Ankaragücü’nde aylar sonra yüzler gülüyor.
Transferler yapıldı, sahada istenilen sonuçlar alınmaya başlandı.
Morallar en yüksek seviyesinde.
Bu moralle Sarı Lacivertliler, önce 12 Şubat Çarşamba günü olağanüstü tüzük kongresini yapacak, ardından da 15 Şubat Cumartesi Fenerbahçe ile Eryaman’da kritik bir maça çıkacak.
Tüzük kongresi şu an için çok bilinmeyenli bir denklem.
Gündemi oldukça muallak.
Ne diyor gündemin 5. maddesinde?
“Dernek tüzüğümüzün ilgili maddelerinde ihtiyaç duyulan değişikliklerin görüşülerek tüzük tadilatının yapılması.”
Tüzüğün hangi maddelerinde değişiklik ihtiyacı var, şu an için bilinmiyor.
Dillendirilen tek konu, yeni üyeliklerin yüzde 5 ile sınırlandırıldığı maddenin esnetileceği.
Yüzde 5’in anlamı ne oluyor?
Mesela Ankaragücü’nün şu an 950-1000 arası üyesi bulunuyor.
Değişiklik yapılmazsa bu yıl mevcut üye sayısının en fazla yüzde 5’i kadar yani 48-50 yeni üye yapılabilecek.
Aldığım bilgiye göre Fatih Mert yönetimi, yüzde 5’lik kontenjanı yüzde 15’e çekmek istiyor.
Tüzük değişikliği önerisi kongreden geçerse, bu yıl 150’ye yakın yeni üye almak mümkün olacak.
Haziran’daki kongrede göreve gelecek ekip de 3 yıllık görev süresinde 500’e yakın yeni üye alabilecek.
Bunun anlamı, şu an herkesin şikayetçi olduğu delege yapısının bir nebze düzeltilmesidir.
Şu anda tüm camianın isteği de bu yönde.
Genel kurullarda biri istedi diye el kaldıran delege yerine Ankaragücü’nün geleceğini düşünen, sorgulayan delegelerin ağırlıkta olmasını kim istemez ki?
Evet kim istemez ki, doğru bir soru oldu.
Cevabı da çok fazla düşünmeye gerek yok.
Bugün delege ağırlığı herkesin bildiği gibi eski başkan Mehmet Yiğiner’de.
Değişikliği istemeyecek tek kişi Mehmet Yiğiner olabilir.
Bu yüzden şu sıralar çok yoğun olmasa da bir görüşme trafiği yaşanıyor.
Açık söyleyeyim, ben Mehmet Yiğiner’in böyle bir değişikliğe direneceği görüşündeydim.
Ama gelen haberlere göre yanılmışım.
Görünen o ki Mehmet Yiğiner tüzükte yapılacak değişiklere direnmeyecek, belki de destekleyecek.
Fatih Başkan da Mehmet Yiğiner ile görüştüğünü olumsuz bir izlenim almadığını söyledi.
Son anda bir değişiklik olmazsa Fatih Mert yönetiminin, dolayısıyla tüm Ankaragücü camiasının istediği şekilde tüzükteki yüzde 5’lik kontenjan, yüzde 15 olarak değiştirilecek.
Başkan Fatih Mert, tüm konuşmalarında yeni üyelikte önceliğin Ankaragüçlülere verileceğinin altını çiziyor.
Taraftarlardan da daha önce bu konuda bir açıklama yapılmış, somut öneriler sunulmuştu.
Hiçkimsenin karşı çıkmayacağı bu önerilerin dikkate alınacağını düşünüyorum.
Ardından Başkan Mert, bir de nitelikli üye ifadesini kullanıyor, Ankaragücü’ne maddi anlamda destek olabilecek kişilerin kulübe üye yapılması gerektiğini söylüyor.
Biliyorsunuz bu konu ilk defa Murat Ağcabağ tarafından gündeme getirilmişti.
Ağcabağ, Ankaragücü’ne milyonlarca lira hibe edeceği iddia edilen işadamlarının üye yapılmasını istemiş ve bu işadamlarından oluşan listeyle seçime gireceğini söylemişti.
Söz konusu işadamları üye yapılmayınca seçime girmemişti.
Taraftarların önerisindeki gibi birkaç yıldan beri Ankaragücü Pasolig’i olanlara öncelik tanındıktan sonra, işadamları için de kontenjan ayrılabilir.
Böylelikle Haziran kongresinde Ankaragücü için elini cebine atabilecek işadamlarından oluşacak listelerle yarışılma imkanı doğar.
Ankaragücü’nün çilekeş taraftarı da kongrede belli sayılarda temsil edileceğinden, örgütlenirlerse yönetimde de yer alabilirler.
Kongreye katılanlar, mutlaka bir yanlışı da düzeltmeli.
Bu kulüpte haksız yere çok sayıda kişi üyelikten çıkarıldı.
Hiçbir ayrım gözetmeden verilecek bir önergeyle bu kişilere yeniden iadei itibar verilmeli.
Gelelim 15 Şubat’taki Fenerbahçe maçına…
Fenerbahçe, Alanya maçından sonra hakem hatalarının kurbanı olmuş rolüne bürünerek çok sert açıklamalar yaptı.
İsimlerini vermek istemiyorum, aralarında çok tanınan eski bir FIFA hakeminin de bulunduğu birkaç hakemle görüştüm.
Hepsinin ortak görüşü; hakemlerin de Merkez Hakem Kurulu’nun da psikolojisinin çok bozuk olduğunu, TV’lerde konuşulanlardan, gazetelerde, sosyal medyada yazılanlardan çok etkilendikleri şeklinde.
Açıkcası söyledikleri Fenerbahçe maçı öncesi beni endişelendirdi.
Hafta boyunca Fenerbahçe bu konuyu gündemde tutacak, kamuoyu oluşturacak.
Eskiden hakem atamaları Perşembe günü yapılırdı.
MHK, artık hakemleri çarşamba gününden açıklıyor.
Çarşamba gününden Cumartesi’ye kadar atanacak hakem, Fenerbahçe tarafından tartışma konusu yapılacak.
Hakem de ister istemez bu tartışmalardan etkilenecek.
Umarım Başkan Fatih Mert ve arkadaşları da bu konuda gerekli girişimlerde bulunurlar.
Ankaragücü, belki ligin bu konudaki en mağdur ekibidir.
Geçen günlerde Basın Sözcüsü İsmail Atasoy, tek tek bu hataları gündeme taşıdı.
O listedeki Ankaragücü aleyhine yapılan hatalar görüntüleriyle birlikte klip haline getirilip özellikle sosyal medyada servis edilmeli.
Ankaragücü’nün hakkının yenmesine izin verilmemeli.
Son olarak geçen gün mesenger’da yaptığım, beni oldukça duygulandıran bir yazışmayı sizlerle paylaşmak istiyorum.
Suriye’de birkaç günde bir şehit haberlerinin geldiği İdlib’de görev yapan bir uzman çavuşdan mesaj aldım.
Aynen şöyle diyor Edip adındaki Ankaragüçlü uzman çavuş: “Metin abi İdlip’te uzman çavuşum abi. Sayende takimimizda olan biteni öğreniyorum çok teşekkür ediyorum abi”
Şöyle de devam ediyor: “İnşallah izinde bir maca gitmek nasip olur maca gidemesem bile kombine kartim var maddi durumu olmayan bir arkadaşa aktariyom her hafta”
İdlib’de asker, canını değil de Ankaragücü’nü düşünüyor.
Maçlara gidemeyeceğini bile bile kombine alıyor, her hafta durumu olmayan bir takımdaşına aktarıyor.
Neden yazdım bu mesajları?
Bazen bize kızıyorlar, yönetimlerin istemediği şeyleri yazıyoruz diye.
Mehmet Yiğiner döneminde borçları sadece VİRALSPOR yazdı, tehdit edildik, hakarete uğradık, asla geri adım atmadık.
Fatih Mert’in de bize göre yanlışı varsa yazıyoruz, doğrularını alkışlıyoruz.
Hiçbir zaman yönetimlere yaranacağız diye bir derdimiz olmadı, bazıları gibi “duygusal” ilişkilerimiz de.
İdlib’deki Ankaragüçlü uzman çavuşu sevindirmek, ona Ankaragücü’nden doğru haberlerler ulaştırmak yetiyor da artıyor bize…