Ümraniyespor’a Güveniyorum, Asıl Soru: Ankaragücü, Amed’i Yenebilecek mi?

Ankaragücü, ligde tutunabilek için hayati önem taşıyan maçta Keçiörengücü’nü 3-2 yendi.

Gözler maçta olsa da kulaklar hep Pendikspor ve Manisa FK’nın maçlarındaydı.

Pendikspor’un sezonun sürprizini yaparak Süper Lig’in en önemli adayı Karagümrük’ü yenmesi Aktepe Stadı’nı yasa boğarken, Eryaman Stadı’nda şampiyonluk şarkıları söylenmesine yol açtı.

Gençlerbirliği zor da olsa Sakaryaspor’u 1-0 yenerek 4 sezon aradan sonra Süper Lig’e yükselmeyi yüzde 99,99 garantiledi.

Beştepe’deki komşuyu bu başarısından dolayı kutluyorum.

Sezon başı TSYD Kupası’nda Ankaragücü’nün Gençlerbirliği’ni 4-0 yendiği maçı hatırlıyorum da.

Nereden nereye…

Gençlerbirliği’nin şampiyonluğunda Hüseyin Eroğlu hocanın katkısı inanılmaz fazla.

Hüseyin Hoca ile seri galibiyetler aldığı dönemde Gazeteciler Cemiyeti’nde bir araya gelmiştik.

Sezon başında ilk teklifi Ankaragücü’nden aldığını, daha sonra o günkü yönetimin tercihini başka bir hocadan yana kullandığını söylemişti.

Bu ayrıntıyı öğrenince Faruk Koca’nın, Feridun Geçgel’in, Seyit İçgül’ün, Levent Onuk’un, Rogon menajerlerinin, Emre Yıldız’ın, İsmail Mert Fırat’ın kulaklarını ayrı ayrı çınlatmıştım.

Gençlerbirliği’nin başarısını kıskanmamak elde değil ama Ankaragücü’nün hedefi, son maçı kazanıp ligde kalmak, ona yoğunlaşalım.

Ankaragücü’nün ligde kalması için öncelikle Amed FK maçını kazanması gerekir.

O maçı kazandıktan sonra da kulaklar Sakaryaspor- Erokspor ve Ümraniyespor-Manisa FK maçında olacak.

Sakarya’ya 1 puan yettiği için o maçtan fazla bir umudum yok.

Ancak, Ankaragücü’nün kazanması halinde Manisa FK’nın da deplasmanda mutlaka Ümraniyespor’u yenmesi gerekir ki bunun çok zor bir olasılık olduğuna inanıyorum.

Neden mi?

Ümraniyespor, haftalar önce play off şansını kaybetti.

Düşme korkusu da yok.

Buna rağmen son 10 maçında sadece Gençlerbirliği ve dün Erzurumspor’a kaybetti.

Onurlu bir mücadele içindeler.

Son haftalarda gelene gidene 4-5 atan Iğdır FK, kendi sahasında Ümraniyespor’u yenemedi.

Hiçbir iddiası olmamasına rağmen, Keçiörengücü’nü Ankara’da yenerek Başkent ekibinin play off şansını kaybetmesine neden oldu.

Ankaragücü, dün iddiasız Keçiörengücü ile oynadıysa, Ümraniyespor’un o günkü galibiyetinin payı oldukça fazladır.

Aynı Ümraniyespor, hiçbir iddiası olmamasına karşın geçen hafta Amed SF’yi 3-0 yenerek, rakibin play off şansını neredeyse sıfırladı.

Amed bu yüzden Ankara’ya hedefinden uzaklaşmış bir takım olarak gelecek.

Ankaragücü bunu da Ümraniyespor’a borçlu.

Şimdi Ümraniyespor’dan bir iyilik daha bekleyeceğiz.

Manisa FK’yı yenmesini, en azından yenilmemesini isteyeceğiz.

Sosyal medyada Ümraniyespor’un bu maça gençlerle çıkacağı haberleri var.

Doğru olduğuna kesinlikle inanmıyorum.

Bu konuda resmî açıklama yok.

As kadroyla çıkacak bir Ümraniyespor, biraz da “teşvik” edilmesi halinde Manisa FK’ya kaybetmez.

Teşvikten amacım sakın teşvik primi falan anlaşılmasın.

Teşvik primi artık şike kapsamında sayılıyor.

Benim teşvik ile kastettiğim, Ankaragücü’nün bu hafta uygulayacağı politika.

Gözümüzün bu maçta olduğu, 115 yıllık bir camianın hedefi haline gelmenin yol açacağı sorunlar, Ümraniyespor’a bir hafta boyunca her gün, her saat, her dakika hatırlatılmalı.

Maça genç oyuncularla çıkacakları haberi gerçek olmasa da bu argümanı kullanmakta sakınca görmüyorum.

Bu konuyu kulüp açıklaması olarak yayınlayarak, Ümraniyespor’un böyle bir yola tevessül etmesi kesinlikle önlenmeli.

Son iki haftadır, tüm bu işlerle Mustafa Kaplan tek başına mücadele ediyor.

Artık Ankaragücü’nün tüm dinamikleri Mustafa Kaplan’a destek olmalı.

Diyelim, Ümraniye Manisa FK’ya kaybetmedi.

Ankaragücü’nün ligde kalabilmesi için Amed SF’yı yenmesi gerekiyor.

Amed’in çok az da olsa play off şansı var.

Asıl sorun işte burada.

Çok açık söyleyeyim, bu Ankaragücü’nün hedefli bir takımı yenmesi çok ama çok zor.

Önce bu küçük ihtimalin ortadan kalkması gerek.

Bu yüzden Ankaragücü’nün Bolu’ya ihtiyacı var.

Bolu, erken dakikalarda Adana deplasmanında gol ya da goller bulursa Amed’in gardı düşer; Ankaragücü için daha kolay lokma haline gelir.

Taraftar, bu maça özel olarak hazırlanıyor.

Oysa, Ankara’daki son Amed kupa maçı Faruk Koca’nın devreye girmesiyle son derece sakin geçmişti.

Faruk Koca’nın, Amed yöneticileri ile ilişkileri çok iyi, bunu sezonun ilk maçında hissetmiştik.

Kupa maçındaki gibi maçın düşük tansiyonda geçmesi için yeniden devreye girecek mi, taraftarın yanıtı bu kez ne olacak göreceğiz?

Amed’in Diyarbakır’da Ankaragücü’ne yaptığı gibi agresif bir taraftar portresi çizilmesi de alternatiflerden biri.

Bu maçı, son 2 hafta kazansa da ahı gitmiş vahı kalmış bu takım değil taraftar alacak.

Beştepe’de Mustafa Kaplan çırpınıp duruyor, milletin derdi ise prim de prim.

Ah şu hafta da geçse de yazacak o kadar çok şey var ki…

Şu an sadece sabrediyorum.

METİNER ERDEM