Fenerbahçe Kulübü Başkanı Ali Koç, katıldığı bir televizyon programında yabancı oyuncu sayısı, Obradovic, Emre Belözoğlu, transfer ve merak edilen konularda çarpıcı açıklamalarda bulundu.
Ali Koç’un açıklamalarından satırbaşları şöyle:
FİNANSAL BORÇLARIMIZI 347 MİLYON EURO’DAN 308 MİLYONA İNDİRDİK
Finansal borçların dışında da borçlarımız var. Muhasebe teknikleri değişik kullanarak evvelden de borç olarak görülmemiş. Led panaolar ve sponsorluklar dışında bütün gelirlerimiz bankaya gidiyor. Tekrar ediyorum gelirimizin %80’ı direkt bankalara gidiyor. Bu gelirlerden yararlanmadan iki seneyi çevirdik. Finansal borçlarımızı da 347 milyondan 308 milyon Euro’ya indirdik. Arttırmadık, indirdik. Bunu yaparken gelirlerimizin %80’ kulübe gelmiyor. Biz bunu devam ettiremeyiz. Yeniden yapılandırmayı kesinlikle yapmak zorundayız. Devletimiz inisiyatif kullandı, biz dedik ki; çok iyi niyet ama sonuç vermeyecek. Aradan bir yıl geçti sonuç vermediği ortada. Tekrar yapılandırmalar gerekiyor. İnşallah biz de bu sefer yapabiliriz. Birkaç sene borç ana para ödememek, 10 seneye gelindi. 2-3 sene ana faiz para ödemeden. Bu ne demek, gelirlerin kulübe akması. Bunları yaparken de eski alışkanlıklardan uzaklaşmalıyız. Çok ciddi mal düşüşler yapmalıyız. Hem kulübün genel işleyişinde hem de Futbol a takımının maaş bütçelerinde. 92 milyon euro’dan , (Bütün her şey. Operasyonel giderler, teknik kadro, ) 70’lere indirdik. Bu rakamın 45-50’ye inmesi gerekiyor. Bu bir günden bir güne inmiyor. Devam eden kontratlar var. Bu sene ne kadar düşecek göreceğiz. Düşüş yolundayız. O konularda doğru yolda olduğumuzu düşünüyorum.
EMRE BELÖZOĞLU’NUN FENERBAHÇE’NİN FUTBOL AKLINDA ÖNEMLİ BİR ROLÜ OLACAK
“Emre Belözoğlu benim için önemli bir kişilik. Niye önemli? Futbol açısından bakalım. Müthiş bir kariyeri var yurtiçi, yurtdışı. 5 ligin 3’ünde oynamış. Ciddi uluslararası bağlantıları var futbolda. Müthiş bir Fenerbahçe aidiyet duygusu var. Lider. Bu devirde ne yazık ki, arma için mücadele eden futbolcu sayısının her geçen gün azaldığı bir ortamdan bahsediyoruz. Bir Luis Gustavo. Daha dün geldi. Zannedersiniz Kadıköy’de doğmuş büyümüş. Herşeyini veriyor. 40 yıllık Fenerbahçeli gibi. Biz Gustavo’yu alırken, bize teklif edildiği zaman aklımızın ucundan geçmemişti ama bizim almamızın en önemli nedenlerinden biri karakteriydi.
Emre lider bir karakter var. Zeki, çok çalışkan. Artılarını sayıyorum, eksilerini saymıyorum bugün. Dolayısıyla Fenerbahçe’nin futbol aklında önemli bir rolü olacaktır. O rolün ne olacağını da, hepsini beraber açıklayacağız, sezon sonunda karar vereceğiz. Fenerbahçe’nin futbol operasyonunun yürütülmesinde önemli rolünün ne olacağını hocamızla beraber açıklayacağız.
Futbolda başarı için bazı şeyler lazım. Bunlardan bir tanesi de hoca, takım menajeri ve sportif direktörün kapalı kapılar ardında ne kadar tartışırsa tartışsın futbolcuların önünde, camianın önünde, kamuoyunun önünde, tek vücut, birbirini destekleyen, aynı şarkıyı söyleyen, harmoni içinde çalışan bir ekip oluşması lazım. Buna çok önem veriyoruz bu sefer.
EMRE BELÖZOĞLU’NDAN BEKLENTİNİZ NEDİR?
Sportif Direktör konumuna yakın bir görevde olacaksa veya sportif direktör olacaksa normal bir sportif direktörden ne bekliyorsanız onu. Özelikle altyapıda ki onun çok inandığı müessese, onu. Maliyetlerin düşürülmesinde çok önemli rolü var. Transferler ve pazarlıkları. Teknoloji, Fenerlab’ı getirdi. Bizde olmayan sistemleri getirdi. Sakatlıkları önceden mesela Falette büyük sakatlık riski olur diye oynamadık. Fark ve ruh getirmesi. Samandıra’yı daha iyi çekip çevirmesi. Futbol akıllarımızın da biri olması. Bunları yaparken futbolcu olmadığını bilmesi. Bambaşka kulvara girdiğini ona göre değişik beceri ce yetenekleri, sakinliğe ulaşması gerektiğini bilmesi gerekir.
Bir tek aptallarla ölüler değişmiyor. Emre’nin saha dışında nasıl biri olduğunu söylememe gerek yok. Geçen sezon sahada son derece kontrollüydü.Bir iki maç yaşananlar dışında. Lider ve kaptan gibi duruş sergiledi. Ben inanıyorum ki yeni görevinde aynı değişimi yapacaktır.
Altay’a çok güveniyor, beğeniyor ve önünün çok açık olduğunu düşünüyorum.
VEDAT MURİQİ GİDECEK Mİ?
İlgilenenler var. Her oyuncunun bir değeri vardır. Ben Vedat’ın gitmesini şahsen istemiyorum. Her futbolcu bir yatırımdır. Vedat da sağolsun karakter gösteren oyuncularımızdan, her şeyini veren. Zaten çocukluktan Fenerbahçeli. Ben kupalar kaldırarak gitmesini tercih ederim ama öyle bir rakam gelir ki geri çeviremeyeceğiniz.
MAX KRUSE HAYATININ POKERİNİ OYNADI
FIFA genelde futbolcunun yanında olur ama pandemi dönemiyle ilgili belirlediği net kriterler var. Bizim ona olan borcumuz pandemi dönemiyle alakalı. Anladığım kadarıyla değişik görüşler de almış bazı avukatlar riskli demiş, o da ben riski severim demiş, böyle bir karar vermiş. Bence bu ona pahalıya mal olacak. Diğer taraftan en önemli yatırımımızdı. Yatırımımızın karşılığını aldık mı deseniz, hayır. Belki de biz Almanya’nın yetenekli bir oyuncusunu aldık ama çok disiplinli bir oyuncusu değildi. Sonuçta ne diyoruz. Aidiyet duygusu. Fenerbahçe’nin istediği kadar oyuncunun da Fenerbahçe’yi istemesi lazım. Bir iki sene sürecek bir süreç. Bunu bir kenara koyalım.
Miha Zajc çok önemli bir ailevi sebeplerden dolayı rica etti. Kendisine de “aile herşeyden önce gelir, normal şartlarda gitmemen gerekir, sıkıntılı bir dönemdeyiz ama aile herşeyden önce gelir” dedim. Çocukcağız gitti, 1-2 gece kaldı, döndü. Yok efendim o da ayrılıyormuş.
Luis Gustavo’nun menajeri geldi, hem onunla görüşmeye hem başka işlerini yapmaya, gelmişken bir çay içtik. Yok efendim Luis Gustavo ayrılıyormuş. Bunların hepsine cevap veremeyiz, vermeyiz zaten, vaktimizi de buna ayırmayız.
YABANCI SAYISINDA KISITLAMAYA GİDİLECEK
Transferlere dönersek bizim finansal fair play dolayısıyla sattığımız kadar alma hakkımız var. O yüzden bonservissiz veya kiralayabileceğimiz oyunculara önem veriyoruz.
5-6 oyuncuyla belli noktalara geldik. Hepsi olursa bunların, eksiklerimizin hepsi tamam mı, değil. Birkaç yere daha oyuncu bakmamız lazım. Toplamda kaç kişi olacağı birkaç hafta içinde netleşir.
Biz Türk oyunculara ağırlık veriyoruz. Yabancı sayısında kısıtlamaya gidilecek. Bugün işte toplantı yapıldı. Türkiye’yi bilen yabancı oyunculara ağırlık veriyoruz. Genç-tecrübeli karışımını daha iyi yapmak istiyoruz.
Bugünün futbolu 10 sene evvelin futbolu değil. Bunu unutmamamız lazım. Bizim 8-10 sene evvel yaptığımız transferler; Anelka, Sow, Guiza… Bugün İspanya’nın, Fransa’nın gol kralını Türkiye’ye kimse getiremez. Rakamlar değişti, sektör değişti. Onlar arayı açtılar. Ara o kadar açıldı ki nasıl kapanacak? Bugün sizin bahsettiğiniz seviyede oyuncuların hiçbiri 3, 3.5 milyon Euro’nun altında para almıyorlar. Bizim gerçekçi davranmamız lazım. Diğer taraftan da bugün Salzburg’lara Leipzig’lere baktığınız zaman Almanya’da bir sürü takımda bugün beğendiğimiz oyuncuların aldığı maaşlarını görseniz biz parayı çöpe atıyoruz. Bizim artık son durak transfer yapan futbolculardan uzaklaşıp ayağımızı yorganımıza göre uzatıp onlar kadar, onlardan daha iyi performans sağlayacak yetenekleri tespit etmemiz lazım. Mecburuz. Tercihimizdi bu, şimdi mecburuz. Ben 2018 Ocak ayında yola çıktığımda ‘Türk futbolu battı, deniz bitti’ dediğim zaman çok az yer bunu konuşuyordu, bugün geldiğimiz noktada herkes aynı şeyi söylüyor. İnşallah hayallerimizi, planlarımızı bir şekilde gerçekleştiririz. İyi örnekler bulaşıcıdır. Türk futbolunda topyekün bir silkelenmeye ihtiyaç var. Bizim de bu silkelenmede katkımız olursa ne ala bize.
Son 10 senede yabancı konusu kaç kere değişti. Bu modelle gidemeyiz ama bu oyuncu sayısını indirmek mi yoksa başka kriterler getirmek mi bilmiyorum. Bugün federasyonumuzun yaptığı çalışmayı ifade ettiler. Özel bir toplantı olduğu için detaylara girmek istemiyorum. İnşallah sürecin içine bizi daha fazla skorlar ama önemli olan sayıdan çok yaşlı yabancı oyuncu çöplüğü olmaması. 1-2 lira alanların 4-5 lira olması. Özkaynağa itilmesi. İhracatçı olabilmemiz. Yabancılar için nitelik getirebilir, altyapıdan oyuncu oynatma mecburiyeti getirilebilir. Azaltılması Fenerbahçe’nin işine gelir. Kontratı olan takımlar var. Ligin başlamasına 6-8 hafta kala yeni bir sistem getirilmez. Kimseyi mağdur etmeden kademe kademe ilerlemeleri. Hepimiz aynı gemideyiz, herkesin ihtiyacını karşılayacak model olması ve doğru zamanlamada olması.
3 TEMMUZ ÇİZGİMİZİ KİM İHLAL EDERSE BÖYLE REAKSİYON VERİRİZ
(Nihat beyle) Kişisel meselemiz kesinlikle yok. Bizim meselemiz Fenerbahçe camiasının çıkarlarını ve menfaatlerini korumak. Aynı son polemikte olduğu gibi. 3 Temmuz bizim kırmızı çizgimizdir. Kim ihlal ederse etsin biz böyle bir reaksiyon veririz ve bizim camiamızın içinde barınamaz. Ağız sürçmesi olabilir. Kendini yanlış ifade etmiş olabilirsin. Düzeltmesi için yeterince süre verdik ama düzeltmedi. Bizim için konu kapandı. Geri gelir mi, gelmez mi bilmiyorum. Benim bildiğime göre şu anki tüzükte başvuru yapamıyorsun istifa ettikten sonra. Dolayısıyla son maça dönersek ki bu çok önemli çünkü bizim derdimiz kişisel değil. Bunun üstünden geçeceğim. Aslında bizim federasyonla sorun yaşamamız güven kaybı, artık sisteme güvenmememiz. Neden güvenmiyoruz? Çünkü ilkesizlik, eşitsizlik, çifte standart demeyeceğim çok standart var. PFDK kararları vardı. Vedat Muriqi’ye niyet okuyarak cezalandırma çabaları oldu ama yapamadılar. Dolayısıyla eşitsizlik bir norm haline geldi.
Bugün toplantıda Nihat Özdemir ile bir aradaydık. Konuşularak çözülemeyecek hiçbir şey olmaz. Ama bu 3 Temmuz konusunu çözemeyiz çünkü hala benim için bir akıl tutulması. Bugün federasyona laf söylemek, hakem hatalarını söylemek ağır suç ama yöneticiler tekme tokat birbirine girsin, küfür kıyamet, sahaya dalalım suç değil. Tekme tokat giren arkadaş 30 gün yemiş, 15 gün var. Biri 45 gün almış. Geri kalanı 15-30 gün. Bunlar komik. Kendi kendine zarar vermek bu. Dışarıda olan komplo teorilerini, adil rekabet yoktur söylemlerini güçlendiren şeyler bunlar. Bu karar Türk futbolu için utanç vericidir.
OBRADOVİC’LE SEZON İÇİNDE BİRKAÇ KEZ YENİ SÖZLEŞME YAPMAK İSTEDİK
Biz kendi bütçemiz çerçevesinde ne yapabileceğimizi, 30’u 20’ye çekebileceğimizi en fazla 20 yapabileceğimizi anlattık. Sağ olsun ona da olumlu baktı. Hatta burada 3-4 gün kaldığı sürede kendisi de ifade ettiği gibi yeni sezon planlamaları üzerine çalıştı arkadaşlarıyla. Ve bütün bunları yaparken ‘Aileme sorma ihtiyacım var.’ dedi.
Beraber devam edeceğimizi, bu bütçelerle neler yapabileceğimizi, sezon açılış tarihini bile istişare ettiler. Ama demin de dediğim gibi her şeyden önce aile gelir. Bir insan ailesiyle istişare edip 1 sene off oluyorum derse buna saygı duymaktan başka hiçbir şey yapamazsınız. Ve üzüldük. Herkesten daha çok üzüldüm. Bu seneden sonra çalışmıyorum diyorsa çalışmayacaktır. Bu seneden sonra ne olur? Kim bilir. İnşallah demin ifade ettiğim gibi Fenerbahçe’ye döner. Biz olalım, olmayalım.
Šarūnas Jasikevičius gelecek vaat eden hocalardan biri Avrupa’da. O olur, başkası olur ama kim olursa olsun çok iyi bir isim olacak. Bazı oyuncularımız kontratı bittiği için ayrıldı; Williams, Thomas, Nunnally gibi. Datome, Obradovic kadar olmasa da yakın derecede sevilen biri.
YAYINCI KURULUŞ BURADA DAHA UZUN KALMAK İSTİYOR
Ben Kulüpler Birliği’nin sözcüsü değilim. Başkanımız yapar, federasyon sözcüsü yapar. Sıkıntı var. Olağanüstü dönemden geçiyoruz. Tüm işletmeler sıkıntı yaşıyor ama bir sene geriye gidersek de bize bir indirimle geldiler. Daha doğrusu federasyona geldiler; onlar da bize getirdi. Dolar seviyesinde aşağı yukarı yüzde 13 indirim, kuru da 5.80’de sabitlemek tabii 5.80 üstüne çıktıkça kaybımız arttı. Biz bunu bir seferlik indirim olarak algılamıştık zamanında. Geldiğimiz noktada karşı tarafta bir seferlik indirim olarak algılanmıyor.
Fakat ciddi bir güven sorunu var. Benim düşüncem bu; Kulüpler Birliği olarak söylemiyorum. Bizle yayıncı kuruluştan çok; federasyonla ilgili bir güven sorunu olduğunu düşünüyorum.
LİGLERİN 15-21 AĞUSTOS’TA BAŞLAMASINA 17 KULÜP SICAK BAKMIYOR
Liglerin başlamasına yönelik 15 Ağustos diye çılgın bir öneriyle geldiler. Federasyon bu öneride bulundu. Bunun için gerekçeler de milli maçlar ve yayıncı kuruluş. Yayıncı kuruluş sağ olsun esnek. Tercihim Ağustos ayının son haftasında da olabilir ama Eylül de olabilir. 26 Temmuz’da inşallah lig bitecek. 15’inde ligi açtığın zaman oyuncu ne zaman tatil yapacak? Takımlar ne zaman kampa girecek? Çok sakat bir durum. Avrupa Kulüpler Birliği’nde ele alınan bir konu. Biliyorsunuz ki bir oyuncunuzu milli takıma yollamazsanız 5 gün ceza yiyor. Bazı kulüpler o 5 gün ceza yemeyi tercih ediyorlar. Çünkü sezon öncesi kampında oyuncularını tutmak istiyorlar. Oyuncuların dinlenmelerini istiyorlar.
gibi eylül ortasında başlaması bence çok çok daha önemli. 15 Ağustos- 21 Ağustos tarihlerine biz kulüpler olarak sıcak bakmıyoruz. 17 kulüp sıcak bakmıyor.
MESUT ÖZİL GÜNDEMDE Mİ?
Mesut Özil’e ne bizim paramız yeter… Çok iyi Fenerbahçeli’yse, sembolik bir rakama gelecekse o zaman bakarız. Bugüne kadar hiç Mesut Özil girişimimiz olmadı. Mesut Özil yanılmıyorsam 12 milyon Euro net para alıyor. Hadi indirim yaptı, 6 aldı. Hadi oradan da indirim yaptı 4 aldı. Artık bu paralar Türkiye’de yok.