Ankaragücü, teknik direktörlük koltuğunu Tolunay Kafkas’a emanet etti.
Taraflar prensipte anlaşmıştı, Tolunay Kafkas Ankara’ya davet edildi, dün akşam detaylar üzerinde de anlaşma sağlandı.
Resmi açıklama gün içinde yapılır.
Sivasspor maçından sonra 3 gün izin verilen futbolcular Başakşehir maçının hazırlıklarına bugün başlayacak.
Bugünkü antrenmanda da Tolunay Kafkas işbaşı yapar.
Gecekondu ve Sağ Kapalı Tribünleri, geçmişte yaşanan bir olayı gerekçe göstererek Tolunay Kafkas ismine tepki gösterdi.
Başkan Faruk Koca, uzun süredir kulübü tek adamlık anlayışıyla yönetiyor.
Tek adam anlayışının gereği olarak da taraftarın beklentisine karşılık vereceğini beklemiyordum.
Zaten o da karşılık vermedi ve yine “Ben yaptım oldu” dedi.
Faruk Koca, bu tür kararlar alırken, çakma sportif direktörden başkasının sözüne itibar etmez.
Mesela, birisi Tolunay Kafkas ismine itiraz etti, ilk sözü “Senin dediğin teknik direktörü getireyim, bana başarı garantisi veriyor musun?” olur.
Kimse, bu garantiyi vermeyeceği için, en doğru kararı kendisinin verdiğini sanır.
Bu sefer de çakma sportif direktör, en doğru kararı verdiği konusunda Faruk Başkanı ikna etmiştir, kim ne derse desin dönmez kararından.
Umalım, dua edelim Tolunay Kafkas başarılı olsun.
Tolunay Kafkas, Ankara doğumludur.
19 Mayıs Stadı’nın dış sahalarının tozunu yutmuş, profesyonel kariyerine PTT’de başlamış, Keçiörengücü’nde de oynadıktan sonra bu kentten ayrılmış bir futbolcudur.
Kariyerinde zirveyi Trabzonspor’da yaptı, ardından Fenerbahçe’nin teklifini reddederek Galatasaray’a transfer oldu.
Bu yüzden Fenerbahçe ile arası hep limoni olmuştur.
Galatasaray’da bekleneni veremeyince yine Anadolu takımlarının yolunu tuttu.
Kısa bir yurtdışı deneyiminin ardından da futbolu bıraktı.
Teknik direktörlük kariyerine direkt Süper Lig’de, Kayserispor’da başladı, 3 sezon görev yaptığı Sarı Kırmızılı takımda başarılı işlere imza attı.
Gaziantepspor’da da aynı başarıyı sürdürdü.
Bu başarıları ona Trabzonspor’un kapısını açtırdı.
Trabzonspor’da beklentiler yüksekti, karşılık veremeyince Bordo Mavili takımdaki teknik direktörlük ömrü kısa sürdü.
Sonrasındaki Kayserispor, Akhisar ve Karabük maceralarında da bir türlü istikrarı yakalayamadı.
Bir bakıma Trabzonspor performansı, Tolunay Kafkas’ı çok gerilere götürdü.
Trabzonspor sonrası kulüp takımlarındaki kötü performansına rağmen TFF bünyesinde Gençlik Gelişim Direktörü, Altyapı Direktörü ve Ümit Milli Takım Teknik Direktörü olarak 6 yılı aşkın görev yaptı.
Her zaman eleştirilerin odağında oldu.
TFF Başkanı Mehmet Büyükekşi ile arasının iyi olduğu söylenir.
Ama Milli Takımlar direkt Hamit Altıntop’a bağlı.
Hamit Altıntop da gücünü çok yukarılardan aldığı için Mehmet Büyükekşi’ye rağmen Ümit Milli Takım’daki görevinden alındı.
Ümit Milli Takım’daki koltuğu sallantıda olduğu dönemlerde onu Ankaragücü’nün Kasımpaşa deplasmanında gördüm.
Başkan Faruk Koca ile çok samimi şekilde uzun süre sohbet etti.
O dönem de Faruk Koca’nın Ömer Erdoğan ile arası pek iyi değildi.
Bu yüzden “acaba” dedik.
Hatta bir meslektaşım, dayanamadı direkt sordu.
Faruk Koca ise kesinlikle böyle bir şeyin söz konusu olmadığını söyledi.
O gün söz konusu olmayan şey, bugün gerçekleşti.
Tolunay Kafkas’ın Ankaragücü’nde sağlıklı bir başlangıç yapamayacağı çok açık.
Taraftara rağmen teknik direktörlük koltuğuna oturması doğal olarak ateşten gömlek giymesine neden olacak.
Sözleşme detayları belli değil ama Faruk Koca’yı tanırım.
Ligde kalma şartlı, 1,5 yıllık sözleşme imzalanır çok büyük ihtimal.
Ankaragücü ligde kalırsa devam eder, düşerse görevi biter.
Düşük bir ücretle işe başlar, takımın ligde kalması ve kupada atlayacağı her tur için süper primler yer alır sözleşmede.
Aynı Hikmet Karaman’da olduğu gibi.
Herkesin kafasındaki soru: “Tolunay Kafkas, Ankaragücü’nde başarılı olur mu?”
Bana da bu soru yöneltiliyor.
Tolunay Kafkas agresif bir kişiliğe sahip.
Ama Sedat Ağçay’dan daha tecrübeli, Mustafa Dalcı’dan daha kariyerli olduğu da bir gerçek.
Ankaragücü’nde taraftara rağmen teknik direktörlük yapılmaz.
Yaparım dese de başarılı olması çok zor.
Ne yapıp edip, öncelikle Gecekondu olmak üzere tüm taraftarların gönlünü alması şart.
“Başkan benim arkamda, taraftar ne derse desin” anlayışında olursa baştan kaybeder.
Başkana da çok güvenmese iyi olur, o Mustafa Dalcı’nın da arkasındaydı, Sedat Ağçay’ın da.
İkisi de 3 maç sonra gönderildi.
Sadece Gecekondu ve Sağ Kapalı tepkili, diğerleri sessiz demeyin.
Asıl tehlike, son dönemde birlik beraberlik görüntüsü veren, tribünlerin yeniden bölünmesidir.
Kişisel olarak Tolunay Kafkas’ın oynattığı futbolu görmeden yorum yapmam, köşeme çekilir beklerim.
Ümit Milli Takım’da saha sonuçları ikinci plandadır.
Orada önemli olan genç çocukları A Milli Takım’a kazandırabilmektir.
Bu yüzden oradaki saha performansından çok, A Milli Takım’a kazandırdığı oyuncu sayısına bakmak gerekir.
Ben o noktada da elle tutulur bir başarı göremiyorum.
Bunlara rağmen Tolunay Hoca, takıma iyi futbol oynatırsa alkışlarım, kötü futbol oynatırsa eleştiririm.
Zaten gazetecinin görevi budur.
Şu aşamada eleştirim esasa değil, sadece usule yönelik olacak.
Faruk Koca’nın taraftarı yok sayan uygulamalarını doğru bulmuyorum.
Zaten umudumu kaybetmiştim, Ömer Erdoğan’dan sonra alınan tüm kararlar tuzu, biberi oldu.
Maalesef üzülerek söylüyorum, Faruk Koca Ankaragücü’nün sorunlarını çözmek için gelmişti, şu anda tüm sorunların ana kaynağı oldu.
Ne zaman “Ankaragücü’nün futbol aklı olarak” yanında tuttuğu çakma sportif direktörün görevine gerçek anlamda son verir, bu takımı iş bilen bir spor adamına teslim eder, kendisi de asli görevlerine dönerse o zaman umudum bir nebze artar.
Yoksa taraftarın istediği İlhan Palut, İsmail Kartal, Aykut Kocaman, Abdullah Avcı gibi hocalar gelse de bu takım bir gram ileri gitmez.
METİNER ERDEM