Ankaragücü, Trabzonspor’u kupada saf dışı ettikten sonra çıktığı ilk lig maçında düşme hattındaki direkt rakiplerinden İstanbulspor’u 3-2 yendi.
Eryaman’da gelgit’i oldukça fazla olan bir maç oynandı.
Aslına bakarsanız, Ankaragücü maçı sahada değil, bir gün önce İstanbulspor antrenmanında kazanmış da haberimiz yokmuş.
İstanbulspor, David Jensen gibi çok iyi bir kaleciye sahip.
Yedek kalecileri ise berbat mı berbat.
Jensen, maçtan bir gün önceki antrenmanda belinden sakatlanıp, oynayamayacağı kesinleşince kale yedek kaleci Alp Arda’ya teslim edildi.
Alp Arda, bu sezon sadece TFF 2. Lig takımı Etimesgut Belediyespor ile oynanan kupa maçında forma giymişti.
Galatasaray altyapısında yetişmesine rağmen, futbol hayatı hep alt liglerde geçen Alp Arda, o maçta da biri 35 metreden, diğeri de duran toptan yediği 2 saçma golle takımını 2-0 mağlup duruma düşürmüş, İstanbulspor ancak uzatmalarda turu geçebilmişti.
Alp Arda’nın dünkü maçta da akıl almaz hataları olmasa Ankaragücü’nün oynadığı futbolla üç puanı bir arada görmesi çok ama çok zordu.
Haklı olarak, “futbol hatalar oyunu, Ankaragücü oynadığı futbol, uyguladığı presle rakibi hataya zorladı” diyebilirsiniz.
Hatta, takım kupada Trabzonspor’u ezerek yenmiş tur atlamış, ligde haftalar sonra galip gelmiş, şimdi eleştirinin zamanı mı da diyebilirsiniz.
Ben gördüklerimi paylaşayım, kötü adam tek ben olayım da birileri belki benim gibi düşünen binlerce Ankaragüçlü’nün eleştirilerini dikkate alır, aynı hataları tekrar etmez.
Ki dün Kasımpaşa da Trabzonspor’u çok rahat yendi, “acaba bazı şeyleri çok mu abarttık” diye kendi kendime sorup duruyorum.
Eleştirileri yazmadan önce, üç puandan ötürü tüm takımı ve maçın kahramanları Ali Sowe ile Lamine Diack’ı maç sonu ayakta alkışladığımın da altını çizmek isterim.
Tolunay Kafkas, kariyeri başarılarla dolu, ancak son dönemlerde tartışılan bir isimdi.
Hırslı bir yapısı var ve yeniden çıkış arayışı içinde.
İsmi ilk gündeme geldiği günden beri, Ankaragücü’nde başarılı olacağına inandım gerek yazılarımla gerek Gölge TV’deki yorumlarımla desteklenmesi yönünde görüş belirttim.
Orhan Gencebay’ın şarkısındaki gibi “Hatasız kul olmaz.”
Tolunay Kafkas’ı da ilk 3 maçta “hatalarıyla sevmeye” başladık.
Başakşehir maçına kötü bir kadroyla başladı, ikinci yarı hatasını anladı, Ghayas Zahid, Matej Hanousek, Andrej Djokanovic değişiklikleriyle oyunda üstünlüğü sağladı ama skoru değiştiremedi.
Trabzonspor maçında da ilk 11 seçimi hatalıydı.
İlk yarı varlığı ile yokluğu belli olmayan Ankaragücü, ikinci yarı Lamine Diack ve Fıratcan Üzüm’ün oyuna alınmasıyla Trabzonspor’u adeta sahadan sildi.
İstanbulspor maçında da yine sahaya hatalı 11 sürüldü.
Tolunay Hoca, Trabzonspor maçına başlayan değil de maçı koparan 11’le sahaya çıkmayı tercih etti.
İsimlere, CV’lere maalesef takıntılı Tolunay Hoca.
Yunan Milli Takımı’nın oyuncusu var elinde ve ilk 11’de oynatamıyor.
Trabzonspor maçında son 15 dakika oyuna aldı, baktı fena değil, 90 dakika aynı performansı ortaya koyar sandı.
Tasos, daha 20’nci dakikada bir iki depar attıktan sonra elini böğrüne koyup toptan kaçmaya başladı, arkadaşlarından da kendisine top atmamalarını istedi.
Hocam, senden önceki teknik direktörler de aynı senin gibi Yunan Milli takım oyuncusu sıfatından dolayı Tasos’ta ısrar etmek istediler ama hepsinin elinde patladı.
Tasos ile olmuyor be hocam, zorlama, kendini yorma.
Ghayas Zahid’de Ramazan ilerledikçe gözle görülür bir düşüş başladı.
Geçen yılki Ramazan’da da Zahid çok gerilemişti.
Demek ki oruç Zahid’in performansını düşürüyor.
Zorlamaya gerek var mı?
Emre Kılınç’a da 75 dakika iyi sabrettin be hocam.
Ankaragücü’nün Tasos, Emre Kılınç ve Zahid’e rağmen, 8 kişiyle ilk yarıyı 2-0 önde bitirmesi mucizeydi.
Alp Arda’nın yardımıyla bu mucize gerçekleşti.
Başakşehir ve Trabzonspor maçlarında oyuncu değişiklikleri sonrası Ankaragücü futbol olarak level atlamıştı.
İstanbulspor maçında bu kez değişiklikler işe yaramadı.
Atakan Çankaya/Zahid değişikliğinin nedenini anladık.
Üçlü defansa döndün, Taylan Antalyalı’yı da forvet arkasına sürdün.
Güzel.
Aynı dakikada sahada varlığı ile yokluğu belli olmayan Tasos’u da Milson ile değiştirdin.
O da güzel.
Ondan sonra yaptığın değişikliklerle ne yapmaya çalıştığını inan anlayamadım Hoca.
Rahmetli annemin çok sevdiğim bulamaç çorbası vardı.
Aşure malzemelerinden evde ne varsa içinde atardı çorbanın.
Sende elinde ne kadar defans oyuncusu var attın sahaya, bulamaç yaptın.
Neyse diyelim.
Maç sonrası hep birlikte Ankara havaları eşliğinde oynayıp coşuyorsak, kazanan haklıdır diyelim, hataları yine düzelteceğin inancıyla seni tebrik ederek bu maçı noktalayalım.
Zaten sende en beğendiğim yön hatalarda ısrar etmemen, çekinmeden radikal kararlar alman.
Pedrinho, Giorgi Beridze, Kevin Malcuit, Hasan Ali Kaldırım ve Stelious Kitsiou örneklerinde olduğu gibi.
Yine en doğrusunu bulacağına inanıyorum.
Bu maç için sen de biz de yatalım, kalkalım muhteşem Ankaragücü taraftarına dua edelim.
Ankaragücü futbolcusunun kendi başına bu maçı koparamayacağını anlayınca 70’li dakikalardan sonra öyle bir devreye girdiler ki maçı TV’lerden izleyenler bile fark etmiştir.
Tüm tribünler desibel rekordu kırdı.
Ölüyü bile oynatacak bu tezahürat, son dakikaların zor da olsa gol yemeden geçilmesinde çok büyük rol oynadı.
Gecekondu’yu zaten anlatmaya gerek yok.
Dünkü maçta Maraton da tam kapasite Gecekondu’ya eşlik edince tribünler ayrı bir güzelleşti.
Eryaman’ın misafir takım tribününde dün normalin 5 katı İstanbulspor taraftarı vardı.
İstanbulspor’un diğer deplasman maçlarında tribünde sadece Yaşar Karataş olurdu.
Tek başına geldiği deplasman maçlarındaki görüntüsüyle ulusal medyada çok sık haber olan bir arkadaş.
Dün ona 4 arkadaşı daha eşlik etti.
Deplasman tribününden 5 bilet satılmış.
Ankaragücü’nün ligde kalma mücadelesi verdiği İstanbul takımlarında durum maalesef böyle.
Esprisi bir yana TFF’nin artık bu konuya el atması şart.
5 misafir için yaklaşık 100 polis memuru, bir o kadar da özel güvenlik elemanı görevlendiriliyor.
Yaklaşık 2-3 bin kişilik koltuk da zorunlu olarak boş bırakılıyor.
Polisin, güvenlik görevlisinin harcırahı, ücreti, yemesi, içmesi Ankaragücü’nün kasasından gidiyor.
Yazık değil mi bu kulüplere.
Koyun bir taraftar kotası, dolduramıyorlarsa bilet satılmasın bu tür takımların taraftarına.
Deplasman taraftarı nasıl olunur derseniz gelecek haftayı bekleyin.
2 bin Ankaragüçlü’nün Kadıköy’ü nasıl teslim alacağını yerinde izleyin.
Fenerbahçe taraftarı Kayserispor maçına gitmedi, tribünler boş kaldı.
Ankaragücü maçına sırf Tolunay Kafkas’tan dolayı gelir, stadı full doldururlar.
Hadi Bakalım Tolunay Hocam, geçmişte o statta çok tepki gördün ama çoğundan başın dik ayrıldın.
Yine öyle bir performans bekliyoruz senden.
4 günde 4 gol.
Ali Sowe ile ilgili söyleyecek çok şey var da nazar değmesin diye susuyorum.
Başkana 3 ay önce ben de sormuştum, bonservisi alınabilir mi diye.
Ali Sowe’un Ankaragücü’nde mutlu olduğunu, kalmak istediğini kulübü ile görüşeceklerini söylemişti.
Dün gazetelerde haberi vardı, aynı sözleri tekrarlamış.
3 ayda yapılan iş sıfırmış yani.
Çakma sportif direktör gelecek sezon sana yine 15-20 transfer yaptırır.
10 transfer eksik yap, şu Ali Sowe’un bonservisini al artık.
METİNER ERDEM
1 Yorum
Trabzonspor için kupa maçı tek hedef kalmıştı. Kasımpaşa maçı hedefsiz lig bitsin diye oynadıkları bir maçtı.
İkisini karıştırmamak lazım.