Bu iki teknolojik spor aletinin farklılıklarını bile göremiyoruz.
Çünkü spordan anlayan, teknolojiden, teknolojiden anlayan spordan anlamıyor.
Doç. Dr. Fehmi Katırcıoğlu bu farklılığı şöyle yorumladı:
“ VAR (Video Yardımcı Hakem Sistemi) insanın üstünde, fotofiniş sistemi ise altındadır.
Var sistemi neden ortaya çıktı?
Çünkü insanları bilime uygun eğitmiyoruz.
Sporda iyi eğitim almamış insanların hatalarını tolere etmek için teknolojiye sığmıyoruz.
Spor ve teknoloji iç içe olmalıdır ama teknoloji insanın üstüne çıkmamalıdır.
VAR sistemi spordaki bütünlüğü, akıcılığı, güzelliği bozuyor.
Müsabaka sırasındaki duraklamalar bunların nedeni.
VAR’ı devreye sokarak insanın yetersiz yetiştirildiği kabullenilmiş oluyor ve aletten medet umuluyor.
İnsan olarak biz yetersiziz, alet olarak gel sen karar ver deniliyor.
İstatistikler etkili göstergelerdir.
Avrupa istatistikleri gösteriyor ki, özellikle Avrupa ülkelerinde derbi maçlarda hakem hataları çok düşük.
Avrupa’da var sisteminin uygulanması farklı nedene dayanıyor.
Teknoloji şirketleri Avrupa futbolunda çok güçlü sponsordurlar.
Avrupa futboluna büyük ekonomik katkı sunduklarından istediklerini kulüplere ve federasyonlara kabul ettiriyorlar.
Yani teknoloji şirketleri istiyor, onlar da bu isteği yerine getiriyorlar.
Ama gelişmekte olan ülkelerdeki eksik insan eğitimi nedeniyle, VAR’a müşteri olmaları isteniyor ve sağlanıyor. VAR ile sportif değerler geri düştü, alet taraf olarak kendine yer buldu.
Artık sporda paranın önemli olması, alın terinin önemli olmaması insan yerine teknik belirleyicinin öne çıkmasına neden oldu. Bu da insan zafiyetini gösterir.
Parasal paylaşım ve VAR ile ilgili karar alma sürecinde yüzyıllık kulüpler bile dağılmış durumdalar. Çünkü spor politikaları yok, onlar için önemli olan spor değil para, o nedenle bir araya gelmekte zorlanıyorlar.
Avrupa’da spor alt yapısı olduğu için Türk sporcular iyi yetişiyorlar.
En iyi antrenörler, tesisler, malzemeler alt yapı sporunun emrinde.
Bizde ise alt yapıda durum yetersiz.
Buna rağmen alt yapıdan yetişen az sayıda sporcunun olması iki nedene dayanıyor.
Sınırlı sayıda birkaç kulüp alt yapı eğitimini ciddiye alırken, maalesef bazı kulüplerde alt yapı sporcularına ağır antrenman yaptırarak, başarılı olmalarını sağlamakta ama bu başarı saman alevi gibi kısa ömürlü olmaktadır. Genç yaşta büyük takımın antrenmanını yapan sporcular kısa bir süre sonra tükenmektedirler.
Bu arada yabancı sporcuların Türkiye tercihini şöyle açıklayabiliriz: PARA.
Paranın gücü sporun egemenliğini sonlandırdı ve berrak sulara kirlilik getirdi.
Spor paranın esaretinden kurtulmadıkça bu iş düzelmez.
Para ve teknoloji hadlerini bilmeli, sporun yardımcı unsuru olmaktan öte rol kapmamalıdır o kadar.
Sporun esası insandır.
İnsan düşüncesidir.
Teknik aletlerin sporda varlığı hizmet etmek olmalıdır.
Nitekim bunlar atletizmde ve ölçülebilir spor dallarında sporun hizmetindedirler.
Fotofiniş aleti de insan algısının daraldığı anda devreye girer ve insanın önüne geçmeyen ama yardımcı olan sistemdir.
VAR ise mekanik duygulara hitap eden, insanı geri plana iten bir uygulamadır.
Pascal boşuna “İnsana büyüklük veren şey düşüncedir.” dememiştir.
ARTUN TALAY