Son 2 yılda katıldığı 33 uluslararası turnuvada, sadece veteranların ve tecrübesiz sporcuların mücadele ettiği Satellitelerde kürsüye çıkabilen bu “devşirme”nin, yüzbinlerce Dolar ve Euro harcanarak hazırlandığı iddia edilen Tokyo Olimpiyatları’na katılma şansı da, ne yazık ki “SIFIR”a yakın…
Bu yazımda size, Eskrim Federasyonu’nun 2014 yılının Eylül ayında “Rio Olimpiyatları’nda madalya” hedefİyle Türk Vatandaşı yaptığı Martino Minuto’nun nasıl bir “aldatmaca” olduğunu, bırakın olimpiyatta madalyayı, Avrupa Şampiyonaları’nda ve hatta Grand Prix’lerde dahi kürsü yüzü görmediğini, rakamlarla ortaya koyacağım.
Minuto’nun katılacağı turnuvalar Eskrim Federasyonu tarafından genellikle kamuoyuna açıklanmaz… Eğer Minuto kazaen birinci olur ya da kürsüye çıkarsa, ancak o zaman bu “devşirme İtalyan”ın müsabakaya katıldığından, Federasyon tarafından yayınlanan bülten sayesinde haberdar oluruz. Bu da iki elin parmaklarını geçmediği için, eskrim camiası dahil spor kamuoyumuz, bu sporcunun hangi tarihte nerede müsabakaya katıldığı ve de genel form durumu hakkında bilgi sahibi olamaz.
Martino Minuto ile ilgili ilk yazımı, 2017 yılının Ocak ayında yazmıştım… O yazının konusu da, bu “niteliksiz devşirme”nin 2 yıl içerisinde dünyanın en güzel şehirleri içerisinden seçerek katıldığı müsabakalardaki başarısızlığı idi !
O günden bu yana aradan 2 tam yıl daha geçmesine ve T.C. vatandaşlığı 4. yılını doldurmasına karşın, Minuto cephesinde değişen pek bir şey olmadı… Değişen tek şey, Eskrim Federasyonu o günlerde Minuto için “Rio Olimpiyatları’nda madalya”yı hedef koymuştu, bugün o hedef “Tokyo Olimpiyatları’na katılabilmek” oldu ! O günlerde Rio’nun kapısından dahi geçemeyen Martino Minuto, bugün 4 yaş daha almış durumda ve Tokyo’nun da çok çok daha uzağında ne yazık ki… Ama Minuto, Eskrim Federasyonu’nun genç Türk eskrimcilerinden esirgediği bütçesini, dünyanın yine en güzel şehirlerine turistik seyahatlerini sürdürerek adeta “ezmeye” devam ediyor !
Türk Vatandaşlığı’na geçtiği günden beri Türkiye’ye belki bir-iki kez uğrayan, “sözde” kamplarını Eskrim Federasyonu’nun ayırdığı özel bütçe ile Avrupa’nın en güzel ve en pahalı kenti Livorno’da yapan, dünyanın dört bir köşesindeki “seçilmiş” turnuvalara kendi ülkesinden gidip gelen ve 4 yıldır Türk kamuoyunun bilmediği ve hiç bir zaman da öğrenemeyeceği maaşını tıkır tıkır alan Martino Minuto’nun son 2 yıllık performansını, şimdi burada gözler önüne sereceğim.
Hangi özellikleri nedeniyle tercih edilip “vatandaş” yapıldığını bir türlü anlayamadığım Minuto, 2016/17 sezonunda dünyanın değişik ülkelerinde kaliteli/kalitesiz 16 turnuvaya katıldı… Bu turnuvalardan birisi Avrupa şampiyonası idi ve ancak 22. sırayı alabildi… Aynı sezonun Dünya Şampiyonası’nda ise 29. olabildi… Katıldığı 16 turnuvada, sıradan satellite müsabakaları dahil tek birincilik kazanamadı… 4 satellite turnuvasında 2. sırayı aldı, 2 Satellite turnuvasından ise 0 (sıfır) puanla döndü. (Ki bu satellite turnuvalar, genellikle çevre ülkelerden gelen 35-50 yaş arası veteranların ve tecrübe kazanmaları için yollanan genç eskrimcilerin katıldıkları turnuvalardır) Yani; koca sezonda “başarı” denilebilecek tek sonuç yok !
2017/18 sezonuna geldiğimizde, sonuçlar yönüyle değişen yine pek bir şey olmadı… Bay Minuto geçen sezon da “dünyanın özel seçilmiş en güzel kentleri”ndeki 17 turnuvaya katıldı. Hedef turnuvalar niteliğindeki Avrupa Şampiyonası’nda 14., Dünya Şampiyonası’nda da 29. olabildi… Önceki sezondan farklı olarak, geçen sezon (bu sezonunda başında olduğu gibi) daha bir “uyanıklık” yaptı ve zayıflar arasından seçtiği “en zayıf” Satellite Turnuvalarda, bu kez 3 birincilik, 2 de üçüncülük kürsüsüne çıkıp, Eskrim Federasyonu’nun “MINUTO’DAN ALTIN MADALYA” bültenleri yayınlamasına olanak tanıdı ! Satelliteler dışında yine kürsü yüzü göremedi… 2 Satellite’den ise yine 0 (sıfır) puanla döndüğünü özellikle belirtmek gerek !
Eskrim Federasyonu tarafından açıkça kayırıldığı, 4 yıldır genç ve başarılı Türk sporcularına tercih edildiğinin bir kanıtını da, eski milli eskrimcilerimizden Haluk Yamaç ortaya çıkarttı. Martino Minuto, 22 Eylül’de Bükreş’teki Satellite turnuvası’na katıldığı için, Eskişehir’deki Büyük Erkekler Flöre Açık Turnuvası’na katılamadı. Ama nasıl oluyorsa, Eskrim Federasyonu Minuto’ya katılmadığı bu turnuvada birinci olmuş gibi, 8 puan verdi. Yani flöre branşında mücadele eden tüm Türk eskrimcilerinin hakkını gasp etti Federasyon.
İstatistiklerinden de anlaşılacağı gibi; eylem olarak Martino Minuto cephesinde tek olumlu gelişme olmamasına karşın, Eskrim Federasyonu’nun bu sporcuyu Tokyo Olimpiyatları için özel olarak hazırladıkları söylemi, tam gaz devam ediyor !
Elindeki Avrupa ve Dünya Şampiyonlukları kazanmış genç bir sporcuyu adeta bozuk para gibi harcayan Eskrim Federasyonu’nun, ülkemizin döviz sıkıntısının had safhaya ulaştığı bugünlerde, yüzbinlerce ve belki de 4 yılda Milyon Dolar’ı aşan dövizlerini böyle “SIFIR KALİTE” bir adama harcaması ne kadar doğru ve mantıklı, artık siz karar verin !
MİNUTO’NUN OLİMPİYAT ŞANSI, “SIFIR”A YAKIN !
Gelin şimdi de sadece Olimpiyata gönderebilmek (Olimpiyatta madalya için değil, olimpiyata katılabilmesi) uğruna , yüzbinlerce Dolar ya da Euro’yu hesapsız-kitapsız ve de kontrolsuz harcadığımız Martino Minuto’nun bu şansının olup olmadığını, ya da bu şansı nasıl elde edeceğini anlamaya çalışalım.
Olimpiyat Oyunları için 3 tür kalifikasyon sistemi var.
1. Kriter – Nisan 2020’deki Dünya klasmanında, takım klasmanındaki ilk 8 ülke sporcuları, yani her branşta 24 sporcu, Olimpiyat’a doğrudan katılmaya hak kazanıyor… Genellikle bu ilk 8 içerisinde, Afrika kıtası ülkesi olmuyor. Bu durumda klasmanda 8. olan ülke, yerini Afrika kıtasından klasmanda durumu en iyi olan ülkeye bırakıyor. Bu 8 takım, hem takım maçlarına ve hem de (3×8=24 sporcu) ferdi müsabakalara katılmaya hak kazanıyor.
2. Kriter – İlk kritere göre kalifiye olan ülke sporcuları haricindeki ülkelerden, Dünya klasmanında en iyi durumda olan Avrupa’dan 2, Amerika’dan 2, Afrika’dan 1, Asya-Avustralya’dan da 1 olmak üzere her branştan 6 sporcu daha, olimpiyatta yarışma hakkını elde ediyor.
3. Kriter – Burada ise Kıta kalifikasyon seçmesi devreye giriyor… Seçmelere, 1. ve 2. kriterlerde kalifiye olmuş ülke sporcuları dışındaki ülkelerin sporcuları katılıyor. Bu müsabakalarda her kıtadan her branşın birincisi olan toplam 4 sporcu daha, olimpiyatta yarışma hakkını kazanıyor.
Bu 3 kriter sonunda belirlenen 3 branşta 34 kadın, 34 erkek, yani toplam 204 sporcu, Olimpiyatlarda yarışmaya hak kazanıyor.
“Devşirme” Minuto’nun ilk 2 kritere uyma olasılığı, hemen hemen SIFIR… Bir Tük sporcusunun Olimpiyata katılma şansını yakalayabilmesi için, ancak 3. kriterdeki Avrupa kıtasının kalifikasyon müsabakasında birinci olması gerekiyor. Yukarıda özetlediğim son 2 sezonki başarı grafiği göz önüne alındığında, “devşirme” Martino Minuto’nun koca Avrupa kıtası kalifikasyon müsabakasında “birinci olma” ihtimalini, gelin siz hesaplayın !
Pekiiiiii… Sizce yazık değil mi “BİR HAYAL UĞRUNA”, hem de sıradan bir devşirmeye bu kadar yatırım yapmaya ? Yazık değil mi böyle bir adam için Türk gençlerinin önünü kesmeye ?
BENİM BİR ÖNERİM VAR…
Evet, benim Eskrim Federasyonu’na bir önerim var…
Elinizdeki “pırlanta” dururken, “çakıl taşı” ile uğraşmayı bırakın…
Bırakın şu elin çürük-çarığının peşinde koşmayı…
Hayal satmaktan vazgeçin de, şu küstürdüğünüz Avrupa ve Dünya Şampiyonu İbrahim Acar’ı pistlere dönmeye ikna edin.
Belki kaybettirdiğiniz koca bir sezon nedeniyle o da belirlenen zorlu kriterleri aşıp kalifiye olamaz ama, olimpiyat senesinde yaşının henüz 20 olacak olması ve Avrupa ve Dünya Şampiyonlukları gibi çok önemli dereceleri oluşu ve de üstün yeteneğini gözönünde bulunduracak Uluslararası Eskrim Federasyonu, kendisini WILD CARD’la Tokyo’ya davet edebilir.
Tabi bunun olabilmesi için de, Türk Eskrim Federasyonu’nun ibrahim’le ilgili bir dosya hazırlayıp, FIE’ye Wild Card teklifinde buluması gerekiyor.
Eğer hata üstüne hata yapar da, tüm kalifikasyon sistemlerinde de başarısız olup Tokyo şansını kaybeden Martino Minuto için Wild Card talebinde bulunursanız, hem Uluslararası Federasyon nezdinde komik duruma düşersiniz, hem de bu millet sizi hiç bir zaman affetmez, lanetle anar bilesiniz !
Tokyo sonrasında yapılacak Federasyon Başkanlığı seçiminde de, bunun hesabını veremezsiniz !