Kış mevsiminde soğuk ve kuru havanın solunması, aslında vücudun önemli miktarda sıvı kaybetmesine neden oluyor.
Ancak bu kayıp çoğunlukla fark edilmediği için maalesef daha az su içme eğilimi ortaya çıkıyor.
Sıvı kaybının yalnızca terleme ile ilişkilendirmesi soğuk havalarda suya olan ihtiyacın görmezden gelinmesine neden oluyor. Oysa düşük sıcaklıklarda da terleme devam ediyor fakat ter buharlaştığı için doğrudan cilt üzerinde birikmiyor.
Bu görsel ipucunun yokluğu, sıvı kaybetmediğiniz ve suya ihtiyaç duymadığınız anlamına gelmiyor. Yapılan araştırmalar, vücudun su ihtiyacının aslında yıl boyu değişmediğini ancak soğuk havalarda insanların suya daha az ihtiyaç duydukları gibi yanlış bir algıya sahip olduklarını gösteriyor.
SPOR YAPARKEN SU İÇMENİN ÖNEMİ
Sporu bir yaşam tarzı haline getirmek ve sürekliliğini korumak, hem beden hem de ruh sağlığı bakımından önem taşıyor.
Özellikle outdoor spor dallarını bahar ve yaz aylarında daha kolay yapılabilirken; sıcaklıklar düştüğünde ve hava şartları kötüleştiğinde spor rutinleri ne yazık ki sekteye uğruyor. Hareketin azalması ile birlikte vücut, kendini koruma altına alıyor, metabolizma yavaşlıyor ve daha fazla yağ tutmaya başlıyor.
Ancak soğuk havalarda spor yapmanın hem beden hem de ruh sağlığına iyi geldiği biliniyor. Kış aylarında, havanın kapalı ve soğuk olduğu dönemlerde yapılan spor, depresyona girme riskini azaltıyor ve motivasyonu yükseltiyor.
Düşük sıcaklıklarda yapılan spor seansları elbette sıcak havalardaki kadar terlemeye neden olmuyor ama vücut yine de belirli bir su kaybına uğruyor. Bu kaybın farkına varmak ve düzenli su içmek son derece önemli çünkü aksi takdirde vücut dehidrasyona uğruyor.
Yeterli miktarda su tüketilmemesi, halsizliğe, üşümeye, kas ağrılarına ve kramplara neden olabiliyor. Daha ileri aşama da ise susuzluktan kaynaklı olarak kalp ve dolaşım sistemi zarar görebiliyor.
SOĞUK HAVADA SPOR YAPARKEN SU İÇMENİN ÖNEMİ
Kış aylarında otomatik olarak azalan su tüketimi, spor yaparken harcanan yoğun enerji ile birleştiğinde, vücudunuzu son derece olumsuz etkileyebiliyor.
Soğuk havada yapılan spor seanslarında vücut ısınızı dengelemeye çalışan metabolizmanız, sıcak havalara oranla daha hızlı çalışıyor. Hızlanan metabolizma, kalp atışını ve kan dolaşımını da hızlandırıyor.
Bu durum normalden fazla kalori yakılmasına, vücudun su ve enerji kaybetmesine yol açıyor. İşte bu yüzden özellikle spor yaptığınız süreçte vücudunuz daha fazla suya ihtiyaç duyuyor.
Metabolizma hızına bağlı olarak kaybedilen suyun yerine koyulması ise hayati önem taşıyor. Çünkü su içmek, vücudun nemini ve sıcaklığını dengelemek dışında hücrelere oksijen taşıyor ve organları rahatlatıyor. Soğuk havada spor yaparken, su tüketimine dikkat etmeniz hem sağlığınızı koruyor hem de kaslarınızı rahatlatıyor.
SOĞUK HAVADA NASIL SIVI TÜKETİLMELİDİR?
Soğuk havalarda, özellikle outdoor spor antrenmanlarına başlamadan önce bir bardak ılık ya da sıcak su içmek, vücudunuzun daha geç soğumasına yardımcı oluyor. İhtiyaç duyulduğunda, kontrollü olmak şartıyla spor esnasında da biraz su içilebilir.
Ancak içtiğiniz suyun hava şartlarına bağlı olarak fazla soğumamasına ve vücudunuzun ısı dengesini aniden bozmamasına dikkat etmelisiniz. Su taşımak için tercih edeceğiniz mataranın ısı yalıtımlı olması bu problemi kısmen ortadan kaldırmanıza yardımcı olabilir.
Suya ilaveten sıvı tüketimi de bedeninizi rahatlatıyor ancak içeceğiniz sıvıların gazlı ya da kafeinli olmaması ve şeker ihtiva etmemesi gerekiyor. Bu içecekler yerine taze sıkılmış meyve suları ya da bitki çayları tercih edebilirsiniz.
Tüm bunların yanı sıra doğru spor kıyafetlerini tercih ederek de ısı dengenizi korumanız mümkün. Nefes alan ince kıyafetler tercih ederek kat kat giyinebilirsiniz. Çok katlı giyinmek, ısı değişimine göre davranmanıza imkân sağlar, terlemenizi engeller ve vücudunuzun su dengesi belli bir noktada tutar.
Yalnızca spor yaparken değil; gün içinde de doğru oranda su tüketmek, daha sağlıklı ve daha zinde hissetmenize yardımcı olur.
Kaynak: https://blog.decathlon.com.tr