Ankaragücü Teknik Direktörü Mustafa Kaplan, ”Bizden önce gelen herkes paraya gelmiş. Keşke 3-5 hafta önce gelseydik” dedi.
Mustafa Kaplan, “Bu takımın üst üste küme düşmesi beni çok üzdü. Çok şey var konuşacak ama fazla konuşmak istemiyorum. 3 maç boyunca onurla mücadelemizi sahaya yansıttık. Taraftarımızın da 3 maç boyunca bize çok büyük desteği oldu, onlara teşekkür ediyorum. Bugün taraftarların üzülmesi bizi derinden üzdü. Ankaragücü büyük bir camia düştüğü yerden kalkabilir. Keşke 3-5 hafta önce gelseydik, içtenlikle söylüyorum. Çünkü bizden önce yaklaşık 16 maç oynanmış 3 galibiyet alınmış. Biz 3 maçta 3 galibiyet aldık. Bu 3 galibiyeti de alnımızın akıyla aldık. Onurlu bir mücadeleyle dik bir duruş gösterdik. Sahanın içinde genç oyuncularımızı da işin içine katarak kazandık. Kazanmamız gereken maçı kazandık. Keşke geçmişte bir galibiyetimiz daha olsaydı. Pendik olabilir Manisa olabilir özellikle Manisa maçı için söylüyorum; burada daha farklı mutluluklar yaşayacaktık. Bunun planını yapmıştık. Futbolda bunlar var yapacak bir şey yok. 3 hafta boyunca bizlerle beraber mücadele eden oyuncularımı kutluyorum. Hepsinin alnından öpüyorum. Çok iyi bir duruş sergilediler açıkçası. Ben de bir Ankaragücü taraftarı olarak çok üzgünüm. Sabah torunum aradı, ‘Dede bugün kazanacaksınız inşallah kümede kalacaksınız’ dedi. Ümraniye takımının en kötü berabere kalacağını hesaplıyorduk, olmadı. Herkes üzerine düşeni yaptı. Hatır gönül meselesiyle küme düştük. Kötü bir oluşumdan dolayı küme düştük bu sezon. Bizden önce gelen herkes paraya gelmiş” diye konuştu.
3 yorum
Aynen 👍 mustafa Kaplan dedigi gibi inşallah hocayla devam ederiz bu takima yakışan mustafa hocadir saygilar inşallah tekrar cikacagiz
Ankaragücü camiasının ayağa kalkması gerekli.
Bu saatten sonra konuşmanın faydası kalmadı belki ama susmak da mümkün değil. Çünkü iş işten geçti; olan oldu. Olmuşla ölmüşe çare bulunmaz elbette. Ancak içimde asıl yara bırakan, Ankaragücü gibi köklü ve onurlu bir camiaya, futboldan bihaber kişilerin gizlice yerleştirilmesine sessiz kalınmasıdır. Bu sessizlik bir tercih miydi, yoksa siyasi iradeyle karşı karşıya kalmamak adına mecburi bir suskunluk muydu?
Bu sorunun cevabı ne olursa olsun, ortada koca bir enkaz var. Ve bu enkazın altında sadece bir futbol kulübü değil, bir şehrin onuru, geçmişi ve geleceği de ezilmekte. Bu güzide camiaya zarar verenler, günü geldiğinde vicdanlarıyla baş başa kaldıklarında gerçekten rahat uyuyabilecekler mi?
Unutulmamalıdır ki Ankaragücü sıradan bir kulüp değildir. Bu camia, sadece tribünleri dolduranlardan ibaret değildir. Ankaragücü, Başkent Ankara’nın vicdanıdır, sokağıdır, mazisidir ve yarınlara dair umududur. Bu camianın her ferdi artık külahını önüne koyup düşünmek zorundadır. Çünkü mesele sadece futbol değil; mesele aidiyet, sahiplenme ve geleceğe dair sorumluluktur.
Artık topyekûn bir mücadele kaçınılmazdır. Ankara’nın her mahallesine, her sokağına, her yüreğine dokunmak zorundayız. Türkiye Cumhuriyeti’nin başkentinin adını taşıyan bir kulüp bu halde olamaz, olmamalıdır. Bu tablo kader değildir. Ankaragücü, ayağa kalkacaksa, bu camianın inancıyla, kararlılığıyla ve yeniden kuracağı büyük vizyonla kalkacaktır.
Selam ve saygılarımla.
Birazda Mansur yavaştan bahsetseydin hani ankara cocuguya koskoca ankaranin köklü takımına niye sahip çıkmadı hergun özgür ozelin doldurmasiyla otobüslerin üzerinde ahkam kesecegine ankaragune yardım edeydi sevgilerim kardeş