Ankaragücü, deplasmanda ligde kalma mücadelesi veren Menemenspor ile 1-1 berabere kaldı.
Başkent ekibi, bu sonuçla son 2 maçta 5 puan kaybı yaşayarak, daha önce elde ettiği avantajı büyük ölçüde kaybetti.
Başkan Faruk Koca, geçen hafta yaptığı açıklamada, hesapladığından 8 puan geride olduklarını söylemişti.
Son 2 maçtaki beklentileri de hesaba katarsak, Başkanın hesabı şimdiden 13 puan şaşmış oldu.
Ankaragücü’nün geçen haftaki İstanbulspor maçını kaybetmesinin ardından, Menemenspor maçı mutlak kazanılması gereken bir maç haline gelmişti.
Zankaspor TV’de katıldığım yayında İstanbulspor maçını yorumlarken, sevgili Serkan Macit Menemenspor maçı için de skor tahmini istemişti.
Birileri tepki gösterdi ama ben Menemen maçında da Ankaragücü’nün puan kaybedeceğini, maçın berabere biteceğini söylemiştim.
Böyle bir tahminde bulunmak için kâhin olmaya gerek yok.
Rakip kendi sahasında sezon boyunca sadece 1 kez kaybetmiş.
Sahasında ya da deplasmanda kaybetmek istemezse, kolay kolay kimsenin yenemeyeceği bir takım.
Ahmet Sagat adında bir santraforları var, son 5 maçın tamamında gol atmış.
Ankaragücü karşısında biraz şanslı olsa hanesine 2 gol daha yazdırması işten bile değildi.
Menemenspor teknik heyeti, bir önceki maçını kaybeden Ankaragücü’nün maça baskılı başlayacağını düşünmüş olacak ki Başkent ekibini kalabalık bir şekilde ikinci bölgede bekledi.
Böylelikle alan daraltarak, kalabalık savunmayla Ankaragücü forvetlerine pozisyon vermemeye çalıştı.
Ankaragücü ise beklentilerin aksine, son derece isteksiz başladığı maçta yan ve geri paslarla koskoca 45 dakikayı boşa geçirdi.
Birçok takım maç boyu 300 pas yapamazken, Ankaragücü’nün ilk 45 dakikadaki pas sayısı 329 oldu.
Maç boyu da 600 pas yaparak sanırım tarihi bir rekorun sahibi olmuştur.
Efektif olmadığı sürece Mustafa Dalcı’nın çok övündüğü istatistiklerin, sadece sayılardan ibaret olduğunun en açık kanıtıydı ilk yarıdaki futbol.
Menemenspor, Ankaragücü’nün etkisizliğini görünce dakikalar geçtikçe cesaretlenmeye başladı.
İlk ciddi atağında da Ankaragücü defansının zincirleme hataları sonucu golü buldu.
Erdem Özgenç, topu uzaklaştıracağına rakibin önüne bıraktı, Sinan Osmanoğlu, Hasan Hüseyin Acar, Yasin Güreler ceza sahası içinde olmalarına rağmen top ile kale arasına girmek yerine Abdullah Aydın’ın şutlarını seyretmekle yetindiler.
Kaleci Akın Alkan’ın ceza sahası dışından gol yemesi de biliyorsunuz artık rutin haline geldi.
Biz alıştık, işin kötü tarafı kendisi de alıştı.
İlk yarıda, önce Hasan Hüseyin Acar’ın sonra da Abdullah Durak’ın savunma arkasına attıkları nefis pasları harcayan Kwabena Owusu, kaybedilen 2 puanın baş sorumlusu oldu.
İlk yarının son dakikasındaki pozisyonda kaleciden dönen topu, Murat Uçar’ın boş kaleye atmak yerine defans oyuncusuna nişanlaması da tecrübeli oyuncuya yakışmadı.
İlk yarı boyunca sahada gezinen Eren Derdiyok ve Hasan Hüseyin Acar’ı, Cem Ekinci ve Ali Kaan Güneren ile değiştiren Mustafa Dalcı, dikine oynama özelliğine sahip bu oyuncuların katkısıyla rakibi baskı altına almaya çalıştı.
İkinci yarıda Ankaragücü baskılı oynuyor gözükse de fırsatları yakalayan Menemenspor oldu.
Son 5 maçı boş geçmeyen Ahmet Sagat’ın 3 etkili şutunun da gol olmaması Ankaragücü için büyük şanstı.
Mustafa Dalcı, maçın son 15-20 dakikasında artık klasikleşen taktiğine başvurdu.
Sinan Osmanoğlu’nu en uca göndererek, doldur boşaltlarla pozisyon bulmaya çalıştı.
Doldur boşalt da olsa ceza sahasına en etkili ortaları yapan, duran top ustası Erdem Özgenç’in tam da bu dakikalarda oyundan alınmasını anlamakta zorlandım.
Sonuçta Ankaragücü’nün yapamadığını Menemensporlu oyuncu yaptı, topu uzaklaştırmasına rağmen ayağını çekmekte geç kalınca, Murat Uçar’ı düşürdü.
Yüzde 100 penaltı olan bu pozisyonda hakem Burak Şeker, tereddütsüz beyaz noktayı gösterdi.
İshak Çakmak’ın golü ise sadece teselli oldu.
Ankaragücü’nde fizik, kondisyon anlamında büyük düşüş var.
Sanki Antalya kampı biraz laylaylom geçmiş gibi.
Kamptan sonra Eren Derdiyok, Ghayas Zahid, Ali Kaan Güneren, İshak Çakmak, Erdem Özgenç, Sinan Osmanoğlu’nda ciddi form düşüklüğü var.
Gençlerbirliği maçı başta yönetim olmak üzere herkesi yanılttı.
O maçın rahat kazanılmasından dolayı transfer tahtası açılmadı, başta santrafor olmak üzere en az 3-4 takviye yapılmalıydı, yapılmadı.
O maçta Ankaragücü iyi değil, 5 eksikli Gençlerbirliği çok kötüydü.
Buna rağmen rakip 10 kişi kalana kadar, Ankaragücü yine zorlanmıştı.
Ankaragücü’nün en büyük sorunu forvetlerin formsuzluğu.
Owusu’nun Gençlerbirliği maçında boş kaleye attığı gol dışında son 1,5 ayda gol atan forvet yok.
Hala 500 gündür gol ve asisti olmayan Geraldo ile 300 güne yaklaşan gol orucunu bozamayan Cem Ekinci’den medet umuyor bu takım.
Kwabena Owusu’nun devre arasındaki sorumsuzluğunun hesabı soruldu mu bilinmiyor.
Bir haftalık ara vardı, bu oyuncu bir ay Ankara’ya gelmedi.
Bir ay futbola ara veren bir oyuncunun maç temposunu ve gücünü yakalaması o kadar zor ki.
Önceden ceza sahası dışından füzeler atan oyuncunun artık 3-5 metreden topa vuracak hali yok.
Bu forvetlerle şampiyonluk…
Zor dostum zor.
Mustafa Dalcı, sorunlara çözüm bulacağına kadro tercihlerindeki hata ile son maçlarda kendisi sorun olmaya başladı.
Hazır olmadığı belli olan Hasan Hüseyin Acar ile formsuz Ghayas Zahid’e orta sahayı emanet etmesi, Eren Derdiyok ısrarı, sadece defansif yönde katkı sunan Yasin Güreler’de ısrar ederek, Tiago Pinto’nun ofansif özelliklerinden yararlanmamasını hatalarından birkaçı olarak saymak mümkün.
Benim önerim, bir süreliğine Eren Derdiyok’u dinlendirmesi, yerine Sinan Osmanoğlu’nu direkt santrafor başlatması.
Nasılsa doldur boşalttan başka bu takımın taktiği yok, son 15-20 dakika değil, 90 dakika böyle oynasın takım.
Kimse bugünkü liderliğe aldanmasın.
Rakipler Ümraniyespor, Eyüpspor, Bandırmaspor birbirleriye ikişer, üçer maç yaptılar.
Puan kayıplarını da hep o maçlarda yaşadılar.
Ankaragücü ise bu takımlarla henüz bir maç bile yapmadı.
Bursaspor maçından sonra, direkt rakiplerle oynanacak 6 puanlık maçlar serisi başlıyor.
Mustafa Dalcı ne yapıp edip, bu yaşlı takımın formsuz oyuncularını o maçlara hazır hale getirmeli.
Aksi takdirde Faruk Koca’nın desteği bile fayda etmez.
METİNER ERDEM