Tarahumara veya Rarámuri, kendilerine atıfta bulundukları gibi şu anda Amerika’da bulunan en büyük yerli gruplardan biridir.
Çoğunlukla, Meksika’nın Chihuahua eyaletinde bulunan Sierra Madre’nin en belirgin tepeleri arasında yaşıyorlar.
Kendilerine özgü örf adet, yaşam biçimleri var. Bunları korumak adına yüzyıllardır mücadele veriyor, asimilasyonla kaybolmamak için direniyorlar. Bölgeye her yıl gelen 12 milyon civarındaki turiste karşı bunu başarmak kolay olmuyor.
Sierra Madre, engebeli bir arazi. Tarahumaralar, uzun mesafe koşularındaki dayanıklılıklarıyla ünlenmişler. Geleneksel festivallerinde en önemli faaliyetlerinden biri ‘Rarajipari’ denilen bir top oyunu. Meşe ağacından yapılan ve ‘Komakali’ denilen tahta bir topun peşinde günlerce koşabildikleri, hiç durmadan 320 kilometre kat edebildikleri biliniyor.
MARATON ONLAR İÇİN ÇOK KISA
Bu insanları bir spora bağlamamız gerekiyor ve ayniyle vaki bu spor atletizm.
Bildiğimiz bütün maraton yarışçıları profesyonelce davranırlar; koşup, derece yapıp, ödül kazanmayı hedeflerler.
Buna karşılık Tarahumaralar koşmayı bir yaşam biçimi olarak benimserler. Avlanmak, kendi aralarında iletişim halinde kalmak için koşuyu kullanıyorlar.
Bu konuda isimlerinin duyulması 1920’lere dayanıyor. 1926 yılında Meksika’da düzenlenen 100 km’lik ultra maratona katılan üç Tarahumara yerlisinden ikisi rekor kırarak ilk iki sırayı paylaşıyor. Bundan sonra ulusal sembol haline geliyorlar.
Tarahumaralar 1928’de mesafe ve rotadan habersiz olarak katıldıkları 42 kilometrelik yarışın bittiğini anlamadan koşmayı sürdürdüler. Bir süre sonra bu sevimli-güçlü yerlileri yakalayan yetkililer yarışın çoktan bittiğini söylediklerinde, “Çok kısaydı” yanıtını aldılar.
Ancak büyük umutlarla gönderildikleri 1928 Amsterdam Olimpiyatlarında ancak 21’inci olarak hayal kırıklığına uğruyorlar. Efsane ABD’li atlet Ann Trason, bir raramuriyle yarıştığı 100 kilometrelik ultramaratonu 45 dakika geriden tamamlayabilmişti.
Koşu konusundaki ünleri bir süre unutulsa da 1970’lerde katıldıkları ultra maratonlardaki dereceleriyle tekrar kendilerini hatırlatıyorlar ama efsanelerinin geri dönüşü, kendisi de koşucu olan Amerikalı gazeteci Christopher McDougall’ın 2009 yılında basılan ve Tarahumaralar’dan bahsettiği ‘Koşmak için doğanlar’ kitabıyla oluyor.
McDougall’ın kitabı, Copper Kanyon’da yaşayan Tarahumara yerlilerinin uzun mesafe koşu yeteneklerini insan üstü bir boyuta taşıyor.