Ankaragücü, lider Başakşehir’e 1-0 yenildi.
Fenerbahçe’nin 17’nci sıraya düşüp ligde kalmak için çaba sarf ettiği, Galatasaray ve Beşiktaş’ın ilk 3’te yer almadığı bu sezon Başakşehir, açık ara şampiyonluk adayıdır.
Oynadığı futbol ile de şampiyonluğu hak ediyor.
Yaklaşık 4 sezondur aynı kadro, aynı teknik direktörle çalışıyor.
Adebayor, Arda bile bu takımda yedek kalıyor.
Ankaragücü’nün bu Başakşehir’e gol atamamış olmasını yadırgayabilir miyiz?
Hayır.
Beşiktaş, Fenerbahçe, Trabzonspor, Erzurumspor, Antalyaspor, Bursaspor, Kayserispor, Konyaspor, Göztepe de Başakşehir’e gol atamamış.
15 maçta sadece 6 gol yemişler.
Evet, Ankaragücü’nü, en önemli hücum silahları El Kabir ve Bifouma’dan yoksun çıktığı maçta, Türkiye’nin en iyi defans kurgusuna sahip Başakşehir’e gol atamadığı için kimse eleştirmez.
Ankaragücü nerede eleştirilir?
Gol atamayabilir ama koskoca 90 dakika taraftarı heyecanlandıracak bir pozisyona dahi giremediği zaman eleştirilir.
8. dakikada gol yedikten sonra 75. dakikaya kadar mağlubiyeti kabullenmiş bir oyun sergilediği zaman eleştirilir.
Takım koşmadığı, tüm ikili mücadeleleri kaybettiği zaman eleştirilir.
İki bek de oyuna katkı sağlayamadığı zaman eleştirilir.
Her 3 pasın birinin hatalı olduğu zaman eleştirilir.
Taraftarın isyanı, kızgınlığı bunlara.
İsmail Kartal son haftalarda çok formsuz diyoruz.
Tamam elindeki kadro yetersiz, ayrıca her maç önemli eksiklerin oluyor ama senin için eskiden bunlar sorun değildi.
Ne yapar ne eder bir sürpriz yapardın.
Hiçbir zaman senin takımın maça yenilgiyi kabullenmiş şekilde çıkmazdı.
90 dakikayı 2 oyuncu değişikliği ile tamamlarken, sana Erzurum’da 90. dakikada 3 puan kazandıran Kenan’ı kenarda unutmazdın sevgili İsmail hoca.
Niye böyle oldu, kimse bilmiyor.
Belki futbolcular maddi sorunlara kafayı takmış, olabilirler.
Futbolcuyu motive etmek, oynatmak senin görevin sevgili hocam.
Sen de bu yetenek var, biliyoruz.
Geçen yıl da sezon boyunca aynı maddi sıkıntılar yaşandı, ne yerli ne de yabancı oyuncun pes etti.
Ne yaptın, ettin parasız da olsalar onlara aslanlar gibi top oynattın.
Bu yıl niye bunlar yaşanıyor, niye müdahale edemiyorsun, anlayabilmek mümkün değil.
Ha şimdi bir de madalyonun diğer tarafına bakalım.
Tamam futbolculara, İsmail Kartal’a kızın ama…
Bu takımın neredeyse 1,5 aydır Ankara’da maç oynamadığını da bir kenara yazın.
Beşiktaş maçının son gün Kayseri’ye alınmasıyla bu takımın kimyasının bozulduğunu da unutmayın.
Federasyon tarafından kollandıkları dünya alemce bilinen iki takımla, Başakşehir ve Beşiktaş ile evinizde oynamanız gereken maçları, rakipler uçakla 1 saatte gelirken sizin saatlerce otobüs yolculuğu yapacağınız statlarda oynadığınızı bir yere not edin.
Bu takımın en önemli silahları Erdem, El Kabir, Bifouma, Alihan ve Heurtaux’un sakat olduğu aklınızın bir köşesinde dursun.
Erdem’in olmadığı maçlarda sezonun yıldızı Djedje’nin, sağ bekte köreldiğini, oyuna hiçbir katkıda bulunamadığını bilin.
Erdem olmayınca bu takımın en önemli silahı duran topları kullanacak oyuncu olmadığını da bilin.
Umarım haftaya en azından Erdem hazır olur, stopere de asıl ikili Alihan ve Heurtaux döner.
El Kabir’in de cezası bitiyor.
Umarım, Sivasspor maçında özlenen Ankaragücü’ne yeniden kavuşuruz.
Tüm bu olumsuzluklar bir yana, yenilgiye rağmen kaleci Altay’ın devleştiğini görmek müthiş keyif verici.
Golde çok şanssızdı.
Edin Visca’nın vuruşunda Yalçın’ın kafasına çarpmasa o topu da çıkaracak hamleyi yapmıştı.
Biliyorsunuz Altay, geçen sezon Galatasaray’ın kapısından dönmüştü.
Bu sezon Ankaragücü’nün tüm maddi sorunlarını çözecek kişi olabilir.
Demedi demeyin.
Taraftara gelince.
O kadar cezalı olanlara karşın, hafta içi olmasına karşın, yine binlerce kişi Afyon Zafer Stadı’nın tribünlerinde yerini aldı.
90 dakika susmadan takımını destekledi.
İnşallah, Eryaman biter ya da Osmanlı’nın zemini için artık geçer not verilirdi.
Bu taraftarın çilesi biter, Ankara’nın Ankaragücü’ne hasreti sona erer.
METİNER ERDEM