kalmak için çalışmış bir hoca, şampiyonluk için yola çıkmış Ankaragücü’nde neden tercih edilir anlamakta gerçekten zorlanıyorum.
Kenan Koçak’ın Ankaragücü’nü şampiyonluğa taşıması ihtimalini açık söylüyorum yüzde 0 olarak görüyorum.
İki maç kazanır, bir maç kaybeder, Ankaragücü sezonu orta sıralarda tamamlar.
Umarım yanılırım.
Yoksa, biliyorsunuz son iki yazımı “Bu yönetim Ankaragücü için beka sorunu haline gelmiştir” diye bitiriyorum.
Korkarım bu öngörüm gerçekleşecek.
METİNER ERDEM